ABD Mahkemesi, Tornado Cash kararıyla şaşırttı

ABD'nin Teksas eyaletindeki Batı Bölge Mahkemesi, kripto para karıştırma platformu Tornado Cash hakkında alınan yaptırım kararını bozarak sektörde büyük yankı uyandırdı. Mahkemenin platformun değişmez akıllı sözleşmelerinin yaptırımlara tabi tutulamayacağı yönündeki kararı, kripto para piyasalarında hareketliliğe neden oldu. Bu gelişmenin ardından platformun yerel kripto para birimi TORN, rekor bir artışla değerini yüzde 140 artırarak 23 dolar seviyesine ulaştı.

Tornado Cash Akıllı Sözleşmeleri Yaptırım Kapsamı Dışında Bırakıldı

ABD'nin Teksas eyaletindeki Batı Bölge Mahkemesi, kripto para karıştırıcısı Tornado Cash ile ilgili tartışmalı bir davanın yönünü değiştiren yeni bir karar aldı. Daha önce yürürlüğe konan yaptırım kararını kaldıran mahkeme, davayı tekrar gözden geçirme kararı verdi. Bu haberle birlikte, Tornado Cash'in kripto para birimi TORN'un değeri, 9,5 dolardan 23 dolara yükseldi.

Davanın başlangıcı, 2022'nin Ağustos ayına uzanıyor. Bu dönemde, ABD Hazine Bakanlığı'na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC), platformun Kuzey Koreli bireyler tarafından çalıntı kripto paraları aklamak amacıyla kullanıldığı iddiasıyla yaptırımlar getirmişti. Aynı süreç içinde platformun geliştiricisi Alexey Pertsev, beş yıl üzerinde hapis cezasına çarptırıldı.

Platform kullanıcılarından Joseph Van Loon ve diğer beş kişi, Hazine Bakanı Janet Yellen, OFAC ve direktörü Andrea Gacki'ye karşı yetki aşımı iddiasıyla dava açtı. Kasım ayında yapılan temyiz duruşmasında, mahkeme Tornado Cash'in değiştirilemez akıllı sözleşmelerinin yaptırımların konusu olamayacağına işaret etti.

Kararda, internet erişimi olan herkesin erişebildiği bu akıllı sözleşmelerin mülkiyet olarak kabul edilemeyeceği vurgulandı. OFAC'ın mülkiyet tanımını her türlü sözleşmeyi kapsayacak şekilde genişletmeye çalışmasına rağmen, mahkeme bu sözleşmelerin geleneksel bir anlaşma niteliği taşımadığına hükmetti.

Ayrıca, Tornado Cash'in insan müdahalesi gerektirmeyen, otomatik işleyen bir yazılım olduğu ve bu nedenle bir hizmet olarak değerlendirilemeyeceği belirtildi. Mahkeme, Başkan'a verilen geniş yetkilerin Uluslararası Acil Ekonomik Güçler Yasası çerçevesinde olduğunu ve yasal boşlukları doldurma veya muhtemel olumsuz etkileri giderme görevinin yargıya ait olduğunu net bir şekilde belirtti.