Yavru Caretta Carettalar Denizle Buluştu - Son Dakika
Güncel

Yavru Caretta Carettalar Denizle Buluştu

Yavru Caretta Carettalar Denizle Buluştu

İzmir'in Çeşme ilçesinde ilk kez yumurta bırakan Caretta Caretta'nın yavruları yumurtalarından çıkarak denizle buluştu.

13.09.2018 13:31

İzmir'in Çeşme ilçesinde ilk kez yumurta bırakan Caretta Caretta'nın yavruları yumurtalarından çıkarak denizle buluştu. Caretta Caretta'nın 26 Temmuz tarihinde Beach Club kumsalına gelerek Çeşme'de ilk kez yumurta bırakması şaşkınlık oluşturmuş ve işletme sahibi Haldun Demirhisar tarafından yumurtaların olduğu bölüm tel örgüyle çevrilerek koruma altına alınmıştı. Çeşme'nin ilk Caretta yavruları, 11 Eylül Salı günü olgunluk sürelerini doldurarak yumurtalarından çıktı. İlk Caretta yavrularının sabaha karşı yumurtalarından çıkarak denizle buluşmaları ayak izlerinden anlaşılması üzerine, işletme sahibi Haldun Demirhisar, Doğa Koruma Milli Parklar İzmir Şube Müdürlüğünü arayarak bilgi verdi. Haber üzerine, Orman Mühendisi Hüseyin Akgün, Çevre Yüksek Mühendisi Nilgün Dinçel ve Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Kaska Plage Isolce Beach Club'a geldi.

"BU BÖLGEDE İLK KEZ OLAN YUVANIN KORUNMASI ÖNEMLİ" Caretta Caretta'nın yumurta bıraktığı koruma altındaki alanda yapılan ilk incelemenin ardından tel örgüler söküldü. Yumurtaların olduğu yuvayı kazmadan önce plajda bulunan tatilcilere bilgi veren Prof. Dr. Kaska, Dalyan İztuzu Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü olduğunu da belirterek, " Türkiye'nin neresinde böyle yuvalar olursa, yumurtlama tarihinden itibaren yaklaşık iki ay sonra yavruların çıkacağını biliyoruz. Tabii bu süre kumun sıcaklığına göre değişiyor. Kum ne kadar sıcak olursa, yumurtadan çıkan yavrular dişi oluyor. Kum serin olursa yavrular erkek oluyor. Akdeniz daha sıcak, kuzeye doğru çıktıkça hava da kum da serinliyor. O nedenle bu yuvadan muhtemelen erkek bireyler çıkabilir. Kumun üst kısmından çıkan yavrular genellikle dişi, alt bölümünden çıkanlar erkek oluyor. Bu yuvayı kazarak yumurtada sıkışan yavru olup olmadığına da bakacağız. Bizim için nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağaları açısından her yavru önemli. Bu tek yuvanın korunması, bu bölgede ilk kez olması ve etki bakımından çok daha önemli. Bu yuvayı kazarak yolda sıkışan yavruları kurtarmış olacağız. Farkındalık oluşturmak için bunu yapıyoruz. Normalde biz bunu 20.00'den sonra yapıyoruz. Ama o saatte ya siz olmayacaksınız ya da kaplumbağaları gün ışığıyla görmek mümkün olmayacak" diye konuştu.

"ALACAĞIMIZ GENETİK ÖRNEKLE HANGİ KUMSALA AİT OLDUĞUNU ÖĞRENECEĞİZ" Türkiye'de, deniz kaplumbağalarının, Suriye sınırından Dalyan İztuzu kumsalına kadar 21 üreme bölgesi olduğunu açıklayan Prof. Dr. Kaska, "Bu bölgelerde yaklaşık olarak 5 bin civarında yuvamız var. Dalyan İztuzu'dan kuzeye doğru çıktıkça, geçtiğimiz yıllarda Marmaris'te, Ören'de, Kuşadası'nda yuvalar olmuştu. Ancak ilk kez Çeşme'de bu yuva var. Bu yuva, bu yönüyle ilginç. Bu sene, küresel ısınmanın sonucu olarak Arnavutluk'ta, İtalya'nın kuzey bölgelerinde ve İspanya'da da böyle yuvalar olmaya başladı. Bu da, 'Nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağalarının ısınan dünyamızda kendilerine yeni alanlar da arayacaklar mı?' sorularına ışık tutacak. Bu yuvadan alacağımız genetik örnekle, anne kaplumbağanın hangi kumsala ait olduğu, hangi annenin yavrusu olduğu gibi bilgilere de ulaşabileceğiz" şeklinde konuştu.

