YENİ NORMAL? ULUSLARARASI VE MULTİDİSİPLİNER BOYUTTA TARTIŞILACAK

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi tarafından düzenlenen 'Pandemiyle Birlikte Yerelden Küresele Yabancılaşmayı Yeniden Düşünmek: Teoriden Uygulama Yeni Normal' başlıklı sempozyum, 27 Mayıs'ta başlayacak. Dünyaca ünlü İsveçli sosyolog Prof. Dr. Göran Therborn'un konuşmacı olarak katılacağı sempozyuma ilişkin konuşan Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Banu Dalaman, küresel salgınla 1,5 yılda oluşan 'Yeni Normal' kavramını uluslararası ve multidisipliner bir şekilde tartışmayı hedeflediklerini söyledi.

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi tarafından düzenlenen 'Pandemiyle Birlikte Yerelden Küresele Yabancılaşmayı Yeniden Düşünmek: Teoriden Uygulama Yeni Normal' sempozyumu 27-28 Mayıs tarihlerinde dijital ortamda gerçekleşecek. Üniversitenin İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Banu Dalaman'ın moderatör ve konuşmacı olacağı sempozyumda, dünyaca ünlü İsveçli sosyolog Cambridge Üniversitesi Onursal öğretim üyesi Prof. Dr. Göran Therborn açılış konuşması yapacak.

YENİ NORMAL İLE İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALAR BİREYSEL BAZLI

Sempozyum ile ilgili bilgi veren Dr. Dalaman, "Pandemi ve Yabancılaşma: Yeni Normal' adlı sempozyumu, 27-28 Mayıs'ta online platformda yapacağız. Multidisipliner ve uluslararası bir sempozyum. 1,5 yıldır hayatımızda pek çok şey değişti ve 'yeni normal' kavramı oluştu. Bununla birlikte her şeyi sorgular olduk. Kamusal alan değişti, dijital alana taşındı ve 'kamusal dijital alan' kavramı normalleşti. Herkes işini, dijital platformlarda yapıyor. Özel alanda ise ev işi yapan erkekleri ve 24 saat çalışan kadınları görüyoruz. Ebeveynler, öğretmen oldu. Altında pijaması, üstünde gömleğiyle dijital mesai kavramı oluştu. Bütün bunlar bizi, alışık olduğumuz iş yaşamına, sosyal ilişkilerimize ve aile düzenimize yabancılaştırdı. Normal bildiğimiz her şey, ters yüz oldu. Dünya 2 yıla yakın bir süredir bununla karşı karşıya. Bu konuda bireysel bazlı akademik çalışmalar yapılsa da geniş kapsamlı uluslararası ve multidisipliner akademik çalışmayı ilk defa sempozyum boyutuna taşımış olduk. Hangi alanlarda ne gibi çalışmalar çıktı, bunu görelim istedik. Büyük bir ilgi oldu? diye konuştu.

EN ÇOK EKONOMİK KOŞULLARLA İLGİLİ BİLDİRİ GELDİ

Yaklaşık 16 ülkeden 100 başvuru aldıklarını kaydeden Dr. Dalaman, 'Moğolistan'dan tutun Meksika'ya, İsrail'den tutun İsveç'e kadar birçok ülkeden bildiri geldi. Hukuktan ekonomiye, psikolojiden havacılığa birçok farklı konuda bildiri var. En çok ekonomik koşullarla ilgili bildiri geldi. Mesela ben Türkiye'deki kadın emeğinin nasıl değiştiğiyle ilgili bir sunum yapacağım. Benim alanım olan, kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet, ekonomik ve psikolojik şiddet konularıyla ilgili oldukça fazla başlık var. Onun dışında erkeklerin yaşadığı psikolojik bozukluklarla ilgili birtakım başlıklar var. Uzaktan eğitimin çocuklar üzerine etkisini de konuşacağız, bu çok önemli. Eğitim konusuyla ilgili de epeyce bildiri geldi' dedi.

İSVEÇLİ SOSYOLOG GÖRAN THERNBORN DA KATILACAK

Dr. Dalaman, İsveçli sosyolog Prof. Dr. Göran Thernborn'un da konuşmacı olacağını belirtti. Dalaman, 'Sempozyumu dijitalde yapmamızın da bir avantajı oldu. Sempozyumda açılış konuşmacısı olması için dünyanın en önemli sosyoloğu İsveçli Prof. Dr. Göran Therborn'a yazdım. Kendisi mesajımıza döndü ve 'Tabii ki katılırım' diyerek teklifi kabul etti. Çok şaşırdım, 'Dönmez bile' diyordum. Çünkü Therborn hem ulaşılması zor hem de devamlı yayın yapan bir profesör. Ayrıca kendisi, dünyanın en çok atıf yapılan sosyal bilimcisi. Birçok kavramı da var. Özellikle sınıf kavramı üzerinde çok çalışıyor, eşitsizlikler üzerine yazıyor. Bu sempozyumda 'Eşitsizlik Salgını' adlı bir sunum yapacak. Biz de neler anlatacağını merakla bekliyoruz? ifadelerini kullandı.

PANDEMİDE KADINLAR DAHA ÇOK ETKİLENDİ

Dr. Dalaman, sempozyumda pandeminin kadın emeği üzerindeki etkisinden bahsedeceği bir konuşma hazırladığını belirtti. Kadınların bu dönemde daha çok etkilendiğinin altını çizen Dalaman, 'Kendimden yola çıkarak, yaşadığım zorluklar üzerinden pandemide işçi kadınların sorunlarını ele aldık. Yapılan bir araştırmadan yola çıkarak, az maaşlıların işten çıkarılması ya da fabrikalarda çalışan kadınların evlerde de çalışması ile 24 saat çalışan işçilere dönüşmesine değindik. Bir de göçmen kadınların fabrikalarda çalışmasıyla ilgili konulara yer verdim. Bu çalışmaların sonucunda kadınların pandemiden biraz daha fazla etkilendikleri, iş yüklerinin hem kamusal hem de özel alanda daha çok arttığı, beklentilerinin daha fazla olduğu, evde hasta biri varsa tüm bu yüklerin 3-4 kat daha arttığı ve 24 saat evde olan çocukların bakımıyla ilgili ne yapacaklarını bilemez noktaya geldikleri ortaya çıkıyor' dedi. İşçi kadınların sorunlarının 'aile içi tartışmalar; gerginlik, sinirlilik; birbirine tahammülsüzlük, tartışmaların artması; artan kaygılar; maddi sorunlar ve geçim kaygısının oluşturduğu stres ve endişe' ile katlandığını dile getirdi.