"Türkiye 30 yıldır anayasasız bir ülke olmasına rağmen tekliği esas ve referans alan darbe belgesi ile yönetiliyor. Oysaki ben anayasa derken toplumsal mutabakat metninden bahsetmek istiyorum"
"Herkesin anayasasını hep birlikte yapmak için buluşuyoruz" adını taşıyan sempozyum Taksim Hill Otel'de başladı.
İki gün sürecek ve yeni anayasa'nın nasıl olması gerektiği konusunda tartışmaların yapılacağı sempozyuma, kapatılan DEP'in eski Milletvekili Leyla Zana başta olmak üzere BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, BDP Milletvekilleri Sevahir Bayındır, Hamit Geylani, Sebahat Tuncel, Prof. Dr. Murat Belge, Araştırmacı Tarhan Erdem, Prof. Dr. Gencay Gürsoy başta olmak üzere çok sayıda isim katıldı.
AYDINLIĞI GETİRECEK OLAN BİZİZ
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Leyla Zana, tek devletli, çok uluslu bir Türkiye düşlediğini söyledi.
Konuşmasına iyi günler anlamna gelen Kürtçe "Rojbaş" diyerek başlayan Zana, "Keşke bugün 21 yüzyıl gereği olarak toplumsal gelişmeyi, özgürlükleri ve birlikte yaşama iradesi gibi çok farklı ve önemli konuları tartışabilseydik. Fakat bunun yerine bugün yine 30 yıllık kelepçelenmiş bir dönemi tartışacağız" şeklinde konuştu. Karanlık bir tünelin sonuna gelindiğini söyleyen Zana, "Tünelin sonundaki ışığın yanıp, sönmeye başladığını görüyoruz. Ancak aydınlığı getirecek olan biziz" dedi. Zana sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye 30 yıldır anayasasız bir ülke olmasına rağmen tekliği esas ve referans alan darbe belgesi ile yönetiliyor. Oysaki ben anayasa derken toplumsal mutabakat metninden bahsetmek istiyorum. Kürtler kolektif haklarının gasp edilmesinden kaynaklanan genelde Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne kadar özelde cunta rejiminden beslenen travma nedeniyle anayasanın en büyük sorunsallığını oluşturuyor. Türkiye'nin böyle bir anayasa ile 30 yıldır yönetilmesinin tek nedeni özünde Kürtlere özel bir statü tanınmama çabasıdır"
ORTAK HUKUK GEREKİYOR
Anayasanın yapımına ilişkin kurucu meclis gibi pek çok seçeneğin tartışıldığını belirten Zana, Parlamentoda temsilleri olmasına rağmen Kürtlerin iradesinin baskı altında tutulduğunu iddia etti.
Anayasa'nın 66. maddesinin herkesi Türk olarak tanımlamasını eleştiren Zana, "Yalnızca bu tanımın değişmesi Kürt sorununu çözecek midir? Bizim anayasamız toplumsal sözleşmenin yanı sıra ortak hukukumuzu da gerektiriyor.Engellenen bu ortaklığı sağlamak için cesaret gerekiyor ve bu cesaret sağlanmazsa halklarımız bir yüzyıl daha kaybedebilir. Burada hangi noktalarda uzlaşılır bir bilmiyorum ama ben tek devlet ve çok halklı birliktelikten yanayım" şeklinde konuştu.
ERDEM: BU BİR KELEPÇE ANAYASASIDIR
Zana'dan sonra konuşan Araştırmacı Yazar Tarhan Erdem, Türkiye'nin 2007 yılından beridir yoğunluğu artarak anayasayı konuştuğunu, yeni anayasayı seçim sonrasına bırakanların bile bugün anayasayı konuştuğunu söyledi. Türkiye'nin anayasayı tartışmaya bir anlamda 1961 Anayasası ile başladığını söyleyen Erdem, bir ölçüde halkların anayasası olan bu yasanın diğer yandan bir darbe yasası olduğunu belirtti. 12 Eylül Anayasasının bir 'kelepçe anayasa" olduğunu ifade eden Erdem, "1982 anayasa için çok şey söylenmiştir. Bu bir kelepçe anayasasıdır. Onun sınırlarını göstermektedir. Bu anayasa halk tarafından kabul edilmemiş ve bazı direnişler olmuştur. Bu süre içerisinde 16 kere değişiklik yapılmış. 106 maddesi değişen bir anayasayı konuşuyoruz. Artık herkes anayasanın değişmesini istiyor ama onun değişmesini, istenmeyenler de oldukça fazladır. Zamanın uygun olmadığı, devletin çözülmesi gereken pek çok işi olduğu, partilerin uzlaşması gerektiği, Erdoğan'ın Başkan olmak istediği gibi gündemlerde anayasanın yapılması engellenmek istenmektedir. Seçimlerde de bu engelleme sürecektir. Bu engellemeyi kaldırmak için herkesin hiç kimseye meydan vermeden konuşması lazım. Bu nedenle oy verme gününe kadar herkes ne biliyorsa ne kadar biliyorsa yeni anayasanın nasıl hazırlanması gerektiğini ifade etmelidir" dedi.
Son Dakika › Güncel › Zana Düşlediği Türkiyeyi Açıkladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?