Yerli Silah Üretimi ve Türk Gücü

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde yapılan akademik çalışmada, yerli silah üretiminin Hunlardan Osmanlı'ya Türk devletlerine askeri ve siyasi güç kattığı belirlendi.

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir yüksek lisans tezi için tarihi belge ve kaynaklardan "Türk devletlerinin milli silahlarla güçlenmesi" üzerine akademik araştırma yaptıklarını söyledi.

Birçok tarihi kaynak, bilgi ve belge incelediklerini ifade eden Eğilmez, tarih boyunca Türklerin çok güçlü devletler kurduğunu anlattı.

Eğilmez, bu devletlerin güçlü ordulara ve kendi üretimi olan silahlarla sahip olmasının ortak özelliklerinden biri olduğunu belirterek, "Türk siyahi tarihinde Hunlardan günümüze kadar silah üretiminin ve bunun sonucunda güçlü orduya sahip olmanın, bağımsızlığın bir büyük göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Tarihte, Türkler ne zaman kendi kurduğu devletlerde silahlarını kendileri yapmışsa, o zaman çok güçlü devlet yönetmişlerdir." dedi.

"Kendi ürettikleri gemilerle, donanma olarak rakipsiz hale geliyorlar"

Hunların kendi ürettikleri ıslıklı ok ile kompozit yay silahların ve Göktürklerin madencilikte çağ atlamaları ile gelen hafif ve keskin, kılıç, hançer gibi silahlar üretmesinin, devletlerin gücüne güç kattığından bahseden Eğilmez, şunları kaydetti:

"Türk-İslam tarihine baktığımızda, Orta Çağ'ın en önemli gücü olan Selçuklu Devleti'nin de en önemli özelliğinin güçlü bir orduya sahip olması. Bu ordunun özelliğinin de silahları kendileri yapması. Oklar, yaylar, hançerler ve bıçaklar. Selçuklu bunu üzerine kuşatma teknolojisini ordusuna monte ediyor ve kaleleri ele geçirebiliyor. Hemen sonrasında Osmanlı'yı görüyoruz. Osmanlı kendinden önceki çalışmalara donanmasını ekliyor. Osmanlılar da Şahi toplar, barutlu silahlar üretiyorlar ve bunu yanında kendi tersanelerinde ürettikleri gemilerle, donanma olarak çağının ilerisine giderek rakipsiz hale geliyor."

Türkiye'de özellikle 2000'li yıllardan sonra başlanan savunma sanayi yatırımlarının veriminin sahada, tarihteki gibi görüldüğünü söyleyen Eğilmez, "Tarih bize gösteriyor ki kendi silahını yapmıyorsan, kendi kaderini de belirleyemiyorsun. Kendi silahını yapıyorsan hem ekonomide hem kültürel ilişkilerde sözü dinlenen ülke olabiliyorsun. Yerli silahlar bir yerde bağımsızlığın da vazgeçilmez şartı olarak karşımıza çıkıyor." diye konuştu.