Yetkililer, Mera Çetesini Karşısına Alabilecek Mi?

Mustafa ARISÜT-YAZI DİZİSİ -II-

Şanlıurfa'da Gazete İpekyol'da birinci bölümü yayınlanan yazı dizisiyle; Mera Çetesi'nin özellikle Karaköprü ilçesine bağlı köylerin meralarına dadanıp muhtarlarla işbirliği yapıp köylüleri kandırarak vurgun yaptığının ortaya çıkmasının yankıları devam ederken, çetenin işleyişini nasıl sürdürdüğü, bundan sonra hangi köylere göz diktiği ve yetkililerin bu vurgun karşısında nasıl adım atacakları merak konusu oldu. İşte yazı dizisinin geri kalan son bölümü.

ÇETE VURGUNU NASIL GERÇEKLEŞTİRİYOR?

Çete tarafından bir şekilde muhtarlar ikna edildikten sonra ayakçı tabir edilen Mera Çetesi'nin iş takipçisi devreye giriyor. Örneğin Yaylacık Köyü'nde muhtarla temas kurdurulan M.Ç., aldığı vekaletle Orman İşletme Müdürlüğü'ne müracaat ederek, meranın vasfını yitirdiğini ve ağaçlandırılmasını istediklerini iletiyor. Aynı şekilde köy adına Mera Komisyonu'na da müracaat ediliyor. Durumu inceleyen müdürlük ve komisyon, evrakların tamamlanmasının ardından yaptığı inceleme ve keşiften sonra talep edilen araziyi en fazla gelir getiren fıstık fideleri bazen de çamlarla ağaçlandırıyor. Çevresi dikenli tellerle çevriliyor. Bu aşamaya kadar tüm işlemler ve masraflar Orman İşletme Müdürlüğü'nden. Merada yapılan çalışmalar ve ağaçlandırmalar esnasında köylü bu durumdan rahatsız olsa ve bazı duyumlar alsa da neler döndüğünü tam olarak bilmediği için herhangi bir girişimde bulunmuyor. Her aksaklık çıkması veya ağaçlandırmanın gecikmesi halinde köy ve muhtar adına koşturan, işi takip eden M.Ç. oluyor. M.Ç.'nin köy ile alakası da "muhtarın yeğeni" olarak kılıflandırılıyor.

MERA KOMİSYONU NASIL İMZALADI?

Yazı dizisinin 1'inci bölümünde yer verilen Yaylacık Köyü'nün merası iki parselden oluşuyor ve toplamda 217 dönümdü. Ağaçlandırılma adı altında muhtar ve azaların imzaladıkları karar defteri ile Orman İşletme Müdürlüğü ve Mera Komisyonu başta olmak üzere Başbakanlık da dahil bu vasıf değişikliğine onay veren tüm yetkili kurumlar yanıltıldı. Çünkü hem köyde hayvancılık devam ediyor hem de arazi kıraç değil aksine hayvanların otlatılması açısından verimliydi. Köylünün asıl suçladığı Mera Komisyonu'nda bulunan başta Mera Komisyonu Başkanı Vali Yardımcısı Soner Zeybek, üyeler Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mahmut Ökten, Şube Müdürü Ziraat Mühendisi Aydın Çelik, Kadastro İl Müdürü Seyfettin Gencer, Hazine Avukatı Hüseyin Güzeloğlu, Milli Emlak Müdürü M. Necati Bozkurt, İl Özel İdaresi Ziraat Mühendisi Faruk Uzunkaya, T.A.A.D Şube Müdürü Ziraat Mühendisi Ahmet Kıratoğlu ve Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu'nun "Tarımcıların" hazırladığı uygunluk raporuna göre imza attığı iddia ediliyor.

HANGİ KÖYLERDE MERALAR TALAN EDİLİYOR?

2014 yılının 5'inci ayında mera vasfından çıkarılıp "ağaçlandırılma" adı altında talan edilmek istenen arazi bin 886 dönüm. Buna göre Karaköprü ilçesine bağlı Yaylacık Köyü'nde 195 parsel numaralı 76 dönüm, 196 parsel numaralı 141 dönüm, Horzum Köyü'nde 168 parsel numaralı 867 dönüm, Başören Köyü'nde 23 parsel numaralı 62 bin 500 dönüm, 142 parsel numaralı 470 dönüm, 143 parsel numaralı 269 dönüm toplamda bin 886 dönüm için girişimde bulunuldu. İşin içerisinde talan olduğunu anlayan Horzum'daki bir ailenin itirazı üzerine bu köyün 867 dönümlük merasına dokunulamadı. Hatta köylülerin Orman İşletme Müdürlüğü'nü kalabalık bir grupla bastığı da öne sürülüyor. Bu sebeple müdürlüğün, "Sosyal muhalefet var" gerekçesiyle mera çetesinin talebini geri çevirdiği öğrenildi.

