Yatırım Açısından Türkiye Namibya ile Eşit

'GEZİ PARKI OLAYLARI DIŞ BASINI ENDİŞELENDİRDİ'

Okan Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Taner Berksoy, Türkiye İş Başkası'nın 'Erzurum'da Yeni Bir Bakış' toplantısında dünya ve Türkiye'nin ekonomik durumunu grafiklerle özetledikten sonra Türkiye'de bir süreden beri devam eden 'Gezi Parkı' olaylarına değindi. Yabancı basın mensuplarının da Taksim'deki olayların Türkiye'nin siyasi istikrarını bozup bozamayacağını merat ettiğine dikkati çeken Prof. Dr. Berksoy, endişenin Türkiye'nin siyasi istikrarının sabıkalı oluşundan kaynaklandığını belirtti.

Ülkede 2002'den bu yana tek partinin iktidarda olmasının siyasi istikrarı sağladığına işaret eden Prof. Dr. Berksoy, Türkiye'nin de çok ciddi bir büyüme performansı sergilediğini bildirdi. Dış basının 'Siyasi istikrar kaybolur mu'İktidar siyasi gücünü kaybeder mi?' şeklinde endişe taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Berksoy bu konuyu şöyle değerlendirdi:

"Ben de diyorum ki iki devre olarak bakın. Kısa dönemde hiç bir şey olmaz. Mali göstergeler hareket eder. Kur yükselir, borsa düşer. Herhangi bir şey gelmezse arkasından herşey başladığı yere döner. Esas etki orta ve uzun vadede. Diyelim ki olaylar hızlandı tehdit ediyor. İktidarın siyasi gücü sorgulanır hale geldi. İktidar bununla baş edemediği gibi bir görüş ortaya çıktı. Burada iki şey değişir. Birincisi ekonominin geleceğiyle ilgili beklentiler tümüyle değişir. Şu ana kadar olumlu olan beklentiler olumsuz yere gider. Bu Türkiye algısını değiştirir. Türkiye algısı olumludur. Ne kadar olumludur? Peş peşe iki kere kredi notu yükseltilecek kadar olumludur. Şimdi bu değişir. Olaylar tırmanarak devam eder ve Türkiye algısı değişirse, 44 milyar dolar gelmez. Bu gelmediği gibi içerden de birkaç milyon dolar çıkar. Ekonomi freninin dibine kadar basar. 'Büyüyoruz' diyoruz ya negatife döneriz. Biz buna da kendi kendini doğruyalan kriz deriz. Yani ortada hiç bir şey yok. Sadece beklenti değişiyor. Algı değişiyor kendi kendine bir dinamik ortaya çıkıyor ve ekonomiyi yere vuruyor. Bunu 90'lı yıllarda bizim gibi birçok ülke yaşadı. Buna biz 'Döviz krizi' demiştik. Ne tavsiye edersin, dediğiniz zaman bu olayları Gezi Parkı'nda 20 tane çocuk çözemez. Bunun dışında 20 tane terör yapan yıkan velet çözemez. Bunu hükümetin çözmesi lazım. Bir an önce iş edinip bunu çözmesi lazım. Umarım bu işin içinden alnımızın akıyla çıkarız. Kendi kendinimiz zor durama doğru itiyoruz. Siyasi hırs diyelim başka diyecek bir şey yok."