Yaşam ve Doğal Hayatın Ölüm Fermanı

Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) Dönem Sözcüsü Ömer Şan, TBMM Genel Kurulu'na gelmesi beklenen Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı'nın, yaşam alanları ile doğal hayatın ölüm fermanı olduğunu belirterek bir an önce geri çekilmesi gerektiğini söyledi.

DEKAP Dönem Sözcüsü Ömer Şan, büyük bir yenilik diye kamuoyu önüne getirilen yasa tasarısının yasalaşması halinde su kullanım hakkı sözleşmesi imzalamış veya HES'ler için lisans almış tüm şirketlerin önünde engel olarak duran havza koruma statülerinin kaldırılacağını anlattı. Şan, "Böylece Milli Park olan Fırtına ve Munzur Vadisi'nde, Macahel'de, Arılı, Çağlayan, İkizdere, Uzungöl, Papart Vadileri gibi doğal SİT alanı ilan edilen vadilerde, yaylalarda ve doğal yaşam alanlarımızda şirketlerin faaliyetleri yasallaşacak, taşocağı, HES ve benzeri inşaatlar hız kazanacak. Bu yasa tasarısı ile doğal alanları kimlerin nasıl kullanılacağı ile ilgili karar verme yetkisi ilgili bakanlıklara verilecek. Kaldı ki, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın eşgüdümle alacağı kararlar, Bakanlıklara bağlı bürokratlar, Bakanlıkların belirleyeceği akademisyen ve yine Bakanlıkların seçeceği STK temsilcilerinden oluşan kurullar tarafından verilecek" diye konuştu.

BİYOLOJİK TÜRLER BAKANIN YETKİSİ İLE TİCARİLEŞTİRİLEBİLECEKTİR

Ömer Şan, yasa tasarısına göre tür ve habitatları koruma bahanesi ile doğal alanların işletme yetkisinin bakan onayı ile İl Özel İdareler, belediyeler, vakıf ve derneklere verilebileceğini ifade etti. Şan, şunları kaydetti:

"Böylece sadece doğal alanlar değil Anadolu'da yetişen tüm biyolojik tür ve çeşitler de doğrudan bakanın yetkisi ile ticarileştirilebilecek. Bakanlık, bu yasa ile koruma alanlarına ait 'uzun devreli gelişme planı' yapma yetkisini de özel kuruluşlara devretmektedir. Yasaya göre şirketlerin kullanımına sunulan doğal alanlar, yüzyıllardır buralarda üreterek var eden ve koruyup kollayarak günümüze kadar ulaştıran halka karşı da özel güvenlik güçleri ile korunacak. Bugün Anadolu'nun pek çok yerinde yerli ve yabancı, uluslararası sermaye şirketlerinin HES yapmak için yağmaladığı vadilerde ve su havzalarında derelerini korumaya çalışan yöre halkına polis, çevik kuvvet, jandarma ve özel güvenlik kuvvetleri orantısız güç kullanılarak müdahale etmektedir. Benzeri müdahalelerin, elinden merası, toprağı, deresi, suyu, ormanı ya da tarlası kamulaştırılarak elinden alınanlar için de yaşanacağı açıktır."

YASA TASARISI GERİ ÇEKİLMELİ

Şan, yasa tasarısının bir an önce geri çekilmesi gerektiğini savundu. Şan, "Dünya ve Avrupa'da oldukça üst düzeyde olan ve ülkemizde sadece yüzde 4 gibi yok denecek bir düzeydeki korunan alanlarının, kendi çıkar ve rant hesaplarına karşı tehdit olarak görülmesinden vazgeçilmesini istiyoruz. Bu doğrultuda sorumlu ve ülkesini seven bütün yurttaşlarımızı, kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütlerimizi, TBMM'de yer alan ve almayan bütün siyasi partilerimizi, tüm milletvekilleri ve yetkilileri sorumluluk almaya çağırıyoruz" diyerek açıklamalarını noktaladı. - Rize