Yurtdışına Öğrenci Gönderme Programı Değiştirilmeli"

Bakan Avcı, MEB Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü'nün Başkent Öğretmenevi'nde düzenlediği 'MEB Yurt Dışı Burs Programı Çalıştayı'nın kapanışında yaptığı konuşmada, yurtdışı burslusu öğrencilerin çalışmaları ile ilgili düzenlemeler yaptıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Avcı, çalıştayın sembolik bir değeri olduğunu belirterek, " Türkiye'nin nereden nereye geldiğini sadece bu kanun ve bu kanuna ilişkin uygulamalara bakarak bile görebiliriz. Türkiye'nin ne büyük bir değişim geçirdiğini 1929 yılında çıkartılan 'Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun' ve daha sonrasında yapılanlar, o kanun çerçevesinde talebenin nasıl seçildiği, nerelere hangi alanlarda eğitim-öğretim görmek üzere gönderildiği, giden öğrencilerin buradan nasıl gittikleri, orada hangi şartlarda eğitimlerini sürdürdükleri, döndükleri zaman Türkiye'ye ye nasıl döndükleri ile bugün bu süreçlerin nasıl işlediğini karşılaştırdığımız zaman gerçekten Türkiye'nin nereden nereye geldiğini çok daha iyi görüyoruz" dedi.

"Daha yapacak çok işimiz var"

İlgili kanunun çıkış yılının 1929 olduğunu, o yıllarda üniversitelerin kurulmadığını ve üniversite reformunun ise 1933'te yapıldığını hatırlatan Avcı sözlerine şöyle devam etti:

"Giden öğrencilerin nasıl bir Türkiye'den gittiklerini düşünürsek, biraz tahayyül etmeye çalışırsak, bugün aradaki farkı daha güzel görürüz. O dönemin talebeleri çok yoksul bir ülkeden, savaş yorgunu bir ülkeden, gözlerini kamaştıran bir batıya gidiyorlar. Psikolojiler de buna göre biçimleniyor. Yeni bir devlet kurulmuş, yeni bir ulus inşa projesi yürürlüğe konmuş, buna ilişkin birtakım düzenlemeler yapılıyor. Alfabe değişeli bir yıl olmuş. Şapkayı ya giymişiz, ya giymemişiz, galiba giymişiz. Dolayısıyla 1929 şartlarında çıkarılan bir kanunla doğrusu iyi idare etmişiz. Ama on yıldan beri artık bunu günümüz şartlarında eğitim öğretim görecek öğrencilerimiz için güncellememiz gerektiği çok açık. İşte bu çalıştay bunu yapıyor."

Yurtdışına öğrenci gönderme programının hem nitelik hem nicelik olarak değiştirilmesinin zorunluluk arz ettiğini vurgulan Bakan Avcı, nicelik olarak rakamların iyi olduğunu, işin nitelik kısmının üzerinde çalışılacağını belirterek, şöyle konuştu:

"Nitelik de sürecin başından yani öğrenci seçme aşamasından başlayıp, dönüşte kimin nerede, nasıl vazifelendirileceğine uzanan geniş bir yelpazede alınacak tedbirlerle ancak niteliği artırabiliriz. Bunu da yapıyoruz. Bu masalarda, dört masada dile getirilen, görüşlerin önerilerin bir kısmını zaten yaptık. Öğrenci seçim süreçlerinde, gidilen ülkelerdeki şartların düzeltilmesi bakımından birçok düzeltme yapıldı. Ama yapacak daha çok işimiz var. 10 bin öğrenci içinden 1000 öğrenci seçiyoruz. Buna rağmen nitelik konusunda biraz daha gayretli olmamız gerekiyor."

Yurtdışına bursluluk tecrübesi olanlar da çalıştaya katıldı

MEB Müsteşar Yardımcısı Ahmet Emre Bilgili ise 1416 Sayılı Kanunun 87 yıl önce çıktığını ve bu süre içerisinden birçok öğrencinin bu kanundan yararlanarak Türkiye'nin stratejik insan kaynaklarını oluşturduğunu söyledi.

Çalıştayın yurtdışına gidecek öğrencilerin seçilmesinden geri dönüşlerine kadar bütün süreçleri iyileştirmeyi hedeflediğini belirten Bilgili, 1416 Sayılı Kanun ile gidip gelen ve bu alanda tecrübesi olan kişilerin de çalıştayda bulunduğunu belirtti.

Bilgili, seçme ve yerleştirme, dil öğrenimi, yüksek lisans ve doktora öğrenim süreci, geri dönüşlerinde istihdam ve bunun takibi masası olarak dört masa halinde çalıştıklarını ifade ederek, sorunların bütün boyutlarıyla müzakere edildiğini anlattı.

Çalıştayda yurtdışına giden öğrencilerle ilgili önemli kararlar aldıklarını belirten Bilgili, komisyon çalışmalarının ardından strateji belgesinin ortaya çıktığını belirtti.