SIRADA HANGİ KÖYLER VAR?

Mera Çetesi için en büyük pasta ise yine Karaköprü ilçesine bağlı Bölücek Köyü'nde. Bu köyde tamı tamına 8 bin dönüm mera arazisi var. Girişimde bulunulan bu köydeki mera arsasının piyasa değerinin en ölü fiyatı ile 400 milyon TL olduğu ifade ediliyor. Sıradaki diğer köyler ise Kızlar, Tülmen, Kırkpınar, Otlukalan, Yedikuyu. Savcılığın soruşturma başlatması halinde, tüm bu köylerin iş takipçiliğini yapan şahsın M.Ç. olduğu ve bu şahsın İ.B. ile yine B. ailesinden bir siyasiye hizmet ettiği ortaya çıkacak. Mera vurgunlarının yapıldığı tek ilçe Karaköprü değil. Merkez ilçelerle diğer ilçelerde de Karaköprü kadar büyük çaplı olmasa da meraların talan edilme girişimlerinin başladığı biliniyor. Haliliye ilçesine bağlı Çamlıdere Köyü de bunlardan birisi.

DOLANDIRILAN KÖYLÜLERİN AHİRET BİLİNCİ DAHA FAZLA

Yaylacık Köyü'nün en yaşlılarından Nesih Avcı, Muhtar Halil Avcı başta olmak üzere araziyi 49 yıllığına kiraladığı iddia edilen İlyas B., Orman İşletme Müdürlüğü, Mera Komisyonu ve Akziyaret Jandarma Karakolu yetkililerini suçlarken, bu dünyada değil asıl cezalarını öteki dünyada çekmelerini istiyor. Beddua eden köylülere "Yok yok bu dünyada çekmesinler. Allah'ın cezası daha büyüktür, inşallah öteki dünyada bu hırsızlıklarının cezasını çekerler" diyerek karşılık verdi. Muhtarlarının kandırılarak işbirliği yapanlarla meralarının satıldığını kaydeden Nesih Avcı, söz konusu arazinin piyasa değerinin 50 milyon TL civarında olduğunu söyledi. Bu paranın imzası bulunan tüm kurumlarla pay edileceği iddiasında bulunan Avcı, haklarını mahkemede aradıklarını da sözlerine ekledi.

UCUZ DİYE SATIN ALAN MÜŞTERİLER DE MAĞDUR OLACAK

Son bir yıldan bu yana mera arazilerini gerçek değerinden düşük alanlar da tek tek ortaya çıkmaya başladı. Bazı yatırımcılar ilgili resmi kurumlara giderek buraların satışının yasal olup olmadığını sorduktan sonra arsa almaktan vazgeçerken, bazı uyanık diye geçinen hazine arazisi avcıları da değerinden düşük bedellerle parsel parsel satın almaya başladı. Sadece iş takipçisinin elindeki muhtarlık vekaletine güvenerek arsa satın alanlar, şimdiden tapu için Mera Çetesi'ni sıkıştırmaya başladı. Ancak şimdilik tapunun ellerine geçmesi mümkün görünmüyor. Şayet bu vurgunla ilgili yasal işlem başlatılmazsa çete, belediyeyi de bir şekilde ayarlayıp buraların tapusunu almayı hedefliyor.

HAYVANCILIK YOK OLUYOR

Köy muhtarları ve azalarını meradan vazgeçerek ağaçlandırmaya dönüştürme konusunda ikna eden çete, aynı zamanda hayvancılığa da büyük zarar veriyor. Çünkü bu köylerin çoğunda hayvancılık yapılıyor. Meralar da öne sürüldüğü gibi kıraç ve verimsiz değil. Aksine otlardan yem yeşil görünüyor ve hayvancılık açısından çok verimli.

