HABER: EDDA SÖNMEZ/ KAMERA : ADEM KARABAYIR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Kahramanmaraş merkezli 10 ilde yıkıma neden olan depremlerin ardından afetzedeler için Yenikapı'da bulunan Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi'nde kurduğu Deprem Yardım Merkezi'ndeki çalışmalara ünlü oyuncalar da destek verdi. Kimi yardım toplama merkezinde sabahlayan ünlü oyuncular, yardım malzemelerini tasnif ediyor, koli yapıyor, hazırlanan kolileri TIR'lara taşıdı. Sanatçılar, tüm vatandaşları da depremzedelere yardım için ellerinden ne gerekiyorsa yapmaları çağrısında bulundular.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 10 ilde yıkıma neden olan depremlerin ardından bölgeye yardımlar gönderilmeyi devam ediyor. Yenikapı'daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi'nde de İBB'nin yürüttüğü yardım çalışmalarına dün, sanat dünyasından isimler de katıldı.
Gönüllü destek vermek üzere merkeze gelenler arasında yer alan İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, Tamer Levent, Levent Üzümcü, Bennu Yıldırımlar, Özge Özder, Burcu Biricik, Tolga Tekin, Tuğrul Tülek, Kaan Yıldırım, Sarp Apak, Onur Buldu, Giray Altunok, Öner Erkan, Bensü Orhunöz, Can Başak ,Emrah Özertem, Bensü Orhunöz, Ali GökmenAltuğ, Nihat Alpteki, Aslan Kandemir, Deniz Yeşil Mavi, Müge Akyamaç, Şehnaz Bölen Taftalı, Erkan Sever, Ersin Umulu, Senan Kara Tutumluer ve Yıldıray Şahiner Deprem Yardım Merkezi'nde toplanan eşyaların tasnif edilmesi, paketlenmesi ve hazırlanan kolilerin TIR'lara taşınmasına destek verdi. Ayrıca birçok İBB Şehir Tiyatroları oyuncusu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat'tan yardım faaliyetlerine ilişkin bilgi aldı.
"BİZİM MİLLETİMİZ DAYANIŞMAYI DA BİLİR, YARDIM ETMEYİ DE"
Depremzedelere destek olmak için herkesi yardıma çağıran ünlü isimleri, ANKA Haber Ajansı'na konuştu:
Oyuncu Bennu Yıldırımlar: Ülkemizin dayanışma içinde olması gerektiği özel bir dönemden geçiyoruz. Bizim milletimiz dayanışmayı da bilir, birbirine yardım etmeyi de bilir. Bugünlerin, bu kötü günlerin geçeceğini ümit ediyorum. Ama yeter ki birbirimizi sevelim, ayrışmadan birbirimize sevgimizi, saygımızı ve yardımımızı esirgemeyelim.
"İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NİN BU ORGANİZASYONU ÇOK KIYMETLİ"
Oyuncu Levent Üzümcü: Şu an burada kullanılmamış malzemeye ihtiyaç var. Hayati malzemeler, çadır, uyku tulumu, mat, termal içlik, biberon, emzik gibi çok hayati şeylere ihtiyaç var. Çünkü bunlar öyle ha dediğinizde bulabileceğiniz şeyler değil. Genellikle uyku tulumu ve çadır gibi şeyleri bizler yılda maksimum 15-20 gün belki 2 ay kullanıyoruz. Ondan sonra yatıyor. Eğer insanlar onların sıfırları olmasa da onları buraya gönderirlerse çok faydalı olabilir. Bunu söyleyebilirim. Burası bir afet koordinasyon merkezi adı üzerinde buraya gelen malzeme sadece buraya geldiğiyle kalmıyor. Aynı zamanda buradan gidişi ve varışında ve orada dağıtılışında kontrol halinde oluyor. Bence İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bu organizasyonu çok kıymetli. İstanbul Türkiye'nin en büyük şehri kendisine yakışan bu. İnsan gücünü, bilgiyi en iyi şekilde kullanabiliyor. Çünkü rahat uyuyamıyorsunuz, yemek yiyemiyorsunuz. Depremzede olmayanlardan bahsediyorum. Başka illerde bahsediyorum. Bu huzursuzlukla evde bütün gün televizyon izlemektense gelin buralara kendinizi faydalı hissedersiniz. Burada bir yardıma katkıda bulunun. Evde kasılıp kendinizi çaresiz hissetmektense gelin buraya bir işe yarayın. O zaman daha iyi hissedeceksiniz.
"ELİMİZDEN GELENİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ ÇOK ÜZGÜNÜZ"
Oyuncu Burcu Biricik: Hani şu an gerçekten kafam biraz karışık. O yüzden çok röportaj durumunda değilim. Çalışıyoruz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Çok üzgünüz. Diyecek başka bir şey yok. Kolay gelsin herkese.
"UMARIM İŞE YARIYORUZDUR"
Oyuncu Selma Ergeç: Destek olan herkese teşekkür ediyoruz. Umarım işe yarıyoruzdur.
