Zonguldak'ta Plajda Doktorların Gözaltına Alındığı İddiası

Zonguldak Valisi Ahmet Çınar, Zonguldak Belediyesi'ne bağlı Kapuz Plajı'nda alkol alan kadın doktorların gözaltına alındığı iddiasına ilişkin, "Polis, görevi çerçevesinde davranmıştır. Bir adım daha ileri gidersek, içki içti diye kontrol edilme durumu yok. İhbar üzerine bu arkadaşların sarhoşluk seviyesinde, belki bir tanesinin olmayabilir onu bilmiyorum, burada toplumu rahatsız ettiği anlaşılmış ve dolayısıyla polis görevini yapmıştır. Basit ve sade bir konudur." dedi.

Çınar, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Gökhan İnan ve kurum müdürleriyle Kapuz Plajı'nda incelemelerde bulundu.

İncelemelerin ardından bir gazetecinin, "Plajda alkol alan kadın doktorların gözaltına alındığı ulusal ve yerel medyaya yansıdı. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?" sorusuna Vali Çınar, "Aslında bunu konuşmaya değer bir konu olarak görmüyorum. Son derece basit, küçük, her zaman her yerde yaşanabilen bir olay. Konu yansıma biçimiyle tabii abartılı oldu. Maalesef bence biraz ideolojik kaygılar ve devlete bakışta birtakım bahane arayan, yanlış yapılan haber olarak değerlendiriyorum." diye konuştu.

"Fotoğrafı, arkadaşların sanat kabiliyetine yormak lazım"

Bölgede insanları rahatsız eden bir konu üzerine polis ekiplerinin geldiğini anlatan Çınar, şunları kaydetti:

"İhbara, Yunus dediğimiz ekiplerimiz yönlendiriliyor. Ekiplerimizin bir ikisi buraya geliyor. Bayan arkadaşların alkol aldığını ve çevreyi rahatsız ettiklerine şahit oluyorlar. Konu tamamen budur. Bunu belki zabıta da halledebilirdi. Ama polis kendisine gelen ihbarı değerlendirmek zorundadır. İhbarın ne olduğu, özellikle de bayan olduğu ihbarda söylenmemiştir. Polisimiz görevini yapmıştır. Son derece nezaket içerisinde de görevini ifa etmiştir. Ama evet, sanki bir iki bayanın plajda başında dikilmiş polisler görüntüsünü, fotoğrafı çeken arkadaşların sanat kabiliyetine yormak lazım. Görüntü itibariyle rahatsız edici bir durum olsa da olayın içeriği itibariyle polisin rutin bir işidir ve görevini yapmıştır. Önemli olan halkımızın huzurudur. Polisimiz de bu görevi ifa etmiştir."

"İçki içti diye kontrol edilme durumu yok"

Çınar, plajda alkol almanın yasak olduğuna dair belediyenin astığı tabelanın olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

" Türkiye'de hep ideolojik bir bakışa, maalesef bağnazlık seviyesinde karşı fikre tahammül edememe şeklinde bir anlayış yaygın olduğu için.. CHP Belediyesi'nin de astığı bir tabeladır. Elbette burada toplumun huzurunun sağlanması belediyemizin de görevidir. İnsanlar içerisinde ve küçük yaşta çocukların olduğu aileler var. Kimse burada içki içilmesini istemez. Burada içki içmek veya içkili gelmek yasak mı değil mi ona zaten polis karışmamıştır. Buraya girip çıkan hiç kimse kimlik veya alkol kontrolüne tabii tutulmuyor. Polis, görevi çerçevesinde davranmıştır. Bir adım daha ileri gidersek, içki içti diye kontrol edilme durumu yok. İhbar üzerine bu arkadaşların sarhoşluk seviyesinde, belki bir tanesinin olmayabilir onu bilmiyorum, burada toplumu rahatsız ettiği anlaşılmış ve dolayısıyla polis görevini yapmıştır. Basit ve sade bir konudur."

"İnsanlar istedikleri gibi alkol alabilirler. Yasalar çerçevesinde şehrin her bölgesinde içki içmeyi sağlayacak mekanlar bulunur ancak ne plajda, ne sokakta ne de herhangi bir yerde başka insanları rahatsız edecek seviyede rahatsız ediyorsa içkiden veya başka sebeple polis buna müdahale etmek ve toplumun huzurunu sağlamak zorundadır." diyen Çınar, "Bundan daha çok konuşulması gereken; mesleği gereği bu seviyede sorumluluk sahibi olan kamu görevlileri, özellikle bunlar doktor ise çocukların çok olduğu bir yerde sarhoş şekilde dolaşmanın çok yanlış olduğunu bilip, toplumsal sorumluluk anlayışıyla daha örnek bir davranış sergileyebilirlerdi. Bu da onların kişisel meselesidir. Kanun her eylemin ve kusurun karşılığını yazmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Zonguldak Belediyesinin işlettiği Kapuz Plajı'nda, 12 Eylül'de alkol aldığı belirtilen 2 kadın doktora, çevreyi rahatsız ettikleri gerekçesiyle 109'ar lira idari para cezası uygulanmıştı.