MEVSİMLİK İŞÇİ SAYISI ARTACAK

Köylerdeki meraların ağaçlandırılması yada arsa olarak şahıslara satılması durumunda hayvancılık tamamen bitecek. Hayvancılığı ise genelde ellerinde arazisi bulunmayanlar yapıyor. Meralarının gitmesi durumunda hayvancılıkla uğraşanlara tek yol görünüyor, o da mevsimlik işçi olarak batı illerine göç etmek. Zaten şimdiden tel örgülerle çevrilen meralarına hayvanlarını götürememekten şikayet eden çobanlar, şahıs tarlalarına girip öyle hayvanlarını doyurmaya çalıştıklarını belirtiyor.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Yaylacık köylülerinin durumu fark ettikten sonra aylardır resmi kurumlar arası gidip gelmeleri ve sonrasında soluğu adliyede almaları üzerine şikayetçi oldukları kişiler hakkında soruşturma başlatıldı. Ancak sadece Yaylacık Köyü ile vurgun bitmiyor. Karaköprü bölgesine dadanan ve meraları talan etmeye başlayan Mera Çetesi, 4-5 kişiden oluşuyor. İçerisinde Risale-i Nur talebesi de var, AK Parti'li de. Muhtarlara bu kimlikleriyle yaklaşıp ortaklık teklif ediyorlar. Dolayısıyla savcılığın hem bu çekirdek kadrosu 4-5 kişiden oluşan çete ile hem de işbirlikçisi muhtarlar ve resmi kurum görevlileriyle topyekün mücadele etmesi gerekiyor. Aksi halde, adaleti meraları ellerinden giden köylüler sağlamaya çalışacak ki o zaman her gün bir arazi anlaşmazlığı sonucu yine çatışma haberleri gelmeye başlayacak.

YAYLACIK'TA ÇETENİN İŞLEYİŞİNİ BULAN REŞİT OLDU

Yaylacık Köyü'nün kahramanı genç bir çoban. Gazete İpekyol'un aylardır izini sürdüğü mera vurgunculuğunu Yaylacık'ta kendisi fark eden ve ortaya çıkaran Reşit Avcı, hayvanlarını otlatmaya götürdüğünde merada çalışma yapıldığını gördükten sonra araştırma yapmaya başladığını söyledi. Meralarını satmaya başladıklarını öne sürdüğü kişilerin tek tek adını vererek olayı anlatan Reşit Avcı, özetle şunları kaydetti: "Meramız bizim köyün muhtarı ile İlyas B. ve azaları tarafından satılacaktı. Biz mücadele ettik. Muhtar ve iki aza bununla ilgili mühür yapmış. Orman Müdürlüğünden geldiler ağaç ekmek için izin vermedik. Onların üzerine silah ile ateş açtım. Sebebi ise muhtar bana git işçileri öldür dedi. Onlar da buranın muhtar tarafından mühürlendiğini ifade ettiler. Bende buranın muhtara değil köylülere ait olduğunu söyledim. Onlar da buranın ağaçlandırma yapılacağını söylediler. Orman Müdürlüğüne sorduk onlar da, 'Muhtar İlyas B.'nın bu merayı 49 yıllığına kiraladığını' söylediler. Muhtar da buranın yarısını size vereceğim dedi ama ortada böyle bir şey yok. Araştırdık ve hepsinin muhtar ve İlyas B.'nın adına olduğunu öğrendik. Biz de dilekçe verdik ve muhtarın bizi dolandırdığını söyledik. Muhtar onay vermeseydi İlyas B. buraya gelemezdi. Muhtar, İlyas B. ve Mehmet Ç.'den şikayetçiyiz. Koyunları otlatmaya götürdüm zaman Mehmet Ç. bölgeye yaklaşmamam gerektiğini söylüyor. Mehmet Ç. de onların ortağı. Bunların yanında bir de muhtarın abisi Mehmet A.'da var. Şuanda İlyas B. buradan 20 dönüm kadar satmış. Bir iki defada orayı sürdüler. Biz de şikayet ettik jandarma gelince kaçtılar. Jandarma traktöre el koydu daha sonra geri verdi. Akziyaret Jandarma Karakolu Komutanı Engin'i de şikayet ettik. Onun rüşvet yediğini ispat ettik. Benim geçimim koyunlarla oluyor. Bu merada ortadan kalksa benim hiç bir geçim kaynağım kalmayacak. Şimdi orası olmadığı için tarlalarda otlatıyorum. Orman Müdürlüğü köylüye gelir sağlasın diye fıstık ektiğini söylüyor ama aksine fıstık ağacı ekmemiş yaklaşık oraya bin tane çam ağacı fidanı bırakmışlar. Onlar da dikilmeden yere kurumaya terk edilmiş. Bu şekilde köylüyü kandırıyorlar. Bazı köylülerden imza alınmış o da size arazi dağıtılacak denilerek boş kağıtlar imzalatılmış. Ben imzalamadım. Köylü durumu fark edince muhtarın üzerine yürüdü. Burada 100 yıldır hayvancılık yapılıyor ama hayvancılık yapılmıyor gibi gösterilmiş. Biz bu işin peşindeyiz nereye kadar olursa olsun suçlarına ortak olmayacağız ve sonuna kadar köyün hakkını arayacağız."

(Kaynak: Gazeteipekyol)