Ethereum kurucusu Vitalik Buterin'den 182 bin dolarlık sürpriz bağış

Kripto para dünyasının önde gelen isimlerinden Vitalik Buterin, beklenmedik bir şekilde eline geçen Moo Deng memecoinlerini hayır işine dönüştürerek sektöre örnek oldu. Tayland'daki bir hayvanat bahçesindeki sevimli bir su aygırından esinlenen bu tokenların, hava yoluyla bulaşan hastalıklarla mücadele eden bir kuruluşa bağışlanması, kripto varlıkların sosyal fayda için kullanılabileceğini gösterdi.

Memecoinler Sosyal Sorumluluk Projelerine Dönüşüyor

Ethereum kurucusu Vitalik Buterin, kripto para dünyasında sıkça tartışma konusu olan memecoinleri bu kez olumlu bir amaç için kullandı. Kendisine gönderilen milyarlarca Moo Deng tokenını 182 bin dolar değerinde Ethereum'a (ETH) dönüştüren Buterin, bu miktarı biyoteknoloji alanında faaliyet gösteren Kanro adlı yardım kuruluşuna bağışladı.

Bu hareket, kripto para dünyasında sosyal sorumluluk ve etik kullanım tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Buterin, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada "Memecoinler için en iyi şeyin dünya için maksimum pozitif-toplam olabilmeleri olduğunu daha önce söylemiştim, bu yüzden bunun gerçekten gerçekleştiği anları görmek harika!" ifadelerini kullandı.

Moo Deng memecoini (MOODENG), Tayland'ın Khao Kheow Açık Hava Hayvanat Bahçesi'nde yaşayan aynı adlı dişi cüce su aygırından esinlendi. Sevimli görünümü ve görünüşte agresif kişiliği ile viral bir popülerlik kazanan Moo Deng, kripto para dünyasında da yankı uyandırdı.

CoinGecko verilerine göre 7 Ekim itibarıyla MOODENG, yaklaşık 0,105 dolardan işlem gördü. Tokenın piyasa değeri 105 milyon doları aşıyor. Bu veriler, memecoinlerin kripto para piyasasındaki potansiyel etkisini gösteriyor.

Buterin'in bu hareketi, kripto para topluluğunda farklı tepkilere yol açtı. Bazı yatırımcılar bu tür bağışların memecoinlerin değerini artırabileceğini düşünürken bazıları da bu durumun piyasada manipülasyona yol açabileceği konusunda endişeli.

Öte yandan Buterin'in bu hareketi Blockchain teknolojisinin ve kripto paraların sosyal fayda için kullanılabilirliğini gösteriyor. Bu tür girişimler, kripto para sektörünün sadece finansal spekülasyon aracı olmaktan çıkıp toplumsal sorunlara çözüm üretebilecek bir platforma dönüşme potansiyelini ortaya koyuyor.

Kanro gibi biyoteknoloji yardım kuruluşlarına yapılan bu tür bağışlar, Blockchain tabanlı projelerin bilimsel araştırmalara ve toplum sağlığına nasıl katkıda bulunabileceğini gösteriyor. Bu durum aynı zamanda kripto para dünyasının önde gelen isimlerinin toplumsal sorumluluklarını nasıl yerine getirebileceklerine dair bir model de oluşturuyor.