Elif Janset Kılıçtaş, mücevher sektörüne ilk olarak liseyi bitirdiği yaz döneminde adım attı. Çocukluk döneminden itibaren aile bireyleri tarafından yetenekleri, sanata olan ilgisi desteklenerek; tasarladığı giysiler ve mücevherler hayata geçirilsin vezanaat aşamasını da idrak etsin diye Kapalıçarşı'da o zamanlar küçük bir atölye olan Sevan Bıçakçı atölyesine Mehmet Kabaş ve Tamer Kızılağaç tarafından yönlendirildi. Çalışmalarını gören diğer firmalar tasarımları fazla aykırı bularak kendisi ile çalışmak istemezken, onların aksine Sevan Bıçakçı hemen kendisi ile çalışmaya başlamasını istedi. Kapalıçarşı'nın o büyülü atmosferine girdikten 1 ay sonra Sevan Bıçakçı ve o zamanlarki ortağı; Elif Janset Kılıçtaş'tan Osmanlı Koleksiyonu hazırlamasını istedi.
İlk aklında belirenler padişah kavuklarıydı. Elif Janset tasarlıyordu ve tasarımları Sevan ustası tarafından çok beğeniliyordu. Tasarımların atölyede üretimine başlanıyordu. O atölye Janset'e yalnızca imalatı öğretmedi. Kapalıçarşı adabını, hiçbir okulda öğrenemeyeceği o muazzam kültürü de öğretti. Ustası ona hala her nasihat ettiğinde kendisini gözleri dolarak dinleyen Janset; 2005 senesinde henüz çok küçük yaşta olmasına rağmen, Ayasofya Müzesinde kendi adına İlahi Döngü isimli bir mücevher sergisi açtı.
Janset, daha sonra Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde Heykel bölümünü kazandı. Bunun ardından ise Tekstil Sanatları Moda Tasarımı bölümünde ikinci diplomasını alma hakkına sahip oldu. Ancak Janset'i Kapalıcarşı'dan hiçbir şey uzaklaştıramamıştı, okulunun yoğun eğitimi bile... O, okul çıkışlarında mücevher işine devam etti. Bu süreçte karma heykel sergilerine katıldı. 2012'de Pera Müzesi'nde bir trienal kapsamında olan Dünyayı Gezen Çantalar isimli karma sergide; müze kurulu tarafından beğenilen çanta tasarımı, görsel basında ve sergi afişlerinde kullanıldı.
2012 yılında üniversiteden mezun oldu. 2013 yazında Kapalıçarşı'da Hadım Hasan Paşa Medresesi'nde ilk dükkanını açtı. Yine aynı sene Janset, ustasının markası adına; Sevan Bıçakçı'nın özel müşterilerine her sene gönderdiği obje tasarımı ve imalatını; nar formunda, metal yapraklı bir lokumluk olarak tasarladı. 2015-2018 yılında İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi'nde Tarih ve Medeniyet Araştırmaları dalında Master eğitimini tamamladı.
2018 yılında da Bebek'te bir mücevher ve sanat butiği açtı. Burada kişiye özel mücevherler, kurumsal objeler tasarlanmakta ve aynı zamanda heykel, resim ve seramik eğitimleri verilmekte.
Koleksiyonlarımın genel özelliği, bakıldığında bağlantılı görünmese dahi bir araya geldiklerinde aynı dili konuşmalarıdır diyebilirim. Anlamlarının olması, kişiye özel hisler uyandırması…Sanat ve zanaatı bir arada sunması olarak tanımlayabilirim.
2012 senesinde üniversiteden mezun olduktan sonra 2013 yılında Hadım Hasan Paşa Medresesi'nde ilk mücevher dükkanımı açtım.Burada bir süre çalışmalarıma devam ettikten sonra 2018 yılında da Bebek'te mücevher ve sanat butiğimi kurdum. Burada kişiye özel mücevherler tasarlamaya başladım. Aynı zamanda heykel ve resim eğitimleri vererek; insanların ruhlarındaki yüzleşemedikleri sorunlarla ilgili onları sanat aracılığı ile rahatlatma yolunu da mekanıma dahil ettim. 2019 ve 2020'de İstanbul Şehir Ödülleri töreninde Yılın Mücevher Tasarımcısı ödülünü aldım. Bugün hala Kapalıçarşı'da imalatlarım sürmektedir. Haftanın bir günü Kapalıcarşı'dayım. Oraya gideceğim günler benim için inanılmaz bir bayram sevinci diyebilirim.
Markayı büyütürken son derece zorluklar çektim ve aslında hala çekiyorum da. Benim tasarladıklarıma duyduğum hassasiyetim, tıpkı annelerin çocuklarını büyütürkenki yaklaşımları gibi diyebiliriz. Ya onu çalarlarsa, ya o hak ettiği yerde olamazsa, ya hak ettiği taşlarla taçlanamazsa gibi endişelerim oluyor. Benim evlatlarım onlar anlayacağınız, ruhumdan bir parçalar adeta…Takdir edersiniz ki sanat ve tasarım, maddi ve manevi zorluklarla mücadele ederek ortaya çıkıyor. Eğer kendi çabanızla ve yetenekleriniz doğrultusunda bir şeyler yapıyorsanız, geldiğiniz nokta paha biçilemez.
Öncelikle özgün, kaliteli ve hakikaten kendilerine aitlik hissi uyandıran tasarımlar sunmak ilk amacımızdır. Her şeyden önce, kullanabileceği ve kendisine iyi gelen mücevherleri kendilerine ulaştırmak öncelikli hedefimizi oluşturuyor.
Janset Jewellery hedef kitlesi, sanata ve zanaata saygı duyan bir kitledir. Lükse doymuş ve yenilik arayan, kendini özel hisseden, eğitimli olarak da nitelendirebileceğimiz bir kitle olduğunu düşünmekteyim. Sanat aktivitelerini takip eden, okuyan; ne istediğini bilen bir kitlemiz var diyebilirim.
Türkiye'de; bir tasarımcı ve heykeltıraş olarak, zaten olunabilecek en ihtişamlı şehirde olduğumu düşünüyorum. Dünya'da ise İtalya, Londra ve New York'ta corner oluşturmak hedeflerim arasında yer almaktadır. Yurtdışında da birçok kişiye özel mücevher tasarımları yaptım. Rusya, Beyrut, New York gibi şehirleri sayabilirim.
Prensip olarak planlı hedefler yapmayı sevmem. Zaman ve olaylar nereye yönlendirirse, onu iyiye çevirmeye çalışırım. Çünkü yaşam insanların sadece oynadığı bir film senaryosu bana göre. Bu nedenle sadece yönetmenime ve senaristime inanıyorum ve bana daima en iyi rolü vereceğine dair dua ediyorum. Markam; hem Türkiye'yi temsil eden bir marka olsun hem de Çerkez kökenli olduğum için benim yükselişim, aynı zamanda Kafkasya topraklarındaki ırkıma da gurur olsun istemekteyim. Dualarım sadece kendim için bir gurur kaynağı değil, yaşadığım topraklara da gurur olacak bir marka olmak yönündedir.
Son Dakika › Kadın › Global LoveMark Mücevher Tasarımcısı Janset Kılıçtaş - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?