Mezenkimal kök hücreler farklı hücre tiplerine dönüşebilen kendi kendini yenileyebilen eşsiz hücrelerdir. Başta kemik, yağ, kıkırdak, kas, kalp kası, karaciğer hücresi, pankreastainsülin salgılayan beta hücreleri ve sinir hücreleri olmak üzere pek çok hücreye dönüşebilmektedirler.
Bu hücreler vücuda tatbik edildiğinde sağlam olmayan dokulara göç etmekte ve hasarlanan dokularda tamir verestorasyon yapmaktadırlar. Mesela kalp krizi geçirmiş veya kalp yetmezliği olan hastalarda bu kök hücreler verildiğinde hasar alanını daraltır ve kalbin sol karıncık fonksiyonlarını düzeltir.
2014 yılından sonra birçok ülkede mezenkimal kök hücre tedavileri seri bir şekilde uygulanmaya başlandı. Bugün yüze yakın hastalıkta yurt dışında uygulamalar devam etmektedir.
Tip 1 diyabetin de içinde bulunduğu ve oto-immün hastalıklar denilen; vücudun kendi savunma sisteminin kendi doğal hücrelerini yıkması ile sonuçlanan bir grup hastalıkta bugüne kadar bağışlık sistemini baskılayıcı bir takım ilaçlarla hastalık kontrol edilmeye çalışılıyordu. Bu ilaçların yan etkilerini tolere edemeyen hastalar da az değildi.
Mezenkimal kök hücreler güçlü immün sistemi baskılayıcı ve bozuk immün mekanizmaları tamir edici özellikleri ile başta tip1 diyabet, haşimato tiroiditi gibi bütün oto-immun hastalıklarda şifa kaynağı oldu.
60'lı yıllardan beri ciddi klinik çalışmalar bugünün dünyasında meyvesini vermeye başladı. Yıllardır İnsülin ve birçok antidiyabetik ilaç kullanmak zorunda kalan hastalar artık ilaçsız bir hayat sürdürebilecekler veya çok düşük dozda ilaçlarla hayatlarını idame ettirebilecekler…
Yakın zamanda yurt dışında mezenkimal kök hücre tedavisi yapılan hastalar bugün artık herhangi bir ilaç kullanmıyor. 36 yıldır insülin kullanan ve kök hücre tedavisi ile artık ihtiyacı kalmayan hastalar dahi mevcut. Bu güzel haberler bizleri çok sevindiriyor ve hastalara ışık oluyor.
Tip 1 ve tip2 diyabette mezenkimal kök hücrelerin güvenlik sorunu yok. Kişinin kendi kök hücrelerini karındaki yağ dokusundan veya kemik iliğinden alıp çoğaltıp kişinin kendisine geri veriyoruz. Yani otolog uygulama yapıyoruz. Kişinin kendi hücrelerinin kendisinde alerjik ve immonolojik reaksiyon oluşturma ihtimali yok. Zaten bugüne kadar dünyada yapılan binlerce uygulamada herhangi bir yan etkide görülmedi.
Peki, uygulamayı nasıl yapıyoruz ve başarı şansı ne, garantisivar mı? Önce hastayı uygunluk açısından değerlendiriyoruz vehastaları bilgilendiriyoruz. Sonraki aşamada hastalardan kök hücre topluyoruz. Çoğu zaman karındaki yağ dokusundan çok az bir miktar yağı lokal anestezi ile ağrısız bir şekilde alıyor ve GMP sertifikalı ve Sağlık Bakanlığı Ruhsatlı kültür laboratuvarlarında bu yağ dokusunda bulunan kök hücreleri ayırıp çoğaltıyoruz. Bu işlem için hasta 1 ay kadar bekliyor. Bu süre sonunda soğuk zincirle kök hücreler bize yetişiyor ve serum ile damardan veriyoruz. Bu tedaviyi en az 3 kez birer ay ara ile tekrarlıyoruz hastanın durumuna göre bu uygulama sayısı bazen 4 veya 5 ya da 6 olabiliyor.
Özellikle belirtmek isterim ki bu tedavi için herhangi bir genel anestezi veya operasyon gerekmiyor ve ağrısız bir şekilde uygulama yapılıyor.
Birinci uygulamadan 3 hafta sonra tedavinin etkinliğini hasta hissetmeye başlıyor. Kullandığı ilaç dozlarını azaltmak zorunda kalıyor. Şöyle ki; günlük yaklaşık 100 ünite insülin kullanan hasta 75 ünite kullanmaya başlıyor yani insülin veya ilaç ihtiyacı azalıyor. Tabi hastadan hastaya bu değerler değişebilmektedir.
3 uygulamadan sonra hastayı 1 yıla kadar takip ediyoruz. 6.ayda tip 1 insülin hastalarının c-peptid düzeyleri yükselmiş ve kendi insülinini salgılamaya başlamış oluyor. Gerek tip 1 ve gerekse tip2 kök hücre tedavisi alan bütün hastalar kişiden kişiye farklılıklar olabilmekle beraber az ya da çok bu tedaviden fayda görüyor. Yaklaşık olarak hastaların yarısı 1 yıl sonra ilaçları bırakmış oluyor ve diğer yarısı çok az bir ilaçla hayat kalitesi artmış bir şekilde kontrollere geliyor.
Kök hücre diyabeti tedavi ettiği gibi komplikasyonları datedavi ediyor. Mesela ayaklarda yanması olan görmesi bozuk olan hasta hakeza tedavi sırasında bu şikayetlerinden de kurtulmuş oluyor. Bozuk dokuları tamir ettiği için aynı zamanda eklem ağrıları olan hastanın da bu şikayetleri azalmış oluyor. Yani kök hücre tedavisini diyabeti için yaptıran hasta eş zamanlı birçok şikayetlerinden de kurtulmuş oluyor ve metabolizmasını gençleştiriyor.
Verilen kök hücreler son 10-20 yılda yaşlanarak vücuttunkaybettiği hücre kayıplarını yerine koyacak düzeyde ve sayıda olup sadece pankreası restore etmiyor, bütün bedene etki ediyor. Hatta kök hücre tedavisi sonrası kronik yorgunluklar kalkıyor; görme ve işitme, hafıza artabiliyor. Tedavi alan hastalar kendilerini daha enerjik hissediyor; çünkü bozuk olan metabolizma yolakları çalışıyor. Bu yüzden yurt dışında mezenkimal kök hücreler obezite ve insülin direnci,hiprtansiyon hastalarında da uygulanıyor.
Mezenkimal kök hücreler diyabetin yanında 100'e yakın hastalıkta uluslararası hücresel tıp merkezlerinde uygulanıyor
Dr Ayhan Bekmez
Son Dakika › Kadın › Diyabette Kök Hücre Tedavisi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?