Yargıda 'Gezi'

İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Türkiye genelinde Gezi eylemlerine 2.5 milyon kişi katıldı. Yaklaşık beş bin kişi gözaltına alındı. Yüzlerce kişi hakkında dava açıldı. Hakkında dava açılanların önemli bir bölümü üniversite öğrencisi. Olaylar sırasında yaralılara yardım eden doktorlar da yargılananlar arasında. Kamuoyunun dikkatle takip ettiği davalar ise ölen gençlerin davaları oldu. Bu davaların sanıkları arasında polisler var. Dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz Ali İsmail Korkmaz, 2 Haziran'da Eskişehir'deki Gezi eylemleri sırasında, bir ara sokakta dövüldü, hastaneden kas gevşetici verilerek gönderildi. Sonrasında geçirdiği iç kanama yüzünden komaya giren Korkmaz 38 gün sonra öldü. Dördü polis sekiz sanık hakkında dava açıldı. Biri polis beş sanık tutuklu yargılanıyor. Saldırının meydana geldiği sokaktaki ve işyerlerindeki kameraların görüntülerine ulaşmak zor oldu. Jandarma kriminalde yapılan incelemede hard diskin, hem polise teslim edilmeden hem de bilirkişideyken format atılarak silindiği tespit edildi. Ancak jandarmanın, fırının güvenlik kamerası görüntülerini kurtarmasıyla Korkmaz'ın dövüldüğü anı gösteren görüntüler ortaya çıktı. Dava güvenlik gerekçesiyle Kayseri'de görülüyor. Son duruşmada görgü tanığı bütün sanıkları teşhis etti. Polis kurşunuyla ölen Ethem SarısülükEthem Sarısülük, Ankara Kızılay'daki eylemler sırasında hayatını kaybetti. Sarısülük'ü öldüren kurşunun polis memuru Ahmet Şahbaz'ın silahından çıktığı tespit edildi. Şahbaz hakkında 'kasıt olmadan meşru müdafaa sınırının aşılması suretiyle adam öldürmek' suçundan dava açıldı. Şahbaz'ın bir yıl dört aydan beş yıla kadar hapsi isteniyor. Davanın ilk duruşmasına peruk, gözlük ve takma bıyıkla katılan Şahbaz, sonraki duruşmada da atandığı Şanlıurfa'dan yine peruk, gözlük ve takma bıyıkla telekonferans yöntemiyle ifade verdi. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 26 Mayıs'taki son duruşmasına katıldı ama susma hakkını kullandı. Abdullah Cömert'i gaz fişeği öldürdüAbdullah Cömert, Hatay'ın Armutlu Mahallesi'nde eylemlere katılmıştı. 3 Haziran 2013'teki gösteriler sırasında başına gaz fişeği isabet etti. Gaz fişeğinin akrep diye tabir edilen polis aracından atıldığı tespit edildi. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Ahmet Kuş hakkında olası kasıtla adam öldürme suçundan Hatay 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 25 yıla kadar hapsi istenen polis memuru tutuksuz yargılanıyor. Mehmet Ayvalıtaş davasıMehmet Ayvalıtaş, Ümraniye'de yapılan yürüyüş sırasında bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybetti. Olayla ilgili iddianamede, 2 Haziran gecesi yapılan eylemde göstericilerin yolu trafiğe kapatmak istediği, sanık Mehmet Görkem Demirbaş'ın aracı ile diğer sanık taksi şoförü Cengiz Aktaş'ın aracının bu yolda giderken önlerindeki araçların durmasıyla ani fren yaptıkları, birbirlerine çarpan bu iki aracın daha sonra Mehmet Ayvalıtaş ve kuzeni Seyit Kartal'a çarptığı ifade edildi. Mehmet Görkem Demirbaş ve Cengiz Aktaş'a "taksirle adam öldürme ve yaralama" suçlamasıyla 3 yıldan 15 yıla dava açıldı. Dava Anadolu Adalet Sarayı 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Berkin Elvan soruşturması devam ediyor Okmeydanı'ndaki olaylar sırasında ekmek almaya giderken başından gaz fişeğiyle yaralandı. O sırada 14 yaşındaydı. 269 gün komada kaldı. 