Yanan Otobüsün Muavini: Amca Ne Olur Beni Bırakma

Ankara'da bombalı saldırının yapıldığı otobüsün önünde bulunan ve patlamada büyük hasar alan halk otobüsünün sahibi ve muavini Bilal Yiğit o anları anlattı.

'YATIN DİYE BAĞIRDIM'

"Şoku atlatamadım, sabaha kadar uyayamadım" diyen Yiğit, iki patlama olduğunu, büyük çoğunluğu çocuk olan yolcuların ilk patlamada arkadan gelen alev topuyla yandığını, 'Yatın' diye bağırdığını ve ikinci patlamadan daha az etkilendiklerini anlatırken şu ifadeleri kullandı:

"AMCA NE OLUR BENİ BIRAKMA"

"Otobüsten indim, herkes kaçmıştı. Ortalıkta kimse yoktu. Ambulanslar 15 dakika sonra geldi. Çocuklara yardım ettim. Birini hiç unutmuyorum, 16-17 yaşındaydı, boynuma sarıldı, 'Amca ne olur beni bırakma' diyordu. Allah hepsinin ailesine sabır versin. Sabaha kadar uyuyamadım. Hâlâ şoktayım." "O çocukları nasıl bırakırdım" diyen Yiğit, çocukların kanlı yüzlerini yıkadığını söyledi.

AVUSTRALYA ELÇİSİ KILPAYI KURTULDU

Ankara'daki patlama sırasında Avustralya'nın Türkiye Büyükelçisi James Larsen'in olay yerine çok yakın olduğu ve patlamayı yaşadığı ortaya çıktı.

Konu ile ilgili açıklama Avustralya Dışişleri Bakanı Julie Bishop'tan geldi. Bishop, "Büyükelçi Larsen aracıyla Kızılay bölgesinde hareket halinde olduğunu ve patlamanın 20 metre ötesinde gerçekleştiğini söyledi. Büyükelçinin durumu iyi ancak gördüklerinden ötürü sarsılmış." dedi.

ÇERMİK AİLESİ YOK OLDU

Anayasa Mahkemesi'nde teknisyen olarak çalışan bir personelin annesi, babası ve kız kardeşi de durakta bekledikleri sırada yaşanan patlamada hayatını kaybetti.

80 yaşındaki baba Muharrem Çermik, 72 yaşındaki anne Bağdat ve 55 yaşındaki kızları Perihan'ın cenazeleri dün ikindi namazını müteakip Karşıyaka Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Bağdat Çermik'in yeğeni gazeteci Sevim Çınar Birben "Ateş düştüğü yeri yakıyor" dedi.

İTFAİYECİ, OĞLUNUN YARALANDIĞINI ÖĞRENDİ

Ankara İtfaiyesi'nde görevli itfaiye eri Erhan G., Kızılay'daki patlamanın ardından ekip arkadaşlarıyla birlikte olay yerine gitti. Yaralıları yanan otobüsten çıkarmaya çalışan G., eşinin telefonuyla sarsıldı.

Oğlu 16 yaşındaki lise öğrencisi Yusuf Can'ın da olay yerinde olduğunu öğrendi. Bunun üzerine baba G., cesetlerin ve yaralıların arasında oğlunu aramaya başladı. Oğlunun Ankara Numune Hastanesi'ne kaldırıldığını öğrenen baba "Umudumu yitirdiğim anda ekip arkadaşlarım, Yusuf'umu ambulansa kaldırdıklarını söyledi." diye konuştu.

ARKADAŞLARI 'SEN YENİSİN' DİYE SIRAYI ONA VERMİŞTİ

Gündüzleri bir araç kiralama şirketinde çalışan 25 yaşındaki Erdem Soydan, saldırıdan 2 gün önce ek iş olarak taksi şoförlüğü yapmaya başlamıştı.

Arkadaşlarının yeni olduğu için sıralarını verdikleri Soydan'ın kullandığı taksi, patlama sırasında bombalı aracın çarptığı otobüsün arkasında bulunuyordu. Bekâr olan ve 2 kardeşi bulunan Soydan, patlamanın etkisiyle yanan araçta can verdi. Soydan'ın kimliği DNA testiyle belirlendi.

(Kaynak: Habertürk)