Beyin damarlarında baloncuk oluşması olarak tanımlanan anevrizmanın en tehlikeli komplikasyonu, beyin kanaması. Kanamaya yol açmış anevrizmanın ilk belirtisini ise aniden ortaya çıkan şiddetli baş ağrısı oluşturuyor. Bu nedenle daha önce hiç yaşanmayan şiddette ve karakterdeki baş ağrısının asla ihmal edilmemesi gerekiyor. çünkü erken müdahale hayat kurtarabiliyor!
Anevrizma beyin damarlarında baloncuk oluşması olarak tanımlanıyor. Baloncuğun içindeki basınç arttığında damar patlıyor ve bunun sonucunda ölümcül bir tablo olan beyin kanaması gelişiyor. Her 100 bin kişiden 5'inde ortaya çıkan ve kanamaya yol açmış anevrizmanın ilk belirtisini ise şiddetli baş ağrısı oluşturuyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi'nden Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar, "Baş ağrısı genellikle anevrizmanın neden olduğu beyin kanaması sonucu ortaya çıkıyor. Hastalar bu tür baş ağrısını 'kafamın içinde sanki bir bomba patladı' şeklinde tanımlıyor. Dolayısıyla daha önce hiç yaşamadığı bir şiddette ve karakterde bir baş ağrısı çeken kişilerin zaman kaybetmeden bir doktora başvurmaları gerekiyor, çünkü erken müdahale hayat kurtarabiliyor." uyarısında bulunuyor.
En tehlikeli komplikasyonu beyin kanaması
Anevrizmaların en tehlikeli komplikasyonu, beyinde kanamaya yol açması. Kanama anevrizma duvarının atar damar içindeki kan basıncına dayanamayarak yırtılması sonucu oluşuyor. Beyin kanamasına neden olan anevrizmada hastaların büyük bir bölümü sağlık kuruluşuna ulaşamadan hayatlarını kaybediyor. Hastaneye ulaşabilen hastaların da yine büyük bir bölümü derin komada oldukları için herhangi bir tedavi uygulanamıyor, sadece destek tedavisi yapılabiliyor. Anevrizma hastalarının ancak yaklaşık 4'te biri cerrahi yöntemle yaşamlarını devam ettirebilme şansına sahip oluyor. Şiddetli baş ağrısı ise bu kanamaların ilk belirtisi olduğu için asla ihmal edilmemesi gerekiyor.
Göz kapağındaki düşüklük de ön habercisi olabiliyor
Şiddetli baş ağrısı genellikle kanamaya yol açmış anevrizmanın belirtisi olarak ortaya çıkıyor. Kanamamış anevrizmalarda ise belirtiler baloncuğun bulunduğu noktaya göre değişiklik gösteriyor. örneğin baloncuk göz küresi ve göz kapağını hareket ettiren sinirlere yakınsa 'göz kapağında düşüklük' ile ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle göz kapağındaki düşüklük eğer anevrizmaya bağlı gelişmişse, tanı kolaylıkla konabiliyor. Dolayısıyla anevrizmanın ön habercisi olan göz kapağındaki düşüklük mutlaka dikkate alınmalı.
Damar duvarının zayıf olduğu noktaları hedef alıyor
Anevrizmalar çoğunlukla damar duvarının zayıf olduğu yerlerde, genellikle de damarın daha küçük dallara ayrıldığı noktalarda ortaya çıkıyor. Anevrizma'ya en sık artreskleroz (damar kireçlenmesi) gibi damar duvarındaki yaşlanmaya bağlı oluşan ve genellikle 50 yaşın üzerindeki kişilerde görülen dejeneratif rahatsızlıklar yol açıyor. Artreskleroz hastalığında damar duvarı zayıflıyor, bunun sonucunda da özellikle tansiyonu yüksek olan kişilerde damar içi basıncının artması nedeniyle damar duvarı zayıf noktadan dışarı doğru bombeleşerek baloncuk haline geliyor. Bu baloncuk duvarı basınca dayanamadığında patlıyor. Ayrıca polikistik böbrek hastalığı gibi bir takım sistemik hastalıklar da anevrizma nedeni olabiliyor. Nadir de olsa hastalığın oluşumunda genetik özellikler de önem taşıyor.
Modern cihazlar sayesinde kolaylıkla tespit ediliyor
Eskiden anevrizmalara sadece anjiyografi yöntemiyle tanı konabiliyordu. Günümüzde ise yaygın olarak kullanıma giren MR ve gelişmiş teknolojiyle çekilen BT teknikleri sayesinde, vücuda anjiyografi gibi herhangi bir girişim yapmadan, kanamaya yol açmamış anevrizmalar da kolaylıkla tespit edilebiliyor. Ancak bu tip anevrizmalar belirti vermediği için genellikle hastanın başka bir yakınması nedeniyle başvurulan tetkiklerde tesadüfen ortaya çıkıyor.
Kanamaya yol açmışsa en kısa zamanda tedavi şart!
Anevrizmanın tedavi edilmesi için 4-5 milimetreden daha geniş çapta olması gerekiyor. Daha küçük olan anevrizmalar ise belirli aralıklarla takip altına alınıyor. Anevrizmanın yol açtığı beyin kanamalarında en korkulan komplikasyon ise 2. beyin kanamasının oluşması. ölümcül bir tabloya yol açan bu risk özellikle kanamanın olduğu gün en yüksek oranda oluyor. İlerleyen süreçte risk azalsa da ömür boyu devam ediyor. Bu nedenle kanamaya yol açmış anevrizmaların en kısa zamanda cerrahi veya endovasküler yöntemle mutlaka tedavi edilmeleri gerekiyor.
Klip yöntemiyle kesin çözüm
Eğer hasta ilk kanamayı atlatmışsa, çok daha ciddi tablolara neden olabilecek 2. kanamanın önüne geçmek için zaman kaybetmeden tedavi uygulanması gerekiyor. Bunun için en yaygın uygulanan yöntem, baloncuğun boynuna 'klip' adı verilen bir çeşit küçük mandal yerleştirilerek sorunlu bölgenin dolaşım dışına bırakılması esasına dayanan cerrahi tedavidir.
Endovasküler tedavi
Cerrahi yöntem kesin çözüm sağlasa da bazı lokalizasyonlarda hastaya zarar verme riski olduğu için bazı anevrizma vakalarında endovasküler tedavi uygulanıyor. Bu yöntemde mikrokateter yardımıyla kasıktan anjiyo yapar gibi girilerek beyindeki anevrizma bölgesine ulaşılıyor. Ardından anevrizma kesesi 'koil' adı verilen çok ince tellerle tümüyle doldurularak dolaşım dışı bırakılıyor. Bu sayede kan anevrizmanın içine giremediği için kanama riski önlenmiş oluyor.
Acıbadem Bakırköy Hastanesi
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı
Prof. Dr. Ziya Akar
Son Dakika › Kadın › Şiddetli Baş Ağrılarını Dikkate Alın! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?