Zorunlu Almanca?da Geri Adım Atan Csu Eleştirilerin Hedefinde

Almanya'da iktidarın büyük ortağı CDU'nun kardeş partisi Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU), göçmenlerin evde de Almanca konuşmasını öngören tartışmalı önergeyi yumuşatmasına rağmen yankıları dinmedi.

Alman televizyon kanalları ve gazeteleri CSU parti yönetiminin, pazartesi günü önergede tartışma yaratan bölümleri değiştirdiğini ve tepki çeken ifadeleri yumuşattığını hatırlattı. CSU'nun göçmenlerin kamuya açık alanlarda olduğu gibi evde de Almanca konuşması gerektiği belirttiği eski önergesinin yerine hazırlanan yeni önergede, göçmenlerin günlük hayatlarında Almanca konuşmaya motive edilmesi gerektiği vurgulandı. Parti Genel Sekreteri Andreas Scheuer, "Bizim için önemli olan, anadilin yanı sıra Almancanın konuşulması" derken, zorlama yerine teşviki ön planda tuttuklarını savundu. Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle'ye göre, değiştirilen bölüm yeni önergede, 'Dil yoluyla uyum' başlığı altında yer aldı. Bu pasajda, 'Sürekli olarak burada yaşamak isteyenler, günlük hayatlarında Almanca konuşmaya teşvik edilmeli' denildi. Bavyera tabanlı Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisinin, parti kurultayı hafta sonu Nürnberg'de yapılacak. Kurultayda, söz konusu önergenin gündeme geleceği ifade edildi.

Başbakan Angela Merkel'ın lideri olduğu Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin Bavyera'da örgütlü kardeş partisi Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU), Almanya'ya gelen göçmenler burada uzun süreyle yaşamak istiyorsa, sadece kamuda değil, evlerinde de birbirleriyle Almanca konuşmaları gerektiğini dile getirmesini Alman gazetelerinden Rhein-Neckar Zeitung şöyle eleştirdi:

'Almanya'da yaşayan neredeyse her 10 kişiden 1'i yabancı kökenli sayılıyor; göçmen geçmişi olanların sayısı ise bunu da aşıyor. O halde topluma uyum maskesi altındaki bu dışlama çabası da neyin nesi' Evet doğru, dil önemlidir; parti karar belgelerinde kullanılan da dahil olmak üzere.?

Bavyera Eyaleti'nin Augusburg kentinde yayımlanan Augsburger Allgemeine Zeitung da Almanca bilmenin topluma daha iyi uyum anlamı taşıdığını bu ülkede kendine iyi bir kariyer hazırlamak isteyenlerin iyi dil öğrenmeye çaba harcaması gerektiği belirtilirken, 'Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi bu basit gerçeği neden absürd bir slogana dönüştürdü' Çünkü; parti 'Kim dolandırıcılık yapıyorsa, o sınır dışı edilir' düsturunu kullanarak sansasyon yaratma ve partinin sağ kanadını güven altına alma niyetinde. Bu öyle yanlışlıkla ağızdan kaçırılan bir şey de değil! Aksine, bilinçli halk dalkavukluğu yaparak güç gösterisinde bulunmak bu; hem de partiye kazanç değil zarar verecek olan ucuz yoldan? diye yazdı.

Bonn'da yayımlanan General-Anzeiger gazetesi de, Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin olmayacak bir şeyi başarmaya çalıştığını vurgularken, strateji uzmanlarının, partinin iktidar perspektifleri açısından baktıklarında, İngiltere'de ortaya çıkan UKİP ile Fransa'daki Ulusal Cephe'nin uyarıcı örneklerini görmezden gelemediğine dikkat çekti. Yorumda, 'Ne var ki bir parti Berlin ya da Münih'te iktidar olmak istiyorsa, o parti aynı zamanda sağ popülist muhalefet rolünü oynayamaz. Bu tür bir siyaset cambazlığını, partinin yumuşak omurgalı lideri Seehofer ve diğerleri bile beceremez' denildi.