Yargıtay'ın "Şike Davası" Kararı

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, futboldaki şike davasında, Beşiktaş'ın eski yöneticisi Serdar Adalı ve eski teknik direktörü Tayfur Havutçu'nun şike yaptıklarının sabit olduğuna ancak verilen hapis cezalarının ertelenip ertelenmeyecegˆinin tartıs¸ılması gerekirken, bu durum gözönünde bulundurulmadan karar verilmesi nedeniyle sanıklar hakkındaki hükmün bozulmasını kararlaştırdı.

Dairenin, 11 Mayıs 2011'de oynanan Beşiktaş-İstanbul Büyükşehir Belediyespor kupa finali karşılaşmasında şike suçundan Serdal Adalı ile Tayfur Havutcu hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, transferle ilgili düzenlemelere vurgu yapıldı.

Kararda, kulübü ile sözleşmesi devam eden profesyonel bir futbolcunun transferi için, Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu tarafından her yıl belirlenen transfer ve tescil dönemi içinde olsa dahi, futbolcu ile görüşmek isteyen bir kulübün öncelikle futbolcunun bağlı bulunduğu kulüple görüşüp yazılı izin almasının zorunlu olduğu belirtildi.

Kararda, "Özellikle transfer dönemi dışında, kulübünden yazılı bir izin de alınmadan, futbolcuyla transferi amacı ile hem de o futbolcunun oynadığı kulüple yapılacak bir müsabaka öncesinde transfer görüşmesi yapılması, kulübünden yazılı izin alınmış olsa bile transfer görüşmesi yapılan oyuncunun bu müsabakada kötü oynamasının istenmesinin transfer amaçlı şike suçunu oluşturacağında dosya kapsamında bir tereddüt bulunmamaktadır" denildi.

Somut olayda transfer ve tescil dönemi dışında, kulüpleriyle mevcut sözleşmeleri sezon sonunda da devam eden futbolcular İskender Alın ve İbrahim Akın ile İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübünden yazılı bir izin alınmadan, bu konuda herhangi bir görüşme dahi yapılmadan, kupa maçı öncesinde bu futbolcularla transfer görüşmesinde bulunulduğu belirtilen kararda, "İstanbul'da Adalı Holding adlı işyerindeki görüşmede, futbolculardan menajerleri aracılığı ile müsabakada kötü oynamalarının istendiği, futbolcu sanıkların da bu şike teklifini kabul ettikleri tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır, temyiz itirazları yerinde görülmemiştir" ifadesine yer verildi.

Buna karşın, kararda, 6222 sayılı Kanun'un 11/9. madde ve fıkra hükmünün sanıklar haklarında verilen hapis cezalarının ertelenmesine yasal engel teşkil etmeyeceği vurgulandı.

Sanık müdafiilerinin esas hakkındaki savunmalarında lehe hükümlerin uygulanmasını talep ettikleri anımsatılan kararda, "Sanıkların suç tarihi itibarıyla üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olmaları karşısında, suçu işledikten sonraki yargılama sürecinde pişmanlık gösterip göstermediği nazara alınıp tekrar suç işleyip işlemeyeceği konusunda oluşan kanaat değerlendirilerek cezalarının ertelenip ertelenmeyeceğinin tartışılması gerekirken, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi ve infazda tereddüt oluşturacak biçimde hükümler kurulması bozmayı gerektirmiştir" ifadesi kullanıldı. - Ankara