Yenidoğan Çetesi davasında 3. duruşma! Fırat Sarı kendisini Hz. İbrahim'e benzetti - Son Dakika
Güncel

Yenidoğan Çetesi davasında 3. duruşma! Fırat Sarı kendisini Hz. İbrahim'e benzetti

Yenidoğan Çetesi davasının 3'üncü duruşması başladı. Duruşmada sanık avukatları ile mahkeme başkanı arasında tartışma yaşandı. Kendisini Hz. İbrahim'e benzeten Fırat Sarı, "Nemrut, öfkesinden dolayı Hz. İbrahim'i cezalandırmak istediğinde dağdaki, bağdaki tüm ağaçları kestirmiş. Bize de bir ateş yakılmış, bu ateşin içinde ölüyoruz" dedi. Savcı sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.

18.02.2025 10:55

İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen Yenidoğan Çetesi'nin yöneticileri üyelerinin yargılandığı davanın 3'üncü duruşması Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesinde sanıkların kimlik tespitiyle başladı.

Örgüt yöneticisi İlker Gönen'in tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar etmesinin ardından sanık sayısı 46 oldu. Duruşmada sanık savunmalarının alınmasına devam edilmesi öngörülüyor.

DURUŞMA SALONUNDA GERGİN ANLAR

Gazeteci Emrullah Erdinç'in duruşma salonundan aktardığı bilgilere göre; duruşma sanık avukatları ile mahkeme başkanı arasındaki gerginliklerle devam ediyor. Avukatlar, talepleri reddedilmiş olsa da reddi hakim talebinde bulunarak hakimin dosyadan çekilmesini istiyor.

Duruşmada cezaevinde 17 gün önce intihar eden sanık doktor İlker Gönen'in avukatı Aydın Mantar söz aldı.

Aydın Mantar: Konuşmak istiyorum.

Mahkeme Başkanı: İlker Gönen vefat ettiği için…

Aydın Mantar: Ama bir ara karar okumadınız.

Mahkeme Başkanı: İsterseniz okuyayım, bir dakika.

Aydın Mantar: Zamanı geri almayın.

Mahkeme Başkanı: Avukat Aydın Mantar ve avukat Esma Bayageldi'nin artık dosyada taraf olmadıkları ve söz haklarının bulunmadığı anlaşıldı. Vekil taleplerinin UYAP sistemine işlenmesine karar verildi.

Aydın Mantar: Zamanı gözümüzün önünde geri aldınız.

Mahkeme Başkanı: Sizi dışarı çıkarırım.

Aydın Mantar: Fırat Sarı'nın müdafii olarak talebimin dikkate alınmasını istiyorum.

Mahkeme Başkanı: Her celse farklı avukat geliyor. Av. Özgür Ekinci ve Aydın Mantar senin müdafin mi?

Sanık Fırat Sarı: Av. Özgür Ekinci ve Aydın mantar benim müdafi avukatlarımdır.

Aydın Mantar: Burada biri vefat etti. Siz hala beni toplumun önüne atmaya çalışıyorsunuz.

Mahkeme Başkanı: Ben sizi toplumun önüne atmıyorum benimle tartışmayın.

Fırat Sarı'nın yeni avukatı, intihar eden İlker Gönen'in avukatı Aydın Mantar oldu.

"DURUŞMA KAPALI YAPILSIN"

Aydın Mantar, "Soruşturmanın en başından beri servis edilen haberlerle bu insanlar yargılama başlamadan yargısız infaza uğradı. İş bu sonuca vardı. Ben buradan şunu anlıyorum, mahkeme heyetinin 'bebek öldürüyorsunuz, katilsiniz' sözü reddi hakim için yeterli sebep olmadı. Bu salondaki herkes, bizi bebek katili gören, sanıkları itip kakan, haberlerde, 'bebekleri öldürdüler' diyen herkes, İlker Gönen'in koltuğunun boş olduğunu görüyor. Müvekkillerin can güvenliği açısından duruşmanın kapalı yapılmasını talep ediyorum. Üye hakimin çekilmesini istiyorum." ifadelerini kullandı.

"6 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN AHIYLA GELDİM"

Aydın Mantar: Hakime Hanım, 6 yaşındaki çocuğun ahıyla geldim. Eğer beraat ederse…

Mahkeme Başkanı: Sizi uyarıyorum, kişiselleştirmeyin.

Aydın Mantar: Duruşma zaptı ortada. Benim üçüncü talebim, CMK 30'a göre hakimin dosyadan çekilmesi yönündedir. Bu, cesur bir karar olacaktır.

