Gamze Tavukçuoğlu: Benim Sadeliğe Tahammülüm Yok - Son Dakika
Kadın

Gamze Tavukçuoğlu: Benim Sadeliğe Tahammülüm Yok

Gamze Tavukçuoğlu: Benim Sadeliğe Tahammülüm Yok

İllüstratör Gamze Tavukçuoğlu ile yapmış olduğu tasarımlar ve illüstrasyon üzerine konuştuk. Sıradanlıktan uzak tasarımlarıyla dokunduğu her şeyi sanata çevirmesi, onu özel kılan en önemli noktalardan biri. İşte illüstratör Gamze Tavukçuoğlu ile yaptığımız özel röportajımız...

22.10.2018 18:00

İllüstrasyon sanatçısı Gamze Tavukçuoğlu ile  ilham veren tasarımları ve çizimleri üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Resim yapmanın hobi dışında bir mesleğe dönüşmesi gerektiğini düşünen Tavukçuoğlu, illüstrasyon hakkında tüm bilgileri bizimle paylaştı. Sıradanlıktan uzak tasarımlarıyla, dokunduğu her şeyi sanata çevirmesi, onu özel kılan en önemli noktalardan biri. İşte illüstratör Gamze Tavukçuoğlu ile yaptığımız özel röportajımız...

Gülşah Karaman-PembeNar özel

Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız? Gamze Tavukçuoğlu kimdir?

1981 yılında dünyaya geldim. Açıkçası kendimi bildim bileli sürekli resim yaptığımı hatırlıyorum ve hep ressam olacağım dediğimi biliyorum. Oldum da… Hep resim yapmak istedim ve hep yaptım, hep bir şeyler ürettim.  Bunu güzel sanatlar okuyarak devam ettirmem gerektiğini biliyordum. Ondan önce bir bocalama dönemim oldu, meslek lisesi, hazır giyim bölümü gibi… Giyime ve renklere çok meraklıydım ama bir şekilde kalıp vs. bunları yapamayacağımı ve kurallara uyan bir insan olamadığımı fark ettim. Onun için ne kadar özgür olabilirsem o kadar iyiydi benim için. Yetenek sınavlarına girdim ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesini kazandım. Aslında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarım bölümünü kazanmıştım fakat bütün arkadaşlarım Yıldız Teknik Üniversitesi'ne gidince ben de onların peşine takıldım.

Bu işe nasıl başladınız?

Resim yapmam gerektiğini biliyordum ve "resim yapacağım, tasarım yapacağım" sanıyorken, öğretmenlerim benden sürekli düzgün kalıp, düzgün dikiş bekleyince ben geride kalmış oldum. Öğretmenlerimden "zaten sen sürekli çiziyorsun" gibi sözler bile duydum. Belki de daha iyi oldu, bir şekilde soğudum ve bölüme devam etmek istemedim. Ama her şeyde bir hayır varmış. Kendi kendime özellikle oğlum dünyaya geldikten sonra, çocuk kitapları ile haşır neşir olarak illüstrasyonla daha haşır neşir olarak, içimdeki aşk yeniden filizlendi ve tekrar sürekli çizmeye başladım. Daha sonra sosyal medya hayatıma girdi. Birçok arkadaşım " hadi sen de bir şeyler yapsana" diyordu.  Ben de "kim resim yaptırır ki, nasıl para kazanabilirim ki? " diyordum.  Bu iş hobi olarak yaparken yavaş yavaş tabak boyama fikri ortaya çıktı. İnsanların hayatlarını, ailelerini tabakla resim olarak yapmaya başladım. Tabak bir süre sonra bana yetmemeye başladı çünkü hiçbir ürüne basamıyordum ve hiçbir yerde kullanamıyordum. Kişilere özel olunca da onu bir ürün haline getiremiyordum.  Bu süreçte, ben artık kağıda ve kaleme geri dönme isteği duydum. Kağıda ve kaleme geri döndükten sonra arkası zaten çorap söküğü gibi geldi.  Bir arkadaşım tabağa kendisini  ve Disney karakterlerinden çok  hoşlandığını, onları çizmemi istediğini söyledi. Onun sosyal medyada takipçisi çok fazlaydı. Yapamayacağımı ve çok sıkıcı olacağını düşündüm. Fakat ona bir resim çizdim ve bir gecede beni Instagram üzerinden tanıttı. Binlerce kişi akın akın profilime gelmeye başladı. Kişiye özel resim yapmaya başladım. Yurtdışını çok fazla takip ettiğim için kartpostala, basılı malzemeye ve illüstrasyon malzemeye olan ilgiyi hep görüyordum. Burada da canlandırabiliriz diye düşündüm ve kartpostallar ile giriş yaptım, çokta ilgi gördü.

Tasarımlarınızda tercih ettiğiniz belli figürler var mı? Bunları seçmenizdeki nedenler nedir?

Evet, var. Tasarımlarımda, huzur benim için çok önemli. Huzur duyacağımız mekanları, içinde yaşamak isteyeceğim mekanları, çiziyorum her zaman. Özellikle güzel evler,  hepimizin özlemidir, değil mi? Kadınların kendilerini huzurlu hissetmeleri için, yaşadıkları yeri güzelleştirmeleri gerekir. Ben hep içinde yaşamak istediğim resimler çiziyorum ve ona dikkat  ediyorum. Mutlu neşeli resimler yapmak istiyorum ki, hayal kurabilelim.  Hayalimizdeki gibi  tam renkli, cıvıl cıvıl şeyleri çizerek insanlara yaşatmayı tercih ediyorum aslında. Zaten benim sadeliğe tahammülüm yok.

Nasıl malzemeler kullanıyorsunuz? Kullandığınız malzemelerde nelere dikkat ediyorsunuz?

Piyasadaki en kaliteli boyaları kullanıyorum. Guaj boyayı özellikle çok severek kullanıyorum. Sulu boyada yapıyorum fakat kişiye özel resimlerde sulu boya tercih ediyorum. Daha kaliteli, pigment olarak daha yoğun  ve renk veren sulu boyaları kullanıyorum. Ama guaj boya çok daha farklı. Guaj boya ile çok daha desenli renkler elde edebiliyorum. Fularlar, defter kapakları gibi ürünlerimde guaj boya ile çalışıyorum. O hem fluluktan kurtarıyor  hem de ve baskıda da canlı ve daha patlayan renkler elde edebiliyorum.

Bir şeyi tasarlarken nelerden ilham alıyorsunuz?

Bir anda aklıma düşüyor, bir anda aklıma geliyor. Bir duvar yapmak istiyorum ama  bu renkler olsun diyorum ve şaşırtmayı da seviyorum. İki çok baskın rengi bir araya getirmeyi seviyorum. Benim lügatımda uymadı diye bir şey yok. Yani uyması ya da uymaması hiç önemli değil. Önemli olan hoşa gitmesi.  Zaten benim karakterimde böyle, günlük giyimim de böyle, evimde böyle her şey üst üste bütün tonlar… Bu tarz şeylerden yorulan insanlar vardır tabii ki ama beni yormuyor. Ben bu neşeli kargaşada mutluyum aslında.

Sokakta yürürken bir ev gördünüz, oradan da ilham alıyor musunuz?

Tabii ki, bizim sokakta özellikle çok güzel bir ev var. Her kar yağışında o evin fotoğrafını çekerim. O ev bana ilham veriyor. Kuzguncukta bana çok ilham veriyor. Çok fazla kaynaklara bakıyorum, fotoğraflara, evlere... O kadar çok görsel üst üste biniyor ki zihnimde, sürekli takip ediyorum. Yabancı illüstratörleri çok takip ediyorum. Yurtdışında çok fazla kaynak var, çünkü şehir estetikleri çok güzel. Bizde biraz daha sınırlı, olduğu gibi kalmış semtlerimiz de bana ilham veriyor. Genelde böyle dağınık kentleşme söz konusu olduğu için, bende yurtdışına biraz daha odaklanıyorum. Çünkü birçok yer daha estetik görünüyor.

Kitlenize nasıl ulaşıyorsunuz?

Kitleme sosyal medya yoluyla ulaşıyorum. Özellikle, Instagram  üzerinden bütün işimi büyüttüm ve duyurdum. Bunun yanı sıra, birçok kurulum ve kuruluş ile de çalıştım, iş yaptım bugüne kadar. Kişiye özel kupa siparişleri gibi.

Ben sizi özellikle Gülhan Şen'in sosyal medya hesabından keşfetmiştim...

Ona da bir resim yaptım evet, o resimlemek için olağanüstü bir figür. Bir kere çok neşeli,tam resimlerimde ki kızlar gibi aslında. Boncuk gibi bir kadın. Onu resimlemek çok zevkliydi.  O da çok sevdi çalışmalarımı ve sağ olsun oradan da bana çok güzel  bir kitle geldi. Birçok insan özellikle Instagram kullanmayan  ve sürekli mailleştiğim müşterilerim var. Bu da hep kulaktan kulağa iyi bir iş yaptığınızda, bir şekilde duyuluyor.

Bundan sonrası için neler yapmayı düşünüyorsunuz? Farklı çalışmalara da imza atacak mısınız?