"25 YIL SONRA ANNE OLDUKLARINDA BURAYA YUMURTLAMAYA GELEBİLİRLER" İnsanların denize ulaşmaya çalışan deniz kaplumbağalarına elleriyle yardım etmeye kalktıklarını belirten Kaska, "Deniz kaplumbağalarına elle yardım yapılmaması gerekir. Birinci nedeni; kaplumbağalar, doğdukları kumsalda yürürken, beyinlerinde manyetik olarak kazıyor. O manyetik alanı öğrenerek kumsalda gitmesi gerekiyor. Bu yavrular yaşama şansına sahip olurlarsa, 25 yıl kadar sonra anne olduğunda, yumurtlamak için buraya gelebilirler. İkinci nedeni; bizdeki göbek bağı gibi, kaplumbağalar da yumurta sarısından göbek bağı ile besleniyorlar. O göbek bağının da temizlenmesi gerekiyor. Kaplumbağa yumurtadan çıktığı zaman üzerinde hem kan kokusu, hem de besin kokusu oluyor. Kumsalda yürüyerek bu kokulardan temizlenmezse, denize girer girmez balıklara yem olurlar. Üçüncü neden de; biz nasıl spor yapmadan önce kaslarımızı çalıştırırsak, bu yavrular da 25 yıl boyunca denizde yüzecekleri için yüzmeden önce kaslarını hareket ettirmeleri gerekir. Bu nedenle yavruları elle tutup denize götürmek onlara zarar verir" ifadelerini kullandı.

79 KAPLUMBAĞA YAVRUSU DENİZE KAVUŞTU Prof. Dr. Kaska, açıklamalarının ardından elleriyle yuvayı kazarak yavruları çıkardı. Yuvadan çıkarılan yavrular, içinde ıslak kum bulunan kovaya alındı. Yuvadan çıkan kırılmış yumurtaları sayan Kaska 78 yavru kaplumbağanın yumurtadan çıktığını belirlerken, bir kaplumbağanın da yumurtadan o sırada çıkması tatilciler arasında sevinç çığlıklarına neden oldu. Yavru kaplumbağalar kova kumsala yatırılarak çıkarılırken, kaplumbağaların denize doğru yol alışı, tatilciler tarafından cep telefonları ile kayda alındı.

"HEM YAVRULAMAYA ŞAHİT OLDUK, HEM DE EV SAHİPLİĞİ YAPTIK" Çeşme'nin ilk carettalarının denize kavuştuğu işletmenin sahibi Haldun Demirhisar, anne carettanın 26 Temmuz tarihinde kumsala yumurtlarken, plajda çalışan bir işçisi tarafından videoya alındığını belirterek, "Bana haber verdiklerinde hemen ilgili mercileri arayarak bildirdim. Yetkililer gelerek, koruma yöntemini anlattılar. Biz de anlattıkları şekilde korumaya aldık. 45 gün sonra doğacaklarını söylemişlerdi. Akşam, yaklaşık 20 yavru denize ulaşmış. Bugün gelen yetkililer de yuvalarında sıkışan yavruları kurtardılar. Hepsini denize saldık. Çeşme'de ilk kez olan bu yavrulamaya hem şahit olduk, hem de onlara ev sahipliği yapmış olduk" diye konuştu.

(Muhammet İsa Atagöz/İHA)

Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel Yavru Caretta Carettalar Denizle Buluştu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement