Saat Sektörünün Alaylı Genç Prensi; Ramazan Kaya

Küçük yaşlardan itibaren çalışan ve biriktirdiği para ile yurt dışına gidip İngilizce eğitimi alan Ramazan Kaya, genç yaşına rağmen büyük işlere imza atmış bir iş adamı. 36 büyük markanın Türkiye çapındaki tek distribütörü olan Kaya, ne var ki saat kullanmayan biri Bu kadar genç yaşındaki başarısını alaylı olmasının yanında, işini çok sevmesine ve kıvrak zekAsına bağlayan genç adam, yakında farklı sektörlere de el alatacak gibi gözüküyor.

Henüz 14 yaşındayken dayınızın yanında Tahtakale'de saat işinde çalışmaya başlamışsınız, çok kısa sürede ise kendi işinizi kurmuşsunuz. Alaylı birisiniz, bunun artıları ve eksileri iş hayatınızda neler?

önce eksilerinden başlayayım; 14 yaş gibi çocuk yaşta iş hayatına atılınca her şeyi o gözden daha saf ve oyun gibi görmeye başlıyorsunuz. Her şeyden önemlisi, çocuk olduğunuzu hissedemiyorsunuz.

Artılarıysa; eksilerinizi daha çabuk görüp üstüne gidiyorsunuz, kendinizi daha hızlı tanıyorsunuz. çok hızlı, konuşkan ve iş bitirici bir çocuktum. Nerede ne ucuz, ne pahalı hemen araştırıp bulabiliyordum. Ancak bu süreçte dayılarımın yardımları yadsınamaz, her zaman hatalarımı makul bir dille anlatmışlardır.

İlk kazandığınız para ile yurt dışında dil eğitimine gitmişsiniz. İngilizce bilmeniz sizin için neden bu kadar önemliydi?

Dil eğitimime gitmek için dayımları ikna etme sürecim çok uzun sürdü, bir gün gayri Müslim dükkAn komşumuz dayıma "Bu çocuğu harcamayın bak zehir gibi beş dakika durmuyor, İngilizcesi de olsa çok başarılı olur" demesiyle dayımlar çok şükür ki ikna oldu. Hala aklıma geldikçe teşekkür ediyorum kendisine.

çalıştığım yer İstanbul'un en önemli turistik yerlerinden biriydi, her gün yüzlerce turistin olduğu bir yerdi. Yabancı dilimin eksikliğini ilk o zaman fark ettim ve İngilizce'yi öğrendikten sonra çok daha farklı işler yapabileceğimi biliyordum. Dayılarımın da desteği ile gittiğim Londra'da 2 yıl kaldım. Londra'nın en iyi dil okullarından birinde eğitim aldım ve 2 yıl aslında bana yeterli geldi, çünkü döndüğümde İngilizce'nin oldukça fazla konuşulduğu bir ortamda çalışıyordum.

İlk kez 1993 yılında Adidas'ın Türkiye distribütörlüğü ile yola çıkmışsınız, daha sonra diğer büyük firmalar bunu takip etmiş. Dünyadaki bu kadar büyük ve prestijli markaları aynı çatı altında toplamanın sırrı nedir?

çok hırslı ve işini çok sevmek. Bugün distribütörlüğünü yaptığım çoğu firmayla ilk görüşen ülke olmuşumdur. Hatta çoğunun kapısına sabahın köründe gidip beklediğim bile olmuştur.

Kimse yok mu Derneği'ne rekor bir bağış yaptınız. Bunun dışın hangi yardım kuruluşlarına destek veriyorsunuz?

Destek verdiğimiz belirli yardım dernekleri yok, insanlığın zor durumda olduğu her kampanyaya elimizden geldiği kadar katkıda bulunmaya çalışıyoruz.

Yakın zamanda Pandora mücevher markasını da Türkiye'ye getirdiniz. Fossil markası ile hazır giyim sektörüne girmeyi planlıyorsunuz. Daha ilerdeki projeleriniz neler?

DNA'mıza uygun daha güçlü ve genç enerjisi olan markalar katmak.

Şu anda kaç markanın temsilciliği size ait? Türkiye genelinde kaç adet dükkAnınız var?

36 markanın tek distribütörüyüz. 70'in üzerinde mağazamız var. Genel olarak bütün ürünlerimizin satışı oldukça iyi ancak genç çizgisi olan moda markalar oldukça iyi ilgi görüyor.

43 yaşındasınız ve bu genç yaşınızda tek başınıza bu kadar büyük işlere imza atmışsınız. Evlisiniz ve çocuklarınız da üniversitede. Onlara vereceğiniz en büyük öğüt ne olur?

Dürüst çalışmaları ve hayatta mutlaka amaçlarının olması. Amaçları olmayan insanlar bertaraf olur.

Sizin saat takmadığınız doğru mu ' Bunun sebebi ne' En beğendiğiniz modeller ve markalar hangileri'Evet çok özel bir yere gitmedikçe takmıyordum, çünkü arkadaşlarım, dostlarımla ne zaman bir araya gelsem saatin çok güzelmiş diyip istiyorlar, ben de kıramayıp hediye ediyorum. Bir de aslında saatin duygusal bir anlamı da vardır, herkes eskimiş bir eşyasını başkasına vermeye çekinir ancak saat bu anlamda çok başka. Klasik modellerde Hamilton ve Armani, spor modellerde de Diesel ve Tommy Hilfiger beğendiğim markalardan.

özel hayatınızda hobileriniz nelerdir? Spor yapmaktan hoşlanır mısınız?

Fırsat buldukça eşim ve çocuklarımla kayağa giderim. Düzenli olarak da üye olduğum bir spor merkezinde haftada en az üç kez kardiyo çalışıyorum. Bir de ufak bir teknem var, yazın onunla bir yerlere gitmeyi seviyorum.

Sizin için tatil ne demek?

Uzaklaşmak, kendinden bile

Birçok işadamıyla gerek yüzyüze gerekse online ortamlarda röportaj yaptık ancak Ramazan Bey kadar hemen cevapları veren, dakik biri ile de karşılaşmadım. İnanın bazı başarılar kesinlikle tesadüf eseri değil. Hepimizin kendisinden öğrenecek çok şeyimiz olduğu kesin.

Tuana Zeynep Bilgin