İFW'nin 3. Gününde Neler Oluyor?

Üçüncü günün ilk defilesi İpek Tohumcu'nun genç ve asil hanımlara gönderme yapan koleksiyonu ile gerçekleşti. İpek Hanım, ilhamını Osmanlı motifleri ve Antakya mozaiklerinden almış.

Sabah Saat 11: 00'de başlayan günün ikinci defilesi Aslı Güler'e aitti. Urban Romance/Şehrin Romantizmi koleksiyonu modern ve sportif şehir kadınını feminen bir dille anlatmış. çiçek baskılar, neon renkler, tığ işi dantel yamalar oldukça başarılı seçimler olmuş.

İstanbul Moda Haftası'nda ikinci Karma defilede Nil Kandemir, Selim Baklacı ve Selma State koleksiyonlarıyla alkış aldılar. Selim Baklacı; ipek ve pamuğun ağırlıklı olarak kullanıldığı sıradışı koleksiyonu ile gelecek vadeden bir tasarımcı olduğunu ispatlar gibiydi. Nil Kandemir, renkleri oldukça iyi kullanmış ve parçaları da oldukça özgündü. Selma State, defilede çalan Grease müzikali müzikleri ve koleksiyondaki ilginç şapkalarıyla rengarenk ve eğlenceli bir defile hazırlamıştı.

Hatice Gökçe yeni koleksiyonu TRANS, yün, ipek ve pamuk karışımı kumaşların, kılıç desenleriyle kılıç ve gürs gibi metal aksesuarlarla harmanlandığı bir koleksiyon oldu. Koleksiyonun ana renkleri ise ekru, gri ve ten rengi. Hatice Gökçe, koleksiyonunu "Coşkulu bir trans olma halinden" yola çıkarak hazırladığını belirtti.

İlkbahar/Yaz 2013 koleksiyonunda NEJ, ışığını renklere göre farklı yansıtabilen 'OPAL SUN'dan ilham alıyor. Ekolojik yaşamı destekleyen organik dokuları, çağımız kadınının doğa ile iletişime geçme ihtiyacına da cevap oluyor. İlkabahar/Yaz 3013 koleksiyonunda NEJ; siyahtan fuşyaya, maviye, sarıya, tabaya ve saf beyaza kadar uzanan Opal'in tüm renklerinde hayat buluyor. Suyun hafifliği ve opalin saf erotikliği ile taşlanmış ipek, şeffaf keten ve derilerle NEJ kadınını bir üst benliğe taşıyor. Defne yaprağına sarılıp elde tutulmasıyla sahibine görünmezlik özelliği verdiğine inanılan 'OPAL SUN' transparan ipeklerle kadınının güçlü ama zarif kalkanını oluşturuyor.

Tasarımcı özgür Masur, hazırladığı ilk Pret a Porter koleksiyonunda, son üç dönemdir çalıştığı ve Osmanlı İmparatorluğu'nda bir devrin simgesi olan "lale" figürü üzerine hazırladığı çalışmalarına da yer verdi. 70'li yılların renklerinden heyecan duyan bu koleksiyon kendi içinde "denge"lerini yaratırken, koleksiyonun bütününde günlük hayatta kullanılabilecek modellerin yanı sıra kokteyl ve gece elbiseleri de bu dengenin parçaları olarak hayatın akışında modayı yaşayanlarla buluştu. Koleksiyonda ipek ve koton kumaşlara destek olarak viscon da kullanılmış.

Tuvanam 2013 İlkbahar/Yaz koleksiyonunda tasarımcının endüstriyel tasarım eğitiminin modaya yansımaları görülüyor. Art deco desenler,sade ve güçlü siluetlerle birleşerek, Tuvana Büyükçınar Demir'in yıllardır ustalaştığı strüktürün zerafetini vurgulamış. Koleksiyonda mimari konstrüksiyonların couture işçiliği ile çalışıldığı geometrik ve yapısal bileşenler;krep,jorjet ve deri gibi gösterişli materyallerde hayat bulmuş. Renk paletinin zenginliği ve uyumu ile dikkat çeken tasarımcı siyah,beyaz,sarı,yeşil ve kırmızı tonlarını metalik detaylarla işlemiş.

10-13 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen, Türk moda endüstrisinin buluşma noktası İstanbul Fashion Week'te, geçtiğimiz 2 yıl boyunca büyük ilgi uyandıran koleksiyonların ardından, ünlü tasarımcı Abazoğlu'nun, adL için tasarladığı "Deep Dream" 79 parçadan oluşuyor. Doğa'nın en güzel renkleri ve okyanusun derinliklerindeki mercanlar tüm sükunetiyle bu koleksiyonla üzerinize taşınıyor. Geçen senelerden farklı olarak bu sene koleksiyonda siyah-beyazın hakimiyet sürdüğü ve desenlerin dans ettiği "beach wear" mayo ve bikiniler ilk kez bu defilede yerini aldı.