45 kilodan 16 kiloya düştü. Berkin Elvan hayatını kaybettiğinde 15 yaşındaydı. Olayla ilgili dava açılabilmiş değil. Soruşturma henüz sonuçlanmadı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 'gaz bombasını' hangi polisin attığını tespit edemedi. İfadesi alınan 20'den fazla polisin hemen hepsi o gün Okmeydanı'nda görevli olmadıklarını söyledi. Ahmet Atakan nasıl öldü'Hatay'daki eylemler sırasında ölen Ahmet Atakan'ın ailesi ve arkadaşları Atakan'ın başına isabet eden gaz kapsülü nedeniyle öldüğünü iddia etti. Polis ise "çatıdan düşerek öldü" açıklamasını yaptı. Ahmet Atakan'ın ağabeyi Süleyman Atakan, altı polis hakkında 'kasten adam öldürme' iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Hatay Valiliği ise 'suç unsuru bulunmadığı' gerekçesiyle polislerin soruşturulmasına izin vermedi.Camiye giren eylemciler ve onlara yardım eden doktorlar sanıkİstanbul'daki davaların en kapsamlı davasında yedisi yabancı uyruklu 255 kişi yargılanıyor. Sanıklar olaylar sırasında polis müdahalesinden korunmak için Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii'ne girmişti. Camide içki içildiği iddia edildi. İddianamede ise 'şüphelilerin alkollü içki içtiğinin tespit edilemediği' belirtildi. İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi'nce görülen davada Gezi olaylarında yaralıları tedavi eden doktorlar da sanıklar arasında. Taksim Dayanışma'ya davaMimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme Kurulu 2. Başkanı Ayşe Mücella Yapıcı'nın "suç örgütü lideri" olarak suçlandığı iddianamede 26 sanık yer aldı. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin, Mimarlar Odası İstanbul Şubesi yöneticisi Ender İmrek ile Gezi Olayları Platformu üyesi Haluk Ağabeyoğlu'nun da sanıkları arasında yer aldığı dava İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek. İlk duruşma 12 Haziran'da.'Kırmızılı kadın'a sıkılan gaza davaKırmızı elbisesi ile Gezi Parkı protestolarının sembolü haline gelen 'Kırmızılı kadın' Ceyda Sungur'un yüzüne gaz sıkan polis memuruna da dava açıldı. Sungur'a gaz sıkan polis memuru Fatih Zengin'in 'Görevi kötüye kullanma' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi isteniyor.  Bayrakçı Ali Sarıçiçek'e 7 yıl isteniyorTürkiye'nin gündemini meşgul eden davalardan biri de bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek'e açılan dava oldu. Olaylar sırasında bayrak satan Sarıçiçek, polisin müdahalesini engellemek isterken gözaltına alındı. Bir süre tutuklu kalan Ali Sarıçiçek ile birlikte 17 kişi hakkında "Görevli memura direnme, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçlarından 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada bayrakçı Sarıçiçek, "Polise mukavemet etmedim. Polis beni dövdü, küfürler etti. Dayak yedikten sonra yere çöktüm" diye ifade verdi.Terör davası eylül ayındaGezi Parkı eylemleri kapsamında bir dava da terör mahkemesinde açıldı. İstanbul Terörle Mücadele Kanunu 10. madde ile yetkili Savcı Muammer Akkaş 95 sayfalık iddianame hazırladı. İddianamede Devrimci Karargah davası sanıklarından Ulaş Bayraktaroğlu'nun da bulunduğu 36 sanığın 'terör örgütü üyesi olmak, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak, terör örgütü propagandası yapmak' gibi suçlardan 3 yıldan 58 yıla kadar değişen hapis cezalarıyla cezalandırılmaları istendi. Davanın ilk duruşması eylül ayında görülecek.Tencere-tava çalana davaEn ilginç davalardan biri de tencere-tava çaldıkları iddiasıyla anne ve çocuklarına açılan dava oldu. Başbakan Erdoğan'ın 'tencere-tava' çalanlara yönelik tepkisinin ardından, Hilal Kazcıoğlu adlı vatandaş üst katta oturan komşuları hakkında balkonda tencere-tava çalarak gürültü yaptıkları gerekçesiyle şikayetçi oldu. Savcılık, anne Filiz Değirmencioğlu ve iki çocuğu Onur Aldede ile Tuğçe Aldede hakkında tencere-tava çalarak "kişilerin huzur ve sükünunu bozma" suçundan birer yıla kadar hapisle cezalandırılması için dava açtı. Anne ve çocukları beraat etti.Palalı Sabri Çelebi davasıGezi protestosu sırasında eylemcileri pala ile kovalayan Sabri Çelebi de büyük tepki çekmişti. Çelebi hakkında 27 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Soruşturma ve dava boyunca hiç tutuklanmayan Çelebi'nin yargılanmasına Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor.Oyuncu Alabora'ya soruşturmaOyuncu Memet Ali Alabora, Gezi eylemlerinin en çok konuşulan isimlerinden biriydi. Twitter hesabından attığı "Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı? Hadi gel" mesajına iktidar tarafından çok sert tepki gösterildi. Daha sonra Alabora hakkında savcılığa suç duyurusu dilekçesi yağdı. Suç duyuruları üzerine soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 'suç unsuru olmadığı' gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Bir süredir Almanya'da yaşayan Alabora, bu ay içinde İngiltere'de katıldığı bir panelde "Gerçekten Gezi'nin arkasında hiçbir örgüt yok" dedi.Deniz gözlüğü kavgasında 'duruşma yapmadan' beraatGezi eylemlerinde gözaltına alınan 23 kişi hakkında açılan davada mahkeme duruşma yapmadan beraat kararı verdi. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede şüphelilerde bulunan maske, baret, deniz gözlüğü, motorcu kaskı, flama, sirke, solüsyon, sargı bezi eylemlerde kullanılan silah olarak nitelendirildi. Ancak mahkeme 'deniz gözlüğü ve maske silah değildir' diye iddianameyi iade etti. İddianameyi yeniden yazması istenilen savcı, "Eylemciler Taksim'de havuza yüzmeye gitmedi" diyerek iddianameyi mahkemeye geri gönderdi. Bu kez iddianameyi kabul eden mahkeme, duruşma yapmadan sanıkların ifadesini bile almadan beraat kararı verdi. Kırklareli'ne rekor davaKırklareli'nde Gezi Parkı gösterileri nedeniyle açılan dava ve yargılanacak sanık sayısı bakımından tam bir rekor kırıldı. İstanbul'daki Gezi eylemlerine destek vermek amacıyla düzenlenen protesto eylemlerine katıldıkları tespit edilen bin 309 kişi hakkında iddianame hazırlanarak dava açıldı. 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet' suçlamasıyla haklarında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istenen sanıklardan 122'si şubat ayında hakim karşısına çıktı. 107 sanık beraat etti. Diğer sanıkların ise yargılanmasına devam ediliyor.Polislere orantısız güç kullanımı incelemesiGezi eylemlerinde polislerin orantısız güç kullandığı iddialarına ilişkin de bir soruşturma açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca açılan soruşturmada Gezi olayları kapsamındaki görüntüler toplandı. Görüntülerde polislerin orantısız güç kullanıp kullanmadığı tespit edilecek. Bu tespiti üniversitelerden oluşturulacak bir kurul yapacak. Ancak bu kurul hala oluşturulmadı. Yani soruşturmada deyim yerindeyse bir arpa boyu yol alınamadı.Zehra Develioğlu'na saldırı iddiası1 Haziran 2013'te Kabataş'ta Gezi Parkı eylemcilerinin saldırısına uğradığını iddia eden Zehra Develioğlu'nun iddiaları ile ilgili de soruşturma başlatıldı. Kucağındaki bebeği ile saldırıya uğradığı iddia edilen Develioğlu soruşturması kapsamında bölgedeki kamera kayıtları toplanıldı. Kamera kayıtlarına ilişkin incelemeler devam ediyor. Ancak henüz bir saldırgan tespit edilemedi. Soruşturma devam ediyor.