Gazeteci yazar Turan Kışlakçı, İslam dünyasının en büyük sorununun okumamak olduğunu ifade ederek, "Ciltler dolusu kitaplar yazılmış ama okur bulamıyor." dedi.
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi, İstanbul Sultanahmet Vakfı (İSVA) ve Haşimi Yayınevi tarafından düzenlenen "2. Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri" kapsamında "15 Temmuz ve Benzeri Saldırılarla İslam Dünyasının İmtihanı" başlıklı panel gerçekleştirildi.
Mustafa Yıldız'ın moderatörlüğünü yaptığı panele, Lübnanlı akademisyen Ali Cerati, gazeteci yazar Turan Kışlakçı, Lübnanlı araştırmacı yazar Ali Lagha ve araştırmacı yazar Müfid Yüksel katıldı.
Turan Kışlakçı, panelde yaptığı konuşmada, İslam dünyasının en büyük sorununun okumamak olduğunu dile getirdi. Ciltler dolusu kitaplar yazıldığını ancak bu kitapların okuyucu bulamadığını anlatan Kışlakçı, "İbn-i Haldun'u bir gün Sicilya'dan bir heyet ziyarete geliyor. Heyet ona 'Endülüs çöktü ve Batılılar kitaba artık önem veriyorlar, üniversiteler kuruyorlar.' diyor. İbn-i Haldun dizlerine vurarak, 'Eyvah medeniyet Avrupa'ya kayacak.' diyor. Bunu 14. asırda söylüyor." diye konuştu.
İslam dünyasının 300 yıldır sömürge altında bulunduğunu ifade eden Kışlakçı, geçmişi, bütün hayatı boyunca kitap okuyan ve yazan bir nesil bulunduğunu ve bu neslin develer sırtında bir ülkeden diğerine kitap almaya gittiğini anlattı. Kışlakçı, bugün Mali'de, Irak'ta, İstanbul'da binlerce el yazması eserin okunmayı beklediğini söyledi.
Fas, Tunus, Mısır ve İstanbul'da çok sayıda kitap fuarlarının gerçekleştirilmesinin yeniden dönüşüme bir örnek olduğuna işaret eden Kışlakçı, "Medeniyet yeniden Batı'dan İslam dünyasına kayıyor. Yeniden bir medeniyet inşası ve İslam dünyasının sorunlarının çözümü için kitaplara yönelmek gerekiyor. Abbasiler döneminde Bağdat'ta yüzlerce kütüphane vardı. Bir kütüphanede 2 milyon kitap bulunuyordu." değerlendirmesinde bulundu.
"Kaynaklarımıza dönmeliyiz"
Lübnanlı araştırmacı yazar Ali Lagha, İslam dünyasının birbirine düşürüldüğünü savunarak, "Batılılar, İslam dünyasının geçmişte olduğu gibi öncü konuma yükselmesini istemiyorlar. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra büyük devletler arasında savaşlar olmadı. Hindistan ve Pakistan, İran ve Irak arasında ihtilaflı bölgeler oluşturarak silah sanayilerini buralara kaydırdılar." ifadelerini kullandı.
İslam dünyasında ırkçılığın yükseltilerek azınlıklar üzerinden bir baskının kurulduğunu ifade eden Lagha, aslında azınlıkların yüz yıllar boyunca en iyi muameleyi İslam dünyasında gördüğünü, barışçıl bir din olan İslam'ın terörden uzak olduğunu anlatma konusunda ise İslam alimlerine büyük görevler düştüğünün altını çizdi.
Lagha, "Türkiye'deki darbe teşebbüsü başta olmak üzere İslam dünyasında yaşananlara bakıldığında Müslümanların toplu intihar etmekte olduğunu görüyoruz. Kaynaklarımıza dönmeli ve bize güzel olan örnekler üzerinde durmalıyız. Maalesef Lübnan iç savaşında biz de elimize silah aldık ve şimdi çok pişmanız. Neden savaştığımızı hala anlamış değiliz. Savaşın bölgemizde daha yüz yıl devam edecek etkileri olacak. Türkiye'nin de böyle bir duruma düşmemesi temennisinde bulunuyorum." şeklinde konuştu.
Araştırmacı yazar Müfid Yüksel, İslam aleminin içinde bulunduğu duruma bakıldığında, her tarafta Müslümanların öldürüldüğünün ve birbirini öldürdüğünün görüldüğünü belirterek, "Irak'ta DEAŞ ve Yemen'de Husiler örneğinde olduğu gibi birçok felaketle karşı karşıyayız. Geçmişte de Moğol istilalarında da Moğolların bazı Müslüman kesimi Müslümanlara karşı kullandığını görüyoruz." dedi.
İslam dünyasının artık uyanma vaktinin geldiğini dile getiren Yüksel, İslam aleminin ihanetler tarihi ile karşı karşıya olduğunu, bunu değiştirmek için ilmin ve bilimin yükselişe geçmesi gerektiğini anlattı. Yüksel, İslam dünyasının birbiriyle doğru bir diyalog içerisinde olmasının önemine dikkati çekti.
Lübnanlı akademisyen Cerati, Türkiye'ye gelmekten mutluluk duyduğunu ifade ederek, "İstanbul'da tarihi mekanları gezdiğimde Müslümanların yükselişte olduğu dönemler aklıma geldi. Türklerin İslam'ın öncülüğünü yaptığı ve Avrupa'ya İslam'ı götürmeye çalıştığı dönemleri hatırladım." yorumunu yaptı.
Türkiye'nin İslam dünyasındaki konumunu koruması gerektiğini kaydeden Cerati, 15 Temmuz'da büyük bir badirenin atlatıldığını, bütün İslam dünyasında bu tür kötü olayların gerçekleşmemesi için kitapların önemli olduğunu vurguladı.
Son Dakika › Kültür Sanat › 2. Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?