Bursa Büyükşehir Belediyesi, İstanbul'dan 61 yıl önce fethedilen ve 520 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalan Makedonya'nın başkenti Üsküp'teki ecdat yadigarı iki eseri daha ayağa kaldırıyor. Üsküp'ün en önemli manevi odaklarından Rufai Tekkesi ile günümüze sadece bazı kalıntıları ulaşan Gazi Baba Türbesi'ni ilk günkü ihtişamına kavuşturacak restorasyon projelerinin temeli törenle atıldı.
Tarihi ve kültürel mirası ayağa kaldırma çalışmalarını, kent merkezinin yanında tüm Osmanlı coğrafyasında etkin bir şekilde sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, Makedonya'nın başkenti Üsküp'teki hizmet halkasına iki önemli projeyi daha ekledi. Üsküp'te bugüne kadar Hatuncuk Camii, Arasta Camii, Kebir Mehmet Çelebi Camii, İshak Paşa Camii, İsabey Camii Haziresi ve Yiğit Paşa Mezarı restorasyonu gibi çok sayıda tarihi ve kültürel miras projesi üzerinde çalışan Büyükşehir Belediyesi, kentin en önemli manevi odaklarından Rufai Tekkesi ile günümüze sadece bazı kalıntıları ulaşan Gazi Baba Türbesi restorasyon projelerinin temelini törenle attı.
Üsküp açısından tarihi bir gün yaşanırken, ilk tören günümüze ulaşan vakıfnamesine göre 1818 yılında kurulan Rufai Tekkesi'nde düzenlendi. Törene; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçisi Gürol Sökmensüer, El Hilal Yardımlaşma Teşkilatı Başkanı ve Üsküp Milletvekili Behicüddin Şehabi, Çayır Belediye Başkanı İzzet Meciti, Üsküp Müftüsü İbrahim Şabani, AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın ile Bursa ve Üsküp'ten gelen davetliler katıldı.
"Kültürümüzün izlerini silmek için herşeyi yapmışlar"
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Rufai Tekkesi'nin Üsküp'ün merkezindeki en önemli manevi odaklardan biri olduğunu, harabe halindeki yapıyı ilk günkü ihtişamına kavuşturacak olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Üsküp'te sadece yer üstündeki değil, yer altında kalan eserleri de bir bir açığa çıkarmaya çalıştıklarını dile getiren Başkan Altepe, "Üsküp'ü fetheden komutan Paşa Yiğit Bey'in mezarı çarşı içinde ve üzerine evler yapılmıştı. Bursalı ve İstanbullu işadamlarımızın katkılarıyla bu evleri kamulaştırdık ve Paşa Yiğit Bey'in mezarı günyüzüne çıkarıldı. Yine temelini attığımız Gazi Baba Türbesi de 1963 depreminde biraz zarar görmemesine rağmen, komünizm döneminde taşları sökülmüş ve üzeri toprakla örtülmüş. Yani onlar bizim kültürümüzün izlerini silmek için ellerini yapmışlar" dedi.
Eserler bir bir ayağa kalkıyor
Osmanlı döneminde Üsküp merkezinde 125 ibadethane olduğunu ancak neredeyse tamamının yok edilmeye çalışıldığını ifade eden Başkan Altepe, aynı zamanda ibadethane olarak hizmet verecek Rufai Tekkesi ile birlikte Üsküp'teki ibadethane sayısının 20'ye ulaşacağını kaydetti. Bursa ile Üsküp arasında çok kuvvetler olduğunu belirterek, Bursa'dan giden komutan Paşa Yiğit Bey'in Üsküp'ü fethettiğini hatırlatan Başkan Altepe, "Bu bağlarımız yüzyıllarca devam etti. Birlikte sevindik, birlikte üzüldük. Bize ecdadın yadigarı olan bu topraklardaki güzel insanların Avrupa'nın ortasında İslam'ı en güzel yaşamalarına destek vermek bizim için büyük mutluluk. Bu eserlerin bir bir ayağa kalkması sadece Büyükşehir Belediyesi olarak bizim çabalarımızla olmuyor. Bu iş gönül işi. Bursalı ve İstanbullu hayırseverlerimiz bize sponsor oluyor. Biz projelerimizi hazırlıyoruz, onlar maddi destek sağlıyor. Bizim tek amacımız buradaki halkın kendi kültürünü en iyi şekilde yaşaması" diye konuştu.
