Filiz Özdem'in hazırladığı Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Bana Adını Söyle'de oyuncu/ yönetmen/senarist Uğur Yücel'den Doğan Yarıcı'ya, Mahir Öztaş'tan Nursel Duruel'e, şair Haydar Ergülen'den Yiğit Bener'e kadar pek çok yazar ve şair adlarının hayatlarını nasıl şekillendirdiğini anlatıyor.
"İsminle müsemma olasın!", "Adınca yaşayasın!" dileklerini duymayan var mıdır? Bazen "adı batasıca" denmiştir arkamızdan, kimimizin istemediği işlere "adı karışmıştır", "ismi lazım değil" dendiği de olmuştur birçoğumuza. Kimimiz isyanla "adım çıktı dokuza, inmez sekize" demişizdir. Kimi zaman, "adım gibi biliyorum ki…" diyerek ayak diremişizdir. Bazen de "adım deliye çıktı" diye yakınmışızdır.
Adımızla ilgili öyle çok söz işitmişizdir ki, adımızın bir "kader" gibi bize koşut bir hayatı ya da bazen bize inat, gizli ya da hükümran bir hayatı olduğunu zaman zaman düşünmeden edememişizdir.
Peki, ömürlerini kelimelerle ve hayatı anlamlandırma gayretiyle geçiren, kelimeleri kılıktan kılığa sokan ve onlara durmadan yeni kılıflar, yeni anlam çeperleri kuran yazarlar, kendi seçmedikleri bir adla nasıl ilişki kurarlar? Yazarlar kendi adlarının anlamlarıyla nasıl bir bağ inşa ederler?
Filiz Özdem'in hazırladığı Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Bana Adını Söyle'de yazar ve şairler, kaleme aldıkları otobiyografik metinlerde bu konuyu duvarsız ve perdesiz, içtenlikle okurlarla paylaşıyor.
Son Dakika › Kültür Sanat › 24 Yazardan 24 Ayar Bir Kitap: Bana Adını Söyle - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?