Zirve Yayınevinde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 91. duruşmasının öğleden sonraki bölümünde, ara kararını açıklayan mahkeme, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcıya verilmesini kararlaştırdı.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Mehmet Ülger, Ruhi Abat, Haydar Yeşil, Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Mehmet Çolak, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Emre Günaydın ile tutuksuz sanık Hüseyin Yelki hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, sanıklara delillerle ilgili beyanda bulunmak isteyip istemediklerini sordu.
Söz alan Mehmet Ülger, ortada ses kayıtlarının olduğunu ancak ses kayıtları değiştirildiği için bir şey söyleyemediğini öne sürerek "Bu ses kayıtları kısık sesle alınmış. Ses kayıtları üç kişi arasında geçmiş. Ben kesinlikle o ses kayıtlarında yokum. Bulunmadığım bir ortamda ses kayıtları alınmış" dedi.
Adem Gedik ise mahkemeye sürekli gelip gittiğini ve bir şeyin değişmediğini iddia ederek "Bazı olaylar gelişiyor ama bunlar benim lehime değil, aleyhime gelişiyor. Şube müdürüm, TİM komutanım misyonerlikle ilgili ve aşırı sağ gruplarla ilgili takip yapmamı istediler. Bana amirlerim söyledi. Takip edemem gibi bir şey söz konusu olmazdı" diye konuştu.
Gedik, "Dosyayı etkilememek adına kılımı bile kıpırdatmadım" ifadesini kullandı.
Adil Akçay da herhangi bir örgüte üye olmadığını, her şeyi kendisine verilen görevler doğrultusunda yaptığını ifade ederek şunları söyledi:
"Biz istihbarat faaliyetlerini kendi başımıza yapmadık. Bize 'sizi devlet mi yönlendirdi' diye soruldu. Ben de 'evet' dedim. 'Bizi devlet yönlendirdi' dedim. Son dönemde Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ile ilgili çıkan haberler de bizi doğruladı. MGK ve Başbakanlığın bize verdiği emirleri biz uyguladık. Anayasa Mahkemesi uzun tutukluluk sürelerini göz önünde bulundurarak 2 kişiyi tahliye etti. Ben de uzun tutukluluk halim göz önünde bulundurularak tahliyemi talep ediyorum."
Levent Ercan Gelegen ise hükümeti ve Gülen cemaatini yıpratmaya yönelik hiçbir şey yapmadığını savunarak "Bu söylentiler beni susturma amacı taşıyor. Aileme baskılar yapılıyor. Böyle devam ederse ben susacağım ve gerçekler de açığa çıkmamış olacak" dedi.
Sanıklardan Murat Göktürk de tahliyesini talep etti. Göktürk, "3 yıldır tutuklu bulunuyorum. Kaçma gibi bir şüphem, durumum yok. Anayasa Mahkemesinin son dönemlerde aldığı kararlar göz önünde bulundurularak tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.
Yaklaşık 32 aydır tutuklu olduğunu belirten Mehmet Çolak, "Her şey ortadayken ne hikmetse hala tutuklu bulunuyorum. Misyonerlik ve aşırı sağ faaliyetlerle ilgili hiçbir çalışma yapmadım" ifadesini kullandı.
Sanık Mehmet Ülger ise Erhan Tuncel'in huzurda dinlenilmesini talep ettiğini söyledi.
Ülger, " İlker Çınar'ın tanıklığı bitti. Sanık olarak dinlendikten sonra kaçıracaklar. Ben İlker Çınar'a yurt dışı yasağı konulmasını talep ediyorum. Çünkü artık okyanus ötesinde mi konuşur nerede konuşur bilemem" dedi.
Sanıkların ardından söz alan Savcı Zafer Hazar, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını isteyerek esas hakkında mütalaa hazırlamak için Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa'dan dosyayı talep ettiğini bildirdi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına ve esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcıya verilmesini kararlaştırdı.
Duruşma 24 Şubat 2014'e erteledi. - Malatya
Son Dakika › Güncel › Zirve Yayınevi'ndeki Cinayetlere İlişkin Dava - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?