Artık insanlar, ürünlerinizi görerek ve dokunarak almak istiyoruz diyorlar. Instagram'da çok fazla insana ulaşıyorum ama  yoldan geçen insana da ürünleri tanıtmak gerekiyor. Özellikle sosyal medya kullanmayan insanlara… Resim gördüğünüz gibi bir butik yaptırmak istiyorum. İçinde bütün ürünlerimin çok daha fazlası olacak. Bunun dışında davetiye işini biraz daha büyütmek istiyorum. Gelip benden, davetiye zarfını, kağıdını ve aksesuar örneklerini seçebilecekler. Her şeyini tamamen ben ilgilenip yaptıracağım bir yer istiyorum. Bu konuda yurtdışında takip ettiğim çok hoşuma giden çalışan kadınlar mevcut. Onları kendime örnek alıyorum.  Daha çok kumaşa baskı, daha çok günlük kullanımda görülebilecek ürünler yapmak istiyorum. İllüstrasyonu mümkün olduğunca yaymak istiyorum.

Bu tip tasarım işlerinin Türkiye'de geldiği konumu nasıl buluyorsunuz?

Son birkaç yıldır gayet güzel olduğunu düşünüyorum, bilmiyorum işin içinde olduğum için mi böyle düşünüyorum ama sanmıyorum. Çok fazla görmeye başladık illüstrasyonu… Özellikle markaların illüstratörler ile çalışması yurtdışında oldukça çok yaygın. Ülkemizde de yaygın olmasını istiyorum. Bizim ülkemizde maalesef biraz ürüne dönüştürme problemi var.  Üretici yani büyük firmalar çok fazla ürün yapana hitap etmek istiyor. Ama bu sefer küçük firmalar gelişemiyor. Böyle bir problemimiz var bence.  Promosyon ürünlerinden bir tık öteye gidemiyoruz. Hep o kalın kupalar ve benzer şeylere basım yapılıyor. Artık bunlar çok geride kaldı, çok daha ilerlemeliyiz.

Peki, bu işe başlamak isteyenlere bir öneriniz var mı?

Benim zihnimde sürekli fotoğraflar var resimler var. Çünkü her gün gördüğümü mutlaka kaydediyorum.Çok fazla araştırıyorum, çok fazla insanı takip ediyorum. Bir kere çok kaliteli bir sulu boya ile başlamalarını tavsiye ediyorum her şeyden önce. Çok fazla çizer  takip etmelerini tavsiye ediyorum. Ben hala bir sürü çizerden bir sürü teknik öğrenebiliyorum.

Her gün bu işe ne kadar zaman ayırmalılar?

Her gün çok çizmeleri gerekiyor, gerçekten bu sadece bir meslek olacaksa... Bu bir hobi değil, bunu anlatmamız lazım artık. Mesela orta yaş üzeri teyzeler ne iş yaptığımı soruyorlar, illüstratörüm, resim yapıyorum diyorum, onlara açıklayabileceğim en iyi tabir ile... Çok güzel peki para kazanmak için gerçek işin ne diye soruyorlar. Bu algıyı ortadan kaldırmamız lazım. Resim yaparak para kazanabiliriz, ve hayatımızı idare ettirebiliriz. Onun için de bunu bir meslek gibi ele alıp, çok çalışmak gerekiyor. Günün birkaç saatini buna ayırmak gerekiyor. Malzemeleri, çok fazla takip etmek gerekiyor.

Başlangıç olarak ne çizmelerini öneriyorsunuz?

Bir kere figür değil de bir çiçekle başlamak çok mantıklı bence. İllüstrasyonun n en güzel yanı, kural tanımaması… Perspektife çok bağlı kalmak zorunda değilsiniz.  Bu yüzden çiçeklerle, çaydanlıklarla başlamak gerekiyor. Zaten bu da hayallerimden biri. İlerde küçük bir kitap yapıp beraber çizelim tarzı bir şey yapmak istiyorum.  Hem çizmek isteyenler hem  de bir yerden başlamak isteyenler için… Fakat bir kurala bağlı olarak değil. Bir yol göstermek amacıyla renkli bir sunum ile teknik bir kitap yapmak istiyorum.

Ürünlerinizi nerelerden satın alabilirler?

İstanbul oyuncak müzesinde bir koleksiyonum satışta. Dolmabahçe sarayında yeni üretim yok ama, bardak altlıkları, karpostallar, bez çantaların kaldığını düşünüyorum. Onlar için yaptığım çalışmalar var. Ürünlerimi buralardan ya da bana mail atarak satın alabilirler. Daha da devam etmeyi düşünüyorum, birkaç proje daha var. Hediyelik eşyalara yönelik çalışmalar da yapmak istiyorum.

Gamze Tavukçuoğlu'na sorularımızı yanıtladığı için çok teşekkür ederiz.

Kaynak: Pembenar

Son Dakika Kadın Gamze Tavukçuoğlu: Benim Sadeliğe Tahammülüm Yok - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement