Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının, anayasanın yargı mensuplarına bir lütfu olmadığını, halkın güvenine layık olunarak kazanılacak bir konum olduğunu bildirdi.
Cirit, Avrupa Birliği Teknik Destek ve Bilgi Değişim Ofisi (TAIEX) tarafından Antalya'da düzenlenen "Fikri ve Sınai Mülkiyet Suçları Çalıştayı"nda, her türlü sosyal faaliyette olduğu gibi fikir ve sanat eserleri ile ticaret hayatının da ancak hukuki güvenlik ortamında gelişebileceğini söyledi.
Günümüzde, toplumların gelişmişlik düzeylerinin, ekonomik ve siyasi bakımdan elde ettikleri başarılardan çok, insan haklarına duydukları saygıyla ölçüldüğünü aktaran Cirit, insan hakları alanının, sürekli değişen ve gelişen bir niteliğe sahip olduğunu dile getirdi.
Cirit, bu bakış açısıyla sorun ele alındığında, insan hakları alanında sıfır ihlal olmasının, gerçekleştirilecek bir amaç değil, sürekli ve yoğun bir çabayla ulaşılmak istenen bir ideal olarak nitelendirilebileceğini ifade etti.
Yargıtay'da 2015'te İnsan Hakları Komisyonu kurduklarını, ceza hukuku alanında bir dizi çalışmalar yaptıklarını anlatan Cirit, mülkiyet, fikri mülkiyet gibi özel hukuk alanına ilişkin konularda da çok önemli çalışmalar yapılıp, paneller düzenlendiğini anlattı.
Yargıtay'ın hukukun tüm ülkede eşit şekilde uygulanması gibi bir işlevi olduğunu vurgulayan Cirit, şunları kaydetti:
"Yargıtay'ın kültür ve sanat eserleri hukukunu uygulamadaki başarısı, yargının Avrupa Birliği müktesebatını üstlenebilme kapasitesine önemli katkılar sağlayacaktır. Ancak, bu konuda bizi çalışmaya yönelten asıl unsur, imzalamış olduğumuz ve Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca bağlayıcı olan uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklere ilişkin sorumluluğumuzu yerine getirmenin ötesinde, insan haklarına duyduğumuz saygı, evrensel ilkelerin korunması ve geliştirilmesine duyduğumuz samimi inançtır."
"Uygarlıkların değeri, miras bıraktıkları bilim, sanat ve kültür eserleriyle ölçülür"
Fikri mülkiyet haklarının, hukukun diğer alanlarından farklı, kendine özgü niteliklere sahip olduğuna değinen Cirit, fikri mülkiyetin özellikleri dikkate alınmaksızın klasik hukuk bilgisiyle, bu alana ilişkin problemlere çözüm üretilemeyeceğini söyledi.
Cirit, insan varlığının en somut ifadesinin düşünce ve sanat eserleri olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Uygarlıkların değeri, miras bıraktıkları bilim, sanat ve kültür eserleriyle ölçülür. Bu nedenle, gelecek nesillere daha iyi bir medeniyet mirası bırakmak istiyorsak, yaratıcı düşünceyi ve sanat eserleri üretmeyi teşvik etmeliyiz. Yasanın ve cezaların yetersiz olması veya uygulamadaki başarısızlıklar nedeniyle 'Korsan cenneti' olan bir ortamda, yaratıcı düşünce ve sanat eserlerinin arzulandığı ölçüde gelişmesi mümkün değildir. Kişisel bir hak olarak görülen fikir ve sanat eserlerinin, kamu gücüyle korunmasının nedeni, insanın gelişimine ilişkin kamusal yarardır. Çağdaş toplumlarda fikir ve sanat eserleri, kişilere ait haklar olduğu kadar, aynı zamanda insanlığın ortak değerleri arasında kabul edilmektedir."
"Yargı bağımsızlığı lütuf değil, halkın güvenine layık olunarak kazanılacak bir konumdur"
Cirit, yargının yapısı ve işleyişinin, ülke ekonomisinin etkinliğini de doğrudan etkilediğini ifade etti.
İyi işleyen etkin bir adalet sisteminin ekonomide öngörülebilirliğin artması ve yatırım ortamının daha uygun hale getirilmesi açısından son derece önemli olduğunu anlatan Cirit, "Adalet sistemi, ülke ekonomisi de dahil olmak üzere toplumun her kesimini doğrudan ilgilendirmektedir. Bu nedenle, yargı sistemine ilişkin sorunlar, toplumun her kesiminin meşru ilgi alanı içindedir. Tüm adalet aktörlerinin ve karar vericilerin bu gerçeğin farkında olması gerektiğini düşünüyorum. Adli kalitenin yükseltilmesi için etik, şeffaflık ve topluma karşı hesap verebilirlik kavramları üzerinde daha çok çalışmamız gerekmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Toplumun yargıya güven duymadığı bir hukuk sisteminde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanamayacağını vurgulayan Cirit, insan haklarının korunmasının yüksek mesleki ve kişisel yeteneklere sahip yargı mensuplarının varlığına bağlı olduğunu kaydetti.
"Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, anayasanın yargı mensuplarına bir lütfu değil, halkın güvenine layık olunarak kazanılacak bir konumdur." diyen Cirit, 2017 yılında Yargıtay'da Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi ölçütlerine göre, dünyanın en yüksek standartlarına sahip yargı eğitim sistemi kurulduğunu belirtti.
İdlib'de şehit düşen askerlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır dileyen Cirit, "Bu coğrafyada yaşamanın faturası, bedelleri oluyor. Şuanda dünyanın en çok yardım eden ülkesi, en çok kadına, en çok çocuğa yardım eden ülkesi vasıflarına haiziz. Birleşmiş Milletler koşullarına göre, Kanada'daki bir sivil toplum örgütü, İstanbul'u dünyanın iyilik başkenti ilan etti. Bundan dolayı da ayrıca gurur duyuyoruz." ifadelerini kullandı.
İki gün sürecek çalıştayda, Yargıtay üyeleri, tetkik hakimler ile fikri mülkiyet haklarının yargısal alanda uygulanması konusunda görevli hakimler, cumhuriyet savcıları ile yabancı uzmanlar, fikri ve sınai haklar ile telif hakları alanında bilgi ve deneyimlerini paylaşacak.
Son Dakika › Güncel › Yargıtay Başkanı Cirit, Fikri ve Sınai Mülkiyet Suçları Çalıştayı'nda konuştu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?