L'Oréal Türkiye ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğinde bu yıl 18. kez hayata geçirilen "Bilim Kadınları İçin" programı kapsamında ödül almaya hak kazanan 2020'nin genç ve yetenekli Türk bilim kadınları belirlendi.
Bilim kadınlarının desteklenmesi amacıyla yürütülen program kapsamında UNESCO bağımsız jürisi tarafından belirlenen 6 bilim kadını, L'Oréal Türkiye'nin araştırmalarında kullanmak üzere 75 bin TL destek almaya hak kazandı. İnsanlık için önemli projeler üzerinde çalışan, her biri üniversitelerdeki araştırmalarını sürdüren 40 yaş altındaki 6 genç bilim kadını; psikoloji, matematik, tıp, malzeme bilimi, biyoloji, kimya gibi pek çok alanda umut veren çalışmalar gerçekleştiriyor.
Akıllı sistemler artık her yerde. Telefonlar yüzümüzü tanıyor ya da insansız araçlar nesne tanımayı az çok öğrendiler ama bu nesnelerin hangi malzemeden yapıldığını tanımayı henüz çözemedik. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Dicle Dövencioğlu, yumuşaklık algımızdaki boyutları tanımlama hedefi taşıyan projesiyle malzemeleri nasıl algıladığımızı anlamayı amaçlıyor çünkü malzemeleri tanımak hayatta kalmak dahil olmak üzere, pek çok açıdan çok önemli. Malzemeleri nasıl algıladığımızı anlarsak belki de yakın gelecekte robotlar sadece sert metallerle araba yapmayacaklar, yumuşak malzemelerle de çalışacaklar. Hatta belki dokunmatik ekranların yerini hissetmatik ekranlar aldığında internetten sipariş ettiğimiz gömleğin kumaşına dokunmak mümkün olacak.
Günümüzde halk sağlığı ve çevre için tehlike arz eden ve teşhis edilmesi güç olan çok çeşitli zehirli gazlar bulunmaktadır. Zehirli gazlardan kaynaklanan riskler; savaş, terör saldırısı, sabotaj olayları, bu maddeleri bulunduran tesislerde meydana gelen hasar ve sızıntılar, endüstriyel alanda kullanılan kimyasalların tanker, kamyon, tren, gemi vb. gibi araçlarla nakliyesi esnasında meydana gelen ulaşım kazaları, fabrika yangınları ve laboratuvarlardaki teknolojik kazalar şeklinde sıralanabilir. Birçok hayati konuda risk unsuru olan tehlikeli gazların hızlı ve doğru şekilde tespit edilebilmesi, gerekli tedbirlerin alınması ve meydana gelebilecek sağlık risklerinin en aza indirilmesi açısından son derece önemli. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Malzeme Enstitüsü Sensör Teknolojileri Proje Grubu'nda Başuzman Araştırmacı olarak görev yapan Doç. Dr. Dilek Dündar Erbahar; zehirli gazlara karşı yüksek algılama hassasiyetine sahip, üstün performanslı, seri üretime uygun, ekonomik, düşük güç tüketimiyle çalışan, kompakt kimyasal sensörler geliştirilmesini amaçlıyor. Bu döndürülmüş grafen yapılı sensör sisteminin sanayiye ve ulusal güvenliğe aktarılması ile askeri ve endüstriyel alanlardaki güvenlik birimlerinin, sanayi kuruluşlarının ve çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının taleplerinin karşılanması hedefleniyor.
Türkiye ve dünyada önde gelen ölüm sebepleri arasında yer alan kanser üzerine yapılan çalışmalar sıcak bir konu olmakla beraber öncelikli araştırma hedefleri arasında bulunuyor. Kanser tedavisi için yeni yaklaşımlar ve biyoinformatik yöntemlerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyuluyor. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Biyoinformatik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. İdil Yet, geliştirdiği yöntemle kansere dönük özellikle önleme, erken teşhis ve tedaviler açısından değerli sonuçlar üretmeyi hedefliyor. Bu yöntemin karaciğer kanserinin nedenlerinin anlaşılmasına önemli katkıda bulunabileceği belirten Dr. İdil Yet, kanser tedavisi için yeni yaklaşımlar ve biyoinformatik yöntemlerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu, çalışmasının da bunlardan biri olacağını belirtiyor.
Kanser, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de önemli bir sağlık problemi. Araştırmaların sonuçlarına göre kanser, kardiyovasküler hastalıklardan sonra Türkiye'deki tüm hayat kayıplarının ikinci sıradaki nedeni. Epitel yumurtalık (over) kanseri, dünya çapında görülme sıklığı açısından 7. sırada ve kansere bağlı hayat kayıpları sıralamasında ise 5. sırada yer alıyor. Epitel over kanseri hastalarının ilk 3 yılda tekrar etme oranı maalesef %70 gibi yüksek bir oranda ve platin dirençli veya refrakter hastalarda optimal tedavi yöntemi hala tam olarak bilinmiyor. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. İrem Durmaz Şahin, öncelikle bir kadın olarak ama en önemlisi bir bilim insanı olarak bu konuya katkı sağlamak için çalıştığını vurguluyor. Over kanserinde gelişen ilaç direnç mekanizmalarının daha iyi anlaşılması ve over kanserinde kullanılmakta olan tedavi yöntemlerinin moleküler etkilerinin incelenmesi üzerine çalışmasıyla Dr. İrem Durmaz Şahin, bu hastalıkla karşılaşan bireylerin yaşam kalitesinin yükseltilmesini, ekonomik ve sosyal hayata aktif ve sağlıklı bir şekilde katılımlarının sağlanmasını hedefliyor. Bu kapsamda bir araştırma, literatürde bir ilk olma özelliği taşıyor.
Dünya popülasyonun yaklaşık %1'inde bulunan Romatoid Artrit hastalığı; eklemleri, farklı organları veya bütün vücudu etkileyebilen kronik bir hastalık olarak öne çıkıyor. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Nazar İleri Ercan, günümüzde bilinen bir tedavisi bulunmayan Romatoid Artrit hastalığına yönelik, farklı mekanizmalar üzerinde etkili, daha etkin ve hedefleme yöntemi ile daha az yan etkiye sahip bir nano ilaç geliştirmeyi hedefliyor. Romatoid Artrit tedavisinde terapötik nanopartiküller ve doğal biyomalzemelerin hedefe yönelik sinejistik etkisinin araştırılacağı bu çalışmada elde edilecek bulgular, sadece Romatoid Artrit hastalığına değil hastalığın ilerlemesinde benzerlikler gösteren diğer otoimmün hastalıklara ve çeşitli kanser türevlerine yönelik ilaç geliştirilmesine de ışık tutacak.
Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü'nden Doç. Dr. Nazife Erkurşun Özcan, 70 yılı aşan bir süredir çözülemeyen "Kakutani Sanısı" matematik problemi üzerine çalışıyor ve birçok disiplin arasında bağlantı (özellikle kuantum bilgi sistemleri) kurarak yeni ortak çalışmaların doğmasına imkan yaratmayı hedefliyor. Bir ilk olan bu proje ile teorik matematik alanında ödül almaya hak kazanan Doç. Dr. Nazife Erkurşun Özcan, bir örnek teşkil edecek bu başarının bu alanda çalışan bilim kadınlarını heyecanlandıracağını, yeni çalışma ve girişimlerin önünü açarak görünürlüğünü arttıracağını belirtiyor.
Son Dakika › Kadın › 'Bilim Kadınları İçin' programı kapsamında 6 Türk bilim kadınına 75 bin TL destek - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?