Yargıtay'ın Can Atalay davasına ilişkin Anayasa Mahkemesi (AYM) üyelerine suç duyurusunda bulunmasının yankıları sürerken MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter'den dikkat çeken bir açıklama geldi. Katıldığı bir canlı yayında konuşan Yönter, "AYM bir defa Anayasa'nın 14. maddesini işlevsiz hale getirdi." ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yönter, tv100 ekranlarındaki bir canlı yayında, Yargıtay'ın AYM kararına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. MHP'li Yönter, "Bizim dağda taşta başını ezdiğimiz teröristler, AYM'ye arka kapıdan giriyor. AYM tarafından can simidi atılıyor. Ya kapatacağız ya yeniden yapılandıracağız. AYM, geleneği 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıktı. AYM bir defa Anayasa'nın 14. maddesini işlevsiz hale getirdi." diye konuştu.
Yönter'in çıkışı akıllara MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 2021 yılında yaptığı AYM açıklamasını getirdi. Bahçeli, AYM ile ilgili olarak yaptığı konuşmada, "Anayasa Mahkemesi hukukun üstünlüğünden mi yanadır, yoksa bölücülüğün mü şakşakçısıdır? Dağda elde edilen başarıların TBMM'de kaybına tahammülümüz asla olamayacaktır. HDP'nin kapatılması kadar Anayasa Mahkemesi'nin de kapanması artık ertelenemez bir hedef olmalıdır. Nitekim Anayasa Mahkemesi'nin iade kararı milli vicdanda hükümsüzdür, Türkiye'nin var oluş haklarına sadece usul açısından değil, esastan da ileri düzeyde zarar vermiştir." ifadelerini kullanmıştı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Davası'nda tutuklandıktan sonra TİP'ten milletvekili seçilen Can Atalay hakkında hak ihlali olduğunu belirtip tahliye edilmesi yönünde karar veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. AYM'nin Anayasa'yı ihlal ederek yetkisini aştığını, Yüksek Mahkeme'nin kararına uyulmaması gerektiğini belirten Yargıtay, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi için de TBMM'ye bildirimde bulunmuştu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Atalay'ın Gezi Parkı davası kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 18 yıl hapisle cezalandırılmasına ve bu suçtan tutuklanmasına karar vermişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun bulmuştu. Sanık Atalay, 14 Mayıs'taki 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde TİP'ten Hatay milletvekili seçilmiş, bunun üzerine avukatları "milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle Yargıtay'a başvuru yapmıştı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise talebin reddine hükmetmişti.
Bunun üzerine Atalay'ın avukatları milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı kazanan başvurucunun yargılamada durma kararı talebinin reddedilerek yargılamaya devam edilmesi nedeniyle "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" hakkının, tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle de "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiğini öne sürerek Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunmuştu. Başvurunun ardından süreç devam ederken Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında Can Atalay'a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı.
Anayasa Mahkemesi ise 25 Ekim'de Can Atalay'ın "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiğine oy çokluğuyla hükmetmişti. Dosyayı inceleyen 14 üyeden 5'i bu karara muhalif kalmış, Atalay'ın haklarının ihlal edilmediğine kanaat getirmişti.
Anayasa Mahkemesi, yeniden yargılama ve tahliye için kararını İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. Mahkeme ise ihlal kararının, yerel mahkemece verilen karara ilişkin olmadığı gerekçesiyle dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne iletmişti.
Son Dakika › Hukuk › Yargıtay-Anayasa Mahkemesi krizine MHP cephesinden dikkat çeken sözler: AYM'yi ya kapatacağız ya yeniden yapılandıracağız - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?