Yanmış cesedi bulunan Afgan madenci davasında reddi hakim talebi reddedildi

ZONGULDAK'ta yanmış cesedi bulunan Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'nin (50) ölümüne ilişkin 3'ü tutuklu 6 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında; avukat Kerim Bahadır Şeker, beyanların zapta eksik geçtiği gerekçesiyle SEGBİS aracılığı ile kayda alınmasını talep etti. Şeker'in talebi zorunlu bir hal bulunmadığı gerekçesiyle reddedildi. Şeker, mahkeme heyetinin adil yargılamayı ihlal ettiği, tarafsız olmadığı gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulundu. 30 dakikadan fazla ara verilen duruşma, reddi hakim talebinin reddi ile birlikte ertelendi.

Olay, 10 Kasım 2023'te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak'ta meydana geldi. Yoldan geçenler, yandaki ormanda yanmış cesedi fark edip, ihbarda bulundu. Benzin dökülüp yakıldığı belirlenen cesedin, kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'ye ait olduğu belirlendi. Otopside Nourtani'nin 9 Kasım'da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Nourtani'nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöş'ün kuzeni Ahmet Aydın (52) tutuklandı. Ocak çalışanları S.K. (28), E.D. (22) ve kömür ticareti yapan A.Ç. (46) adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

İDDİANAMEDEN DETAYLAR

Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Afgan madencinin kaçak ocakta vagon arasına sıkışıp iş kazası geçirdiği, ocak sahiplerinin de 'Olay ortaya çıkarsa ocak kapanır' korkusuyla hareket ettikleri belirtildi. 'İştirak halinde kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle açılan, Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden 3'ü tutuklu 6 sanığın yargılandığı davada, önceki celsede mütalaa sunuldu. Mütalaada; Nourtani'nin iş kazası geçirdiği, ocak sahipleri Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu ile vinç operatörü S.K.'nin 'Taksirle ölüme neden olma' ile delil karartma suçlarından 14 yıla kadar hapis cezası istendi. Benzine çakmak çaktığını itiraf eden Ahmet Aydın, tutuksuz sanık E.D. yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği, delil kararttığı gerekçesiyle 8'er yıla kadar, A.Ç. hakkında ise bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle 3 yıla kadar hapis cezası istendi.

BUGÜN 5'İNCİ DURUŞMA

Karar duruşması olması beklenen ve bugün görülen 5'inci duruşmada; tutuksuz E.D. ve A.Ç. ile taraf avukatları ve öldürülen madencinin eşi Kamer Gül Meliki hazır bulundu. Tutuklu sanıklar ve tutuksuz S.K., SEGBİS aracılığıyla katıldı.

'SEGBİS KAYDI ALINSIN' TALEBİ REDDEDİLİNCE REDDİ HAKİM TALEP ETTİ

Duruşma önceki celsede sunulan sınır dışı edilmiş 2 Afgan madencinin Nourtani ve Enver Gideroğlu arasında olduğu iddia edilen böbrek pazarlığına ve parada anlaşamadıklarına dair konuşmayı anlattıkları video kayıtları izletildi. Mahkeme başkanı, Nourtani'nin eşi Kamer Gül Meliki'ye söz verdi. Bu sırada avukatı Kerim Bahadır Şeker, verdikleri dilekçe doğrultusunda beyanların SEGBİS kaydı ile alınmasını talep etti. Heyet, kanunun zorunlu hal saydığı durumlardan birinin bile bulunmaması nedeniyle talebin reddine karar verdi. Başkanın zaptı yazdırdığı sırada söz almadan konuşan Şeker, "Mahkemenin tarafsız olduğunu düşünmüyoruz. SEGBİS talebini bile kabul etmeyen heyetin tarafsızlığını yitirdiğini düşünüyoruz. Reddi hakim talep ediyoruz. SEGBİS kaydı talebinin reddedilmesi tarihte belki ilk kez olmuştur. Heyet hakkında görevi kötüye kullanmadan suç duyurusunda bulunacağız. HSK'ye şikayet edeceğiz. Bu heyet ve savcı bu davayı göremez, reddi hakim yapıyoruz. Başka mahkemeye devredilsin" dedi.