Bursa öncülük ediyor
Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçisi Gürol Sökmensüer ise Üsküp'te özellikle son yıllarda ecdat yadigarı eserlerin ayağa kaldırılması konusunda Türkiye'den önemli destekler geldiğini, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin ise buna öncülük ettiğini söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin yanında TİKA'nın da bölgede önemli çalışmaları olduğunu ifade eden Sökmensüer, "Bu eserlerin geleceğe en güzel şekilde taşınması için önemli çalışmalar yapılıyor. Bu eserler, Makedonya'nın tarihten kalan mirası ve artı değerdir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ulaştığı ekonomik güç çerçevesinde yardımcı ülkeler, teşekkürlerini iletmeli. Çünkü bunlar evrensel kültürün bir parçası ve bulundukları ülkelere değer katıyor. Dost ve kardeş Makedonya Cumhuriyeti ile bu bağlamda önemli işbirlikleri yapıyoruz. Makedonya İslam Birliği, Çayır Belediyesi, buradaki sivil toplum örgütleri ve Türkiye'den gelen desteklerle önemli mesafeler aldık. Bursa Büyükşehir Belediyesi de her zaman bu çalışmalara ön ayak oluyor. Rufai Tekkesi'nin ayağa kaldırılması çalışmaları nedeniyle de başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.
Çayır Belediyesi'nden başkanlık teklifi
Üsküp Müftüsü İbrahim Şabani de 1818 yılında kurulan Rufai Tekkesi'nin büyük zorluklara rağmen günümüze ulaştığını belirterek, yeniden eski ihtişamına kavuşturulacak olmasının mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Tekkenin Cuma ve diğer namaz vakitlerinde de hizmet vereceğini dile getiren Şabani, bölgeye olan özel ilgisi nedeniyle Başkan Altepe'ye teşekkür etti. Şabani, "Makedonya'nın yetkilileri de buradayken bir öneride bulunmak istiyorum. Üsküp'te İslami değerlerin atmasına büyük katkılar veren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'ye "Üsküp'ün saygın vatandaşı" unvanı verilmesini öneriyorum" dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Üsküp'ün Çayır Belediye Başkanı İzzet Meciti ise Bursa Büyükşehir Belediyesi ile birçok ortak projeye imza attıklarını hatırlattı. Meciti, "Müftümüz Başkan Altepe'nin "Üsküp'ün saygın vatandaşı" olmasını istedi. Ben bunu bir adım daha öteye götürmek istiyorum. Başkanımız Altepe'nin Türkiye'deki misyonunu tamamladıktan sonra Çayır Belediye Başkanı olmasını isterim" diye konuştu.
Rufai Tekkesi'nin restorasyonuna sponsor olan Bursalı işadamı İsmail Öner ise Üsküplü bir ailenin çocuğu olarak, bu topraklara hizmet etmelerine vesile olduğu için Başkan Altepe'ye teşekkür etti.
Törene katılan Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara ise 15 asırlık İslam kültürünün atardamarlarından birinin tasavvuf olduğunu, bu kültürün kalbinin attığı yerlerin ise dergahlar olduğunu kaydetti.
İstanbul Ali Paşa Camii Hafızı Selman Okumuş'un okuduğu duanın ardından Tekkenin restorasyonuna ilk harç, Başkan Altepe ve protokol üyeleri tarafından kondu.
Türbe küllerinden doğacak
Üsküp'teki ikinci tören ise Kanuni Sultan Süleyman'ın ünlü gazelini tanzim eden ilk Osmanlı edebiyatçı ve şairlerinden Aşık Çelebi'nin bulunduğu Gazi Baba Türbesi'nin yer aldığı alanda düzenlendi. Kente hakim bir noktada konumlanan ancak 1963 depreminde zarar gören ve daha sonra da komünizm döneminde üzeri toprakla örtülüp, tüm izleri ortadan kaldırılan Gazi Baba Türbesi restorasyonu temel atma töreninde konuşan Başkan Altepe, bölgede uzun yıllar yok edilmek istenen İslam kültürünü ayağa kaldırmak için gerekli her çalışmayı yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Kemikli de Gazi Baba'nın sanılanın aksine bir asker değil kadı olduğunu söyledi. Prizren'de doğan Aşık Çelebi'nin eğitim almak için İstanbul'a gittiğini ve 21 yaşında ise ilk görev yeri olarak Bursa'ya gelip mahkemede katip olarak işe başladığını kaydeden Kemikli, Aşık Çelebi'nin aynı zamanda 'Bursa Şehrengizi'ni yazan birkaç kişiden biri olduğunu ancak o şehrengize de ulaşılamadığını kaydetti.
Konuşmaların ardından Gazi Baba Türbesi'ni ilk günkü ihtişamına kavuşturacak projenin temeli Başkan Altepe ve protokol üyeleri tarafından atıldı.
Son Dakika › Güncel › Üsküp Bursa İmzalı İki Esere Daha Kavuşuyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?