Artvin'in Hopa İlçesi'nde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki yıl düzenlediği miting öncesi ve sonrasında meydana gelen ve emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun yaşamını yitirdiği olayları protesto için Rize'nin Pazar İlçesi'nde basın açıklaması yapan 22 kişi hakkında açılan davanın ikinci duruşması yapıldı. Duruşmada söz alan Avukat Halis Yıldırım, demokratik haklarını kullanarak basın açıklaması yapanların yargılanmasının gereksiz olduğunu savunarak "Lütfen bu eziyete bir son verin" dedi.
Hopa'da 31 Mayıs 2011 tarihinde çıkan olayları protesto etmek amacıyla aynı gün Pazar İlçe Meydanı'nda toplanan, aralarında Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Rize İl Başkanı Ahmet Haşim Parlak, aynı partinin il yöneticilerinden Metin Posta ile Çay Üreticileri Sendikası Başkanı Recep Memişoğlu'nun da bulunduğu 22 kişi hakkında Pazar Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Savcılık, soruşturma sonunda bu kişiler hakkında,w '2 bin 911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na Muhalefet' suçlamasıyla dava açılmasını istedi. İlgili mahkeme kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ancak savcılığın karara yaptığı itiraz kabul edildi ve 22 kişi hakkında Pazar Asliye Ceza Mahkemesi'nde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
PANKARTLAR SUÇ DELİLİ SAYILDI
Pazar Asliye Ceza Mahkemesi'nde geçen Aralık ayında görülen davanın ilk duruşmasına tutuksuz yargılanan 22 sanıktan Tolga Kalaycı, Harun Üst, Recep Memişoğlu, Tarık Sayın, Ahmet Haşim Parlak, Osman Turan Bozacı, Cem Haberal ve Metin Posta katıldı. AK Parti'nin Hopa mitinginde meydana gelen olayları protesto etmek amacıyla 22 şüphelinin izinsiz gösteri ve toplantıya katıldığı belirtilen iddianamede pankartlar da suç delili sayıldı. İddianamede şu ifadelere yer verildi:
"Şüphelilerin, 'Her yer Hopa, her yer direniş', 'Katil polis katil AKP', 'AKP'nin ileri demokrasisi, gaz bombası, cop, gözaltı', 'Ferman devletin, sokaklar bizimdir', 'İmamın ordusu hesap verecek' ve 'Faşizmi döktüğü kanda boğacağız' yazılı dövizler açtıkları, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet ettikleri, bazı şüphelilerin sadece basın açıklamasına katıldıklarını, bazılarının ise seyrettiklerini savundukları, ancak beyanlarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu belirlenmiş, soruşturma neticesinde şüphelilerin izin almaksızın kanuna aykırı gösteri yürüyüşü düzenlemek, yönetmek veya bu eylemlere katılmak suçu işledikleri anlaşılmıştır."
'LOKUMCU KAMU GÖREVLİLERİNİN ŞİDDETİ SONUCU ÖLDÜ'
Pazar Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugün yapılan ikinci duruşmasında daha önce ifadeleri alınamayan Turan Topaloğlu, Özgür Seçer, Yaşar Aydın ile Ali İpsiz hazır bulundu. Turan Topaloğlu ifadesinde yürüyüşe katılmadığını, basın açıklaması yapılan kalabalığı görünce dinlemeye gittiğini söyledi. Yaşar Aydın ise o dönemde ÖDP Rize İl Başkanı olduğunu hatırlatarak "Metin Lokumcu'nun kamu görevlilerinin uyguladığı şiddet sonucu hayatını kaybettiğini öğrendim. Benim 20 yıllık dostumdu. Siyasi, insani ve vicdani olarak o gün demokratik hakkımızı kullanarak basın açıklaması yaptık" dedi.
'BU EZİYETE BİR SON VERİN'
Davanın avukatı Halis Yıldırım da, demokratik haklarını kullanarak basın açıklaması yapan 22 kişinin yargılanmasının gereksiz olduğunu savunarak beraatlerini istedi. Avukat Yıldırım şöyle konuştu:
"İddianameyi hazırlayan savcı Metin Lokumcu'nun öldürülmesini görmezden gelerek, bu arkadaşlarımızın demokratik haklarını kullanmalarını bir suç gibi göstermiştir. Bu insanlar ölüme karşı insani olarak toplandılar. Basın açıklaması yapmaları için izin almalarına gerek de yoktur. Bu insanları karda kışta buraya getirmeye gerek yok. Lütfen bu eziyete bir son verin."
Duruşma, ifadesi alınamayan Rıdvan Biber ile Çağlayan Bozacı'nın ifadelerinin alınması için 17 Mayıs tarihine ertelendi. - Rize/ Pazar
Son Dakika › Güncel › Yargılamaya Devam - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?