'SÖYLEDİKLERİMİ ZAPTA GEÇİRMEYEREK SUÇ İŞLİYORSUNUZ'

Mahkeme başkanı, avukat Şeker'e söz verilmeden konuştuğu için ihtarda bulundu. Söylediklerinin zapta eksik geçtiğini söyleme devam eden Şeker, "Adil yargılamayı ihlal ediyorsunuz. Hukuki bilginiz yeterli değil. Söylediğim şeyleri zapta geçirmiyorsunuz. Benim söylediğim şeyleri neden zapta geçirmiyorsunuz? Söylediklerimi zapta geçirmeyerek suç işliyorsunuz" diye konuştu.

SANIKTAN 'PARA TEKLİF ETTİLER' İDDİASI

SEGBİS ile duruşmaya katılan sanık Hakan Körnöş, "Avukat mısın, şovmen misin?' diyerek tepki gösterdi. Daha sonra mahkemede gelinen aşamaya kadar taraflara söz verildi. Bu esnada Hakan Körnöş, "Enver'in avukatı 4 kez yanıma geldi. Bana para teklif etmişler, şikayeti geri almak için" dedi. Esasa ilişkin beyan almadıklarını ifade eden mahkeme başkanı, duruşmaya ara verdi.

HEYET: AMAÇ DURUŞMAYI UZATMAK

30 dakikadan fazla süren aranın ardından duruşma yeniden başladı. Mahkeme heyeti, beyanların kayda alınması talebinin reddine karar verildiği esnada, bu celsenin karar duruşması olması, tüm aşamalarda yazılı beyanlar zapta geçirilmişken, dosyanın tutuklu iş olması da göz önünde bulundurularak, avukatın amacının duruşmayı uzatmaya yönelik olduğu değerlendirilmesini yaptı. Heyet, hukuki bir ret sebebinin bulunmadığı ve buna dair somut delilin ortaya konmadığını belirterek, reddi hakim talebinin geri çevrilmesine karar verdi. Tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar verildi.

AVUKAT HAKKINDA DİSİPLİN İŞLEMİ İÇİN BİLDİRİMDE BULUNULACAK

Heyet ayrıca Kerim Bahadır Şeker hakkında 'Aynı okuldan mezun olduk. Gelin benim yerime siz beyanda bulunun o zaman' dediği, uyarılara rağmen söz verilmeden konuştuğu, mahkeme heyetinin hukuki bilgisinin yetersiz olduğu, savcılığa ve HSK'ye suç duyurusunda bulunacağı gibi söylemlerde bulunduğu, duruşma düzenini bozduğu, taraflara soru sorulurken 'Kalk gidiyoruz, duruşma bitti' gibi söylemlerde bulunduğu gerekçesiyle bağlı olduğu baroya disiplin işlemi yapılıp yapılmamasının değerlendirilmesi için bildirimde bulunulmasına karar verdi. Duruşma 11 Nisan'a ertelendi.

ADLİYE ÇIKIŞINDA AÇIKLAMA

Adliye çıkışında açıklama yapan Avukat Kerim Bahadır Şeker, "Yargılamaya başlarken günler öncesinden SEGBİS kaydının alınmasını istedik. Mahkemede söylediklerimizin hepsinin noktası, virgülüne geçsin istedik. Başından beri belirtmiş olduğumuz adil yargılanmanın, tarafsızlığın ihlaliyle alakalı olarak mahkeme bugün bunun tuzu biberi oldu. Bunu kanıtlayacak nitelikte bir karar aldı. Beyanlarımızı, 4-5 sefer belirtmemize rağmen aynı şekilde zapta geçmedi" dedi.

'4 ÇOCUĞU YETİM BIRAKTILAR'

Ses kaydı alınması istediğini, bundan rahatsızlık da duymayacağını ifade eden Kamer Gül Meliki, "Mahkeme heyetine inancım gerçekten zedelendi. Bizim lehimize şimdiye kadar bir şey göremiyoruz. Her itirazda reddediliyoruz, sürekli aleyhimize işliyor. Bir hayvanı bile öldürüp yakan yargılanıyor. 4 çocuğu yetim bıraktılar, bir yuvayı yıktılar, bunun cevabını verecekler. Çocukların geleceği var, harçlığı var, hastalığı var. 2 tane hasta çocuğum var, biri küçük. Hep suçu birbirlerinin üstüne atıyorlar. Hepsi görmüşler, hepsi orada bulunmuşlar, hepsi biliyorlar. Afganlı diye geçerler. Burada da mahkemede de aynı olayı görüyoruz. Gelip de çocuklarıma 'Üzüldük' diyorlar. Kendilerini bizim yerimize koysunlar, eşlerine sorsunlar. Keşke kocam hapiste olsaydı da canlı olsaydı" dedi.