Uşak - Sahte Makbuzla Tarımsal Destek Alan Köylüye Dava

Sahte makbuzla tarımsal destek alan köylüye dava

Uşak'ın köylerinde yaşayan 2 bin 700 kişi hakkında, sahte makbuzlarla tarımsal destekleme parası alma suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında 788 köylü hakkında ise dava açıldı. 4 yıldan 10 yıla kadar hapsi istenen köylüler arasında 90 yaşını aşmış kişilerin de bulunduğu öğrenildi.

Uşak kent merkezinde 1040, ilçelerde de 1660 olmak üzere toplam 2 bin 700 kişi; her satış için aldıkları makbuzları bağlı bulundukları il ve ilçe tarım müdürlüğüne teslim ederek destekleme parası aldı. Köylülerin 2010-2011 Ekim döneminde elde edilen ürünleri için tarım müdürlüklerine teslim edilen makbuzlarda yapılan inceleme sonrası alınan binlerce makbuzun sahte olduğu anlaşıldı. Uşak Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ifadeye çağrılan köylülerden 788'i hakkında Uşak Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 2011'de olayın ortaya çıkması üzerine harekete geçen Uşak Ticaret Borsası'nın, Valiliğe yaptığı girişimler sonucunda oluşturulan komisyon denetimleri ile sahteciliğin önü kesildi.

Uşak Ticaret Borsası (UTB) Başkanı Mustafa Sezer, "Kötü niyetli insanlar maliyeye, meslek odalarına gidip kayıt oluyor ve kendilerine tüccar sıfatı yakıştırıyor. Çiftçi adına kestikleri vergiyi devlete yatırılmayınca da olay sahteciliğe bürünüyor. Burada çiftçi mağdur oluyor. Borsa tarafından yapılan girişimlerle Valilik bünyesinde komisyon oluşturulmasının ardından 2011 yılında sahtecilik olayları son buldu. Burada yargının çiftçiden ziyade, karşı taraf yani tüccar geçinen naylon fatura ile iş yapan, devletin vergisinin çiftçiden keserek devlete ödemeyen insanların üzerine gitmesi gerektiği kanaatindeyim" dedi.

Uşak'ta üretilen kuru hububat ürünleri devlet tarafından desteklendiğini ifade eden Sezer, 2011 yılından önce desteklemede bir takım boşluklar suiistimal edilerek kötü niyetli insanların çiftçiye verilen desteklemeyi kötü amaçlar için kullandığını söyledi. Sezer şöyle devam etti:

"Gerçek anlamda hububat ticareti yapmayan, bu işten ekmek yemeyen insanlar dönem dönem sektöre girerek sahte belge düzenleyerek çiftçinin ürünlerini satın aldı. Karşılığında verdikleri makbuzlarla ürün ticareti yaptı. Ama bununla iş bitmiyor. Çiftçiden kesilen stopaj vergisi maliyeye yatırılması gerekirken, kötü niyetli insanlar bu paraları yatırmadığı için çiftçiye kesilen makbuzlar naylon fatura statüsüne girdi. 2011 yılında Uşak Ticaret Borsası'nın girişimi ile bu olayların önlenmesi için Valilik bünyesinde bir komisyon kurduk. Borsa tarafından onaylanmayan makbuzlara ödeme yapılmaması konusunda karar çıkardık. 2011 yılının Kasım ayından sonra da bu konudaki sahtecilik olayları otomatikman kesildi. Uşak Ticaret Borsası'nın yaptığı uygulama bütün Türkiye'de örnek teşkil etti. Son 5 yıldır Ticaret Borsalarının onayladığı makbuzlara devlet ödeme yapmaktadır" dedi.

Tarımsal destekleme parasının 2010'da tavan yaptığını ve sahtecilik olaylarının arttığını belirten Sezer, "Gerçekte zahireci olmayan ve hububat ticareti yapmayan kötü niyetli insanlar kendilerine tüccar sıfatı yakıştırarak, çiftçiden aldıkları hububatlara kestikleri müstahsil makbuzlarının stopaj vergilerini devlete yatırmayarak hem haksız kazanç elde etti hem de insanları mağdur ettiler. Böylelikle bölge çiftçisini büyük bir yanlışın içine ittiler. Uşak Ticaret Borsası olarak o yıllarda büyük mücadeleler verdik. Borsaların önemi daha önceden kavranmış olsaydı, bugün yüzlerce insan bu kargaşalığı yaşamaz, adliye koridorlarında zamanını harcamazdı. 2010'da yaşanan sahte makbuz olayında 7-8 kişi yargılandı ve ceza da aldı. Şimdi bu olayın bir de çiftçi tarafı var. Çiftçi gerçek manada ürününü satmış olabilir, müstahsil makbuzunu almıştır. Burada yanlış olan çiftçiden alınan stopaj vergisinin devlete yatırılmadığı için makbuzların naylon belge olarak görülmesidir" diye konuştu.