Yaylalarda Zorlu Hayat: Göçer Ailelerin Mücadelesi

Ağrı'nın yaylalarında aileleriyle çadırlarda zorlu yaşam süren Bitlisli göçer erkekler, saatlerce süren zorlu çalışmayla yüzlerce küçükbaş hayvanı sağıyor.

Kentin yüksek rakımında bulunan zengin bitki örtüsü ve su kaynaklarına sahip yaylaları, çevre illerden çok sayıda göçer aile ile hayvanları ağırlıyor.

Bir süre önce Bitlis'in Tatvan ilçesinden gelerek yaylada kurdukları çadırlarda yaşamlarını sürdüren göçer aileler, gece gündüz demeden hayvanlarının bakımını yağıyor.

Yayladaki göçer erkekler, çocuklarının da yardımıyla sabah ve akşamları olmak üzere günde 2 defa yüzlerce koyunu sağmak için yoğun uğraş veriyor.

Erkekler saatlerce koyunları sağarken, kadınlar da elde edilen sütü yaktıkları ateşin üzerine koydukları dev kazanlarda kaynatarak kış için peynir, tereyağı gibi süt ürünleri hazırlamanın telaşıyla çalışıyor.

Beyaz koyunların renk kattığı ve geceleri havaların soğuduğu yaylalardaki göçerler, sonbahara doğru memleketlerine dönecek.

"Yaylada yaşamın ve hayvanlara bakmanın zorluğu var"

Göçerlerden Adnan Ok, AA muhabirine, yaklaşık 1,5 ay önce Bitlis'ten yaylaya geldiklerini söyledi.

Her yıl yaylaya çıktıklarını dile getiren Ok, "Yaylada sabah ve akşamları yüzlerce hayvanı sağıyoruz. Daha sonra çobanlarımız hayvanları otlatmaya götürüyoruz, biz de hayvanlarımızla sürekli ilgileniyoruz. Derede sulamaya götürüyoruz. Yaylada yaşamın ve hayvanlara bakmanın zorluğu var. Hayvanlarımızı sağmamız günlük 4 saatimizi alıyor. Koyunları kırkıyoruz."

Kiraladıkları yaylada 3 ay daha kalacaklarını anlatan Ok, geceleri havaların soğuk olsa da göçer olarak yaşamlarını sürmeye devam ettiklerini belirtti.

Çobanlardan Mehmet Reşit Türk ise hayvanları otlattığını ve sağımda ailelere yardımcı olduğunu kaydetti.

Hayvanların iyi otlayıp daha yetişkin olması için elinden geleni yaptığını ifade eden Türk, "Hayvanlar gece açık alanda uyuyor. Sabahları da sağım için çadırların bulunduğu alan getiriyoruz. Yaklaşık 15 yıldır çobanlık yapıyorum. Gece hayvanların yanında yatıyorum. Hayvanlarla ilgilenmek zor." diye konuştu.