Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi'nde (MEB) bulunan 2,3 ve 9 numaralı parsellere denk gelecek şekilde 'Navtex' (seyrüsefer duyurusu) ilan etmesinin ardından Rum hükümeti görüşmelerden çekilme kararı aldı. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'in bugün Rum siyasi parti başkan ve temsilcileriyle, Başkanlar Konseyi toplantısı çerçevesinde bir araya geldi. Görüşmenin ardından AKEL Genel sekreteri Andros Kiprianu'nun yaptığı açıklamada, Kıbrıs Rum Müzakere heyetinin Rum Lider Anastasiyadis de dahil görüşmelerden çekilme kararı aldığı kaydedildi. Müzakereleri askıya alma kararına Yunanistan Başbakanı Samaras'ın destek verdiği belirtildi.
SINIR KAPILARI KAPATILABİLİR
Güney Kıbrıs Rum kesiminde yayınlanan Alithia gazetesi ise bu günkü manşet haberinde: 'Anastasiadis'ten Sert Kararlar ' Acil Durum Vaziyeti? başlıkları altında aktardı. Gazete, Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ın sözde MEB'inde Navtex yayınlamasının ardından Anastasidis'in sert önlemler alma yoluna gideceğini, bu önlemler arasında en sert olanının ise KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki sınır kapılarının kapatılması olacağını iddia etti. Anastasiadis'in ilk aşamada üç önlemi uygulamaya koyma kararı aldığını, bunlardan en 'yumuşağının', Eroğlu'yla yapacağı görüşmeye katılmamak ve en 'sertinin' ise KKTC'ye ekonomik açıdan zarar vermek amacıyla sınır kapılarının kapatılması olduğunu iddia etti.
KKTC CUMHURBAŞKANI EROĞLU, RUM TARAFININ TAHRİKKAR AÇIKLAMALARINI DEĞERLENDİRDİ
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum Yönetimi'nin, Türk Deniz Kuvvetleri'ne ait gemilerin sondaj çalışmalarını izlemesini bahane ederek gerginlik yaratmaya çalıştığına ve görüşme sürecinin ortadan kalkacağı tehdidinde bulunduğuna dikkat çekerek, Kıbrıs'ın hidrokarbon yatakları konusunda çalışma yapacak bir ortak komite kurulması önerisini yineledi. Anavatan Türkiye ile imzalanan 'Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Antlaşması'nın ortada olduğuna işaret eden Eroğlu, 'Bu anlaşmanın içerisinde yer alan tüm hususlar günü geldikçe ve gerektikçe uygulanacaktır. Anavatan Türkiye'nin tam desteği ile Kıbrıs Türk Halkı'nın hak ve hukuku mutlaka korunacaktır' dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının sondaj çalışmaları ile ilgili son gelişmeler hakkında yazılı bir açıklama yaptı. Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafı olarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin sözde münhasır ekonomik alanda hidrokarbon yatakları konusunda yaptığı çalışmaları yakından izlediklerini kaydetti. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiades'le New York ziyaretleri öncesinde yaptıkları son görüşmede 9'uncu parseldeki araştırmaların bir süre ertelenmesi gerektiği yönündeki görüşünü ilettiğini ve ortak komite kurulması çağrısını yinelediğini anımsatan Eroğlu, 'Bu uyarı ve önerilerimiz dikkate alınmadan adım atılması sonucu ortaya çıkan gelişmelerin sorumlusu tamamen Rum tarafıdır' uyarısında bulundu. Eroğlu, 'Türk tarafının açıklamalarını ve Türk Deniz Kuvvetleri'ne ait gemilerin 9'uncu parselde yürütülen sondaj çalışmalarını izlemesini bahane ederek gerginlik yaratılmaya çalışılması, görüşme sürecinin ortadan kalkacağı tehdidinde bulunularak, tahrikkar açıklamalar yapılması doğru bir davranış değildir' dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, şöyle devam etti:
'Anavatan Türkiye'nin o dönemdeki Başbakanı, şu andaki Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'la 2011 yılı Eylül ayında New York'ta birlikte imza koyduğumuz Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Antlaşması' ortadadır. Bu anlaşmanın içerisinde yer alan tüm hususlar günü geldikçe ve gerektikçe uygulanacaktır. Anavatan Türkiye'nin tam desteği ile Kıbrıs Türk Halkı'nın hak ve hukuku mutlaka korunacaktır. Bu yöndeki kararlılığımız gerek Rum Yönetimi eski Başkanı Sayın Dimitris Hristofyas, gerekse şu andaki Rum lider Sayın Nikos Anastasiades'e en net şekilde ifade edilmiş, bir sıkıntı, gerginlik yaşanmaması, hidrokarbon olayının çözümü zora sokan bir unsur olarak kullanılması yerine iki tarafı bir birine yaklaştıran, işbirliğini artıran bir konu olarak kullanılması için çeşitli önerilerde bulunulmuştur?
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafı olarak Kıbrıs konusunun bir an önce var olan gerçekler temelinde, Kıbrıs'ın bütününün yararına olacak şekilde bir antlaşma ile sonuçlanması konusunda samimi olduklarını ve bunun için üzerlerine düşeni yerine getirmekte kararlı olduklarını belirtti. Eroğlu, 'Yapılması gereken Kıbrıs'ın tüm kaynaklarını, 1960'ta kurulan ve 1963'te silah zoru ile ele geçirilen Devletin tüm olanaklarını Rum Halkı'nın çıkarına kullanmak değildir. Yapılması gereken, Kıbrıs Türk Halkı'nın o Devlet'in eşit- egemen kurucusu olduğunu, Kıbrıs'ın Rumların olduğu kadar Türklerin de vatanı olduğunu unutmadan hareket etmektedir' dedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu açıklamasını şöyle tamamladı: 'Rum Yönetimi'ne bir kez daha hidrokarbon yatakları konusunda çalışma yapacak bir ortak komite oluşturulmasını öneriyorum. Yine daha önce ifade ettiğimiz üzere Türk tarafı olarak Anavatan Türkiye'den deniz altından borularla Kıbrıs'a getirilecek suyun da Ada'nın ortak yararı için bir barış suyu olarak kullanılmasını da Rum komşularımızla ele almaya hazırız. Kıbrıs bölge için yeni bir gerginlik noktası değil, tam tersine varılacak bir antlaşma ile bölge barışına katkı sağlayacak örnek bir Ada olmalıdır.'
KKTC Cumhurbaşkanlığı Özel Temsilcisi Kudret Özersay, sosyal medyada Rumlar müzakerelerden çekilme kararını "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali" diyerek eleştirdi.
Son Dakika › Güncel › Türkiye?nin Navtex Duyurusuna Rum Hükümetinden Görüşmelerden Çekilme Kararı Çıktı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?