"ÖLEN BEBEKLER YOĞUN BAKIMDA BEKLETİLİRDİ, GECELERİ MORG KAPALI OLURDU"

Duruşmada, Birinci Hastanesi'nde hemşire olarak çalışan Şenay Çalıkoğlu ise tanık sıfatıyla beyanda bulundu. Çalıkoğlu, "Hayatını kaybeden Opara bebek devlet hastanesinden geldi. Ertesi gün herkes bebeğin peşindeydi. Kan almak istiyorlardı ama alamıyorlardı. Geceye kadar oradaydı bebek. Hemşire Doğukan'a ulaştım, Doğukan geldi. Doktor olarak Şeyhmus Hoca vardı ama bebeğin geldiğinden onun haberi yokmuş. Ben erken çıktım, tedavi sürecini görmedim. Bebeklere ne yapılacağını Şeyhmus yönlendiriyor, Doğukan yapıyordu. Hemşire olarak Yaren ilgilendi. Bebeği sabah gördüğümde durumu çok kötüydü, baygın gibiydi ve nabzını alamıyorduk. Bebeği ilk aldığımızda entübeydi. Sabaha karşı entübe olup ölen bebekler yoğun bakımda bekletilirdi çünkü geceleri morg kapalı olurdu" diye konuştu.

"HASTANE YÖNETİMİ ALIP İMZALAMIŞTIR"

Tanık Oktay Torun ise "Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışıyorum. Öncesinde Güney Hastanesi'nde çalıştım. 2024 yılında ayrıldım oradan. Çocuk hekimiyim. Son 7 yılda yenidoğan yoğun bakıma bakmadım. Son dönemde Fırat Sarı baktı yenidoğana. Ben bebekleri muayene etmedim 7 yıldır. Ben yenidoğan bebeklerin gündüzleri kontrollerini yapıyordum. Biz genelde poliklinik yapardık. Hastalarımın epikrizini kendim düzenlerdim" dedi.

Sanık avukatının "Hayatını kaybeden Kaya bebeğin epikriz raporlarında sizin elektronik imzanız var. Bunu nasıl açıklayacaksınız?" demesi üzerine tanık Torun "Ben Kaya bebeği hiç görmedim. Elektronik imzayı hep yanımda taşıyordum. Biri alıp imzaladıysa hastane yönetimi alıp imzalamıştır. Yani başhekim Ali Dirik. Kaya bebek 500 gram doğmuş. 500 gram doğan bir bebeği yaşatmak çok zor" dedi.

"KAYA BEBEĞİN ÖLÜM BELGESİNİ BAŞKA HASTANEDE ÇALIŞAN DOKTORDAN ALDIM"

Mahkeme başkanı, sanık Erhan Ayvaz'a ölen Kaya bebekle ilgili sorular yöneltti:

Mahkeme başkanı: "Öncelikle nerede çalıştığını söyler misin?"

Erhan Ayvaz: "Özel Güney Hastanesi'nde çalışıyordum."

Mahkeme başkanı: "Ne iş yapıyordun?"

Erhan Ayvaz: "Evrak işleriyle ilgileniyordum."

Mahkeme başkanı: "Muhasebe ile ilgileniyor muydun?"

Erhan Ayvaz: "Hayır, sağlık personellerinin gerekli yazışmalarıyla ilgileniyordum."

Mahkeme başkanı: "Kaya Bebek ile ilgili bilgin var mı?"

Erhan Ayvaz: "Ölüm belgesini, başka bir hastanede çalışan doktordan almaya gittim."

Mahkeme başkanı: "Hastaneye geliş sürecini biliyor musun?"

Erhan Ayvaz: "Hayır."

Mahkeme başkanı: "Görevli doktor kimdi?"

Erhan Ayvaz: "Şeyhmus Çelik."

Mahkeme başkanı: "Şeyhmus Çelik neden işten ayrıldı?"

Erhan Ayvaz: "Yerine başka bir doktor başladığı için."

Mahkeme başkanı: "İşten ayrıldığını sana kim söyledi?"

Erhan Ayvaz: "Ali Dirik."

Mahkeme başkanı: "Yerine kim başladı?"

Erhan Ayvaz: "Hilda Keykubad."

Mahkeme başkanı: "Kendisiyle görüştün mü?"

Erhan Ayvaz: "Hayır, eşiyle görüştüm."

Mahkeme başkanı: "Ne konuştunuz?"

Erhan Ayvaz: "İşe başlama süreciyle ilgili olarak evraklarını hazırladım."

Mahkeme başkanı: "Evrakları kim getirdi?"

Erhan Ayvaz: "Rıza Keykubad, WhatsApp üzerinden gönderdi."

Mahkeme başkanı: "Rıza Keykubad ile birebir görüştün mü?"

Erhan Ayvaz: "Evet, evrak sürecinde görüştüm."

Kaya Bebek'in avukatı, sanık Erhan Ayvaz'a ölüm belgesi ile ilgili soru yöneltti:

Kaya Bebek'in avukatı İsmail Kılıç: "Ölüm belgesi ile ilgili olarak nasıl bir işlem yapıldı?"

Erhan Ayvaz: "Bilgim yok."

"ÖLÜM BELGESİNİN TEKRAR İSTENDİĞİ KONUSUNDA BİLGİM YOK"

Duruşma savcısı Kadir Kocakaya, tanık Furkan Çalışkan'a sorular yöneltti:

Savcı: Kaya Bebeğin annesini nereden aldınız?

Furkan Çalışkan: Esencan diye hatırlıyorum. Üç kişi gittik, aldık.

Savcı: Girişini nasıl yaptınız?

Furkan Çalışkan: Acil girişi yaptık.

Savcı: "Gıyasettin aradı, gittik" dedin. Bu tür yönlendirmeler ne kadar sürdü? Sadece Gıyasettin ile Kaya Bebeğin ailesi hakkında mı konuştunuz?

Furkan Çalışkan: Hayır.

Savcı: Fırat Sarı ekibi varken de Gıyasettin ile bu şekilde mi çalışıyordunuz?

Furkan Çalışkan: Fırat Sarı ekibiyle alakam yoktu.

Savcı: Gıyasettin Mert'in sizi neden yönlendirdiğini sordunuz mu?

Furkan Çalışkan: Yönetim işleri olduğu için soramazdık.

Savcı: Sizi kim irtibatlandırdı?

Furkan Çalışkan: Ali Dirik.

Savcı: Kaya Bebeğin ölüm belgesini (ÖBS) sen mi düzenledin?

Furkan Çalışkan: Hayır.

Savcı: Ölüm belgesinin tekrar istendiği ve yeniden verildiği konusunda bilgin var mı?

Furkan Çalışkan: Hayır.

FIRAT SARI KENDİNİ HZ. İBRAHİM'E BENZETTİ

Gazeteci Rojda Altıntaş'ın duruşma salonundan aktardığı bilgilere göre; sanık kürsüsünde konuşan Fırat Sarı, kendisini Hz. İbrahim'e benzetti. Sarı, " Nemrut, öfkesinden dolayı Hz. İbrahim'i cezalandırmak istediğinde dağdaki, bağdaki tüm ağaçları kestirmiş. Bize de bir ateş yakılmış, bu ateşin içinde ölüyoruz." diye konuştu.

SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI TALEP ETTİ

Yenidoğan duruşmasının 3. oturumunda bugün 6 tanık dinlendi. Duruşma savcısı, tüm delillerin henüz toplanmamış olması nedeniyle tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK'dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı.

İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını, evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK'ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK'dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı. Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına kârlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi. Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi. Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf, infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği'ne aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü'nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi.

Yenidoğan Çetesi davasında 3. duruşma! Fırat Sarı kendisini Hz. İbrahim\'e benzetti

Son Dakika Güncel Yenidoğan Çetesi davasında 3. duruşma! Fırat Sarı kendisini Hz. İbrahim'e benzetti - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (6)

  • murat2069:
    suçlu devletten hukuktan ustun saydıgı bir haldeyiz ey avukat bebek cinayetinin savunulacak yanımı var 35 0 Yanıtla
  • Can dostum:
    Cezasını Çeksinler 28 2 Yanıtla
    Serkan ergezer :
    BİR PİSLİK İNTİHAR ETMİŞ TOPLUM KURTULMUŞ BUDA ÖLMÜŞ İNSANIN HÂLÂ AVUKATLIĞINI YAPIYOR MAHKEME BAŞKANIDA AĞZININ PAYINI VERMİŞ AVUKATA 0 0
  • Komutan Logard:
    Hepsine 20 şer yıl verilir. Olay biter… 24 3 Yanıtla
    Ercan Bey:
    Norveç te 77 kişiyi otomatik silahla tarayarak öldüren Breivik 21 yıl ceza aldı ve iyi hal olursa 16 yıl sonra çıkacak. 20 Yıl bir ceza değil... 0 0
  • Faruk Yılmaz:
    Komedi resmen kapatılan ve soruşturmaya giren hastanelere sözde kayyum atanmış gidip eski sahiplerinin kayyumları işçi gibi koşuşturmasına şahit olun bunlar işçi fıratmis ilkermis millete attılar yemi Yav arkadaş devlet soyuldu devlet hastane sahipleri yargılanmalı :)))) 6 0 Yanıtla
  • SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement