Yüksek Sağlık Şurası: Tanı Doğru Konulsaydı İrem Kurtulabilirdi - Son Dakika
Güncel

Yüksek Sağlık Şurası: Tanı Doğru Konulsaydı İrem Kurtulabilirdi

Yüksek Sağlık Şurası: Tanı Doğru Konulsaydı İrem Kurtulabilirdi

Zonguldak'ta beyin kanaması geçirdiği halde, mantar zehirlenmesi tanısı konulan ve 6 saatlik gecikmeyle Ankara'ya sevk edilirken yolda yaşamını yitiren 12 yaşındaki İrem Yağcı'nın ölümüyle ilgili 2'si doktor 6 sağlık personelinin, 'Taksirle ölüme...

18.05.2012 14:14

Zonguldak'ta beyin kanaması geçirdiği halde, mantar zehirlenmesi tanısı konulan ve 6 saatlik gecikmeyle Ankara'ya sevk edilirken yolda yaşamını yitiren 12 yaşındaki İrem Yağcı'nın ölümüyle ilgili 2'si doktor 6 sağlık personelinin, 'Taksirle ölüme neden olmak' suçundan yargılandıkları davada, Yüksek Sağlık Şurası'nın raporu mahkemeye ulaştı. 12 profesörün imzası bulunan raporda, "Kanama tanısı doğru konulmuş olsaydı beyin ve sinir cerrahisi tarafından ameliyat edilebilir ve kurtulma ihtimali olabilirdi" denildi.

Ev kadını Hatice ve maden işçisi Ahmet Yağcı'nın iki çocuğundan Üzülmez İlköğretim Okulu 7'nci sınıf öğrencisi İrem Yağcı, 30 Kasım 2009'da bulantı, kusma ve baygınlık şikayetiyle ailesi tarafından Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne kaldırıldı. Acil serviste görevli Dr. Pınar Menderes Turhan, İrem Yağcı'ya 'mantar zehirlenmesi' şüphesiyle tedavi uyguladı ve başka bir hastaneye sevkine karar verdi. Çeşitli ihmaller sonucu sevk kararından 6 saat sonra ambulansla Ankara Sami Ulus Çocuk Hastanesi'ne doğru yola çıkarılan İrem Yağcı, Bolu'nun Gerede İlçesi yakınlarında fenalaştı. Gerede Devlet Hastanesi'ne kaldırılan İrem, tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Hastanede görevli doktorun ölümünü şüpheli bularak Adli Tıp Kurumu'na sevk ettiği İrem Yağcı'nın yapılan otopsisinde mantar zehirlenmesi bulgusuna rastlanmadı. İrem'in, 'beyincik içi kanaması' sonucu öldüğü saptandı.

6 YIL HAPİS İSTEMİYLE YARGILANIYORLAR

Ailenin şikayeti sonucu Zonguldak Valiliği İl İdare Kurulu'nun onayı ile başlatılan idari soruşturma sonunda olayda ihmalleri saptanan 2'si doktor 6 sağlık personeli hakkında, 'Taksirle ölüme neden olmak' suçlamasıyla 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. 2'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nin geçen yıl 17 Mayıs'taki duruşmasında, sanıkların olaydaki kusur durumlarına ilişkin rapor düzenlenmesi için dosyanın Yüksek Sağlık Şurası Başkanlığı'na gönderilmesi kararlaştırıldı.

İHMALLER ZİNCİRİ RAPORDA

Dosyayı inceleyen Yüksek Sağlık Şurası'nın 4 sayfadan oluşan raporu, mahkemeye ulaştı. Yüksek Sağlık Şurası'na üye 12 profesörün imzası bulunan raporda, İrem Yağcı'yı ölüme götüren ihmallere yer verildi. Dr. Pınar Menderes Turhan'ın, İrem Yağcı'ya, mantar zehirlenmesi şüphesi ile acilen kan diyalizine girmesi yönünde yanlış teşhis koyduğu, sevk ederken ambulansta doktor görevlendirmediği, 12.00'de sevk kararı vermesine rağmen, sevk edildiği 18.05'e kadar kadar acil serviste tuttuğu hastaya herhangi bir tıbbi takip, tedavi ve müdahale uygulamadığı belirtildi.

Acil Tıp Teknisyeni (ATT) 7 aylık hamile Kısmet Kaya'nın, sevk sırasında ambulansta hastanın yanında bulunması gerekirken, şoför mahalinde oturduğu ve hastanın tıbbi durumunu izlemediği, müdahalede bulunmadığı, 112 Komuta Merkezi'nde görevli sağlık memurları Orhan Altundağ, Dursun Basançelebi ve ATT Mehtap Açıkgöz'ün ise hastanın sevk edileceği hastaneyi saat 15.10 civarında gecikmeli olarak bulabildikleri belirtildi. Bu olayın ardından 112 Acil Hizmetler Başhekimliği görevinden ayrılarak Soğuksu Semti'ndeki Aile Hekimliği'nde göreve başlayan Dr. Kemal Koban'ın ise ambulansın stepnesindeki soruna rağmen başka bir ambulans görevlendirmeyerek yetkisi dahilinde bir çözüm bulmadığı ve hasta naklinde gecikmeye neden olduğu ifade edildi.

'AMELİYATLA KURTULMA İHTİMALİ OLABİLİRDİ'

Raporun sonuç bölümünde ise "Dosyadaki bilgi, belge ve bulgular değerlendirildiğinde, kanama tanısı doğru konulmuş olsaydı, beyin ve sinir cerrahisi tarafından ameliyat edilebilir, kurtulma ihtimali olabilirdi. Altta yatan patolojinin vasküler olabileceği, uygun bir müdahale ile hematomun (doku içinde biriken kan) boşaltılabileceği ve hastanın bundan yarar görebileceği anlaşılmaktadır" denildi. Dr. Pınar Menderes Turhan'ın, ilk ön tanısı olan mantar zehirlenmesi ile ayrıca tanıya giren hastalıkları fark etmediğinden hastanın takibinde kusurlu olduğu kanaatine varılan raporun sonuç bölümünde ayrıca, 112 Komuta Merkezi'nde görevli Başhekim Dr. Kemal Koban, sağlık memurları Orhan Altındağ, Dursun Basançelebi ve ATT Mehtap Açıkgöz, hastanın sevkinin temini, ATT Kısmet Kaya ise hastaya eşlik etmediği ve izlemediği gerekçesiyle kusurlu bulundu. Raporda, yer olmadığı gerekçesiyle hastayı kabul etmediği ileri sürülen Bülent Ecevit Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nin de bu açıdan kusurlu olduğu vurgulandı.

AYNI HASTANEDE ÇALIŞIYOR

Davayla ilgili bir sonraki duruşmanın önümüzdeki ay yapılacağı belirtilirken, Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin çocuk hastalıkları ve sağlığı bölümünde görevini sürdüren Dr. Pınar Menderes Turhan, ilk duruşmadaki savunmasında suçlamayı kabul etmemişti. Hastanın acil serviste takip altındayken 2 kez kustuğunu ve baş ağrısından şikayet ettiğini belirten Dr. Turhan, "Hasta ve yakınlarını kafa travması açısından sorguladığım halde, 'hayır' cevabı aldım. Baş ağrısı, mantar zehirlenmesinin nörolojik bulguları arasında olduğundan, fiziki muayene ve laboratuvar tahlilleri de intakranial bir hastalığı düşündürmediği için beyin tomografisi istemedim" demişti. Dr. Turhan, hastanın, bilinci açık, tüm yaşamsal bulguları normal sınırlarda ambulansa bindirilerek sevk edildiğini de ileri sürmüştü. Diğer sanıklar da savunlarında suçlamaları kabul etmemişti. - Zonguldak

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Yüksek Sağlık Şurası: Tanı Doğru Konulsaydı İrem Kurtulabilirdi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement