Bir lanet ya da çok sevilen mecburiyet olarak görülsün çoğu kadının dolabında en azından birkaç çift topuklu ayakkabı vardır Peki nerden çıktı bu topuklular merak edeniniz var mı
Milattan önce 4000 civarına ait kimi Mısır mezarlarında ayakkabı resimleri görülmüştür Bunlar deri ya da sıkıştırılmış dokumadan yapılmış ve ayak üzerinde bağlanan ayakkabılardı
Milattan önce 200'de ise topuklar moda dünyasına ilk adımını attı Romalı aktörler için yapılan ve 'kothorni' denilen ahşap ve mantardan yapılmış platform tabanlar ile' 1600'lerde topuklular at sürerken ayakları üzengide tutmaya yardım etmesi için erkek ayakkabılarında kullanışlı bir tercih haline geldi
Ve 1533 bacaklarını uzatmak için bir kadının topuklu giydiği ilk senedir 14 yaşındaki Catherine dMedici tarafından kendi düğününde 5 cm daha uzun görünmek için giyilmiştir
Yine 16 yüzyıl topukluların gelişimi için yoğun bir dönem 'kothorni'ler tekrar gündeme geldi ama bu sefer 'chopine' adı verilen ve tüm Avrupa'da popüler olan 60 cmlik tabanlarla'
XIV Louis'ten ve adını ondan aldığı ilhamdan aldıktan sonra 'Louis' topuklar hem kadınlar hem erkekler arasında popüler hale geldi Kendisi tarafından sahip olunan kimi ayakkabılar 12 cmlik topuklarıyla savaş minyatürlerindeki yerini almışlardır
Modaya ve ayakkabılara bayılan ve Fransa'nın geleceğini bunlara yatırdığı söylenen Marie Antoinette 1793'de kendi idamına 5cmlik topukluları ile katıldı Sophia Coppola'nın filmi Marie Antoinette için Manolo Blahnik 100 çiftin üzerinde ayakkabı tasarlamıştır
1850'lerden 1950'lere kadar topuklar 5 santimetrenin altında ve civarında ölçülendirilirken 1950'lerde kadınlar Marilyn Monroe ve onun son derece seksi tarzını destekleyen stilettoiğne topuklarla tanıştı İtalya'da keşfedilen bu hem yüksek hem ince topuklar dışında bir de 'kitten' diye ifade edilen topuklar aldı modada yerini daha çok minyatür stilettolara benzeyen
Son Dakika › Kadın › Topuklu Ayakkabının Tarihi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?