"İLK DESTEKLER BİTTİKTEN SONRA YAPILACAK YAŞANACAK PEK ÇOK OLAY VAR"
Yönetmen, yazar, eski Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Levent: Efendim öncelikle şundan çok mutluluk duyuyorum. Çok organize bir çalışma yürüyor. Yani bütün her şey tasnifleniyor ihtiyaca göre ve de gittiği zaman gerçek ihtiyacı olan kişilerin eline teslim edilmesi konusunda bir sistem kuruluyor. Bu muhteşem bir şey ve de Türkiye insanı şu anda nasıl birbirine kenetlendiğini, nasıl büyük bir coşkuyla, heyecanla herkes bir şey yapmak istiyor birbiri için değil mi? Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Evet korkunç bir facia yaşadık, yaşıyoruz. Ama buradan çok önemli bir ders çıkarıp hayatımızın bundan sonraki kısmını düzene sokmak hatta ilk destekler bittikten sonra yapılacak yaşanacak pek çok olay var. Travmalar var çözülmesi gereken. Çocuklarımız var. Bunlarla ilgili zannediyorum hep birlikte önlem almamız gerekiyor. Burada en ufak bir ayrımcılık söz konusu olmamalı diye düşünüyorum.
"17 AĞUSTOS'TA ÇOK KAYIPLARIM OLDU, O ÇARESİZLİĞİN, BEKLEYİŞİN ÇOK ACI BİR ŞEY OLDUĞUNU BİLİYORUM"
Oyuncu Sevil Akı Saner: İçinde insanın olduğu her şey değerli ve bu çok geniş bir coğrafyayı, bütün ülkeyi etkileyen bir afet oldu. O yüzden en büyük tehlike bunun çok hızlı kanıksanması. Bu bizim kanıksayacağımız, unutacağımız bir durum olmadığı gibi çok zamana yayıp her gün daha fazla destek olacağımız bir durum. Bugün belki ne yapacağımızı tam olarak bilmiyoruz ama üzerimizden şu şok kalktığı zaman eminim ateş düştüğü yeri yakıyor ama bu sefer çok büyük bir alana düştü. O ateşin içinde olan insanlara maddi olarak tabii ki herkes birçok şey yapmaya çalışıyor ama manevi olarak da çok büyük bir destek vermemiz gerekiyor. Ben de çok ağır bir depremzedeyim. 17 Ağustos'ta ailemden çok kayıplarım oldu. O çaresizliğin, o bekleyişin çok acı bir şey olduğunu biliyorum. Bunu yaşamamış insanlar da bunu çok kalpten hissediyor, biliyorum ama benim başka bir bağım da var.
"GENÇLERİ BURADA HARIL HARIL ÇALIŞIRKEN GÖRMEK ÇOK UMUTLANDIRDI"
İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever: Çok çok acı şeyler yaşıyoruz. İnsanlar ne yapacağını bilmeden başı kesilmiş tavuk gibi dolaşıyor. Ama aslında bir organizasyon var. Teşekkür ediyorum buna emek verenlere. Çok güzel organize olmuş bir ekip var. Buraya gelip yardımda bulunabilirler. Biz de tiyatroyu kapattık. Her türlü sanatsal faaliyetimizi durdurduk. Buraya geldik. Sanatçı arkadaşlarımızla buradaki kardeşlerimize destek olmak için. Ama gençleri burada harıl harıl çalışırken görmek çok umutlandırdı beni. Çok teşekkür ediyorum. İyi ki varlar diyorum. Hepsi nasıl biliyor musunuz? Sabahlara kadar çalışıyor. Biz de elimizden ne gelirse onu yapacağız. Burada an be an ihtiyaçlar değişiyor. Biz seyircimize şunu iletebiliriz. Özellik iç çamaşırı, kadın hijyen, çocuk hijyen bezler. Isıtıcı yerine soba istiyorlarmış. Elektrik yok, ısıtıcı kullanılamıyor. Soba bulmaya çalışacağız şimdi. Uzun süre tok tutan gıdaya ihtiyaç varmış. Yani uzun süre açlık hissetmememize sebep olan mesela ton balığı gibi gıdaya ihtiyaç var. Bunlara çok acil ihtiyaç varmış. Çadır, çadırların altına serilebilecek malzemeler, halılar, neyse, herkes elinden ne geliyorsa yapacak. Ama galiba esas iş bana göre bu bitecek. Şu anda kim ne yaptığını çok algılayamıyor, anlayamıyor sonrasında çok üzüleceğiz. Geriye dönük bakmak bizi çok üzecek, biliyorum. İşte o zaman birbirimize daha çok destek olmak gerekiyor. Ben 1999 depreminde kayıplar vermiş bir insan olarak söylüyorum. Herkes her şeyi bugün yapıyor. Ama 1,5-2 ay sonra burada bazı şeyler unutuluyor. İşte biz hepimiz o zaman devreye girmeliyiz. Yani biz mutlaka o zaman devreye girmeliyiz. Başka türlüsünü düşünemiyorum. Şehir tiyatrosu olarak elimizden gelen neyse yapmaya gayret ediyoruz. Arkadaşlarımıza moral vermeye geldik.
"NEGATİF, KÖTÜ DÜŞÜNENLERİ KENDİ ARAMIZDA ERİTEREK BİRBİRİMİZE SARILARAK BU GÜNLERİ ATLATACAĞIZ"
Oyuncu Hüseyin Köroğlu: Öncelikle şunu söyleyelim bütün Türkiye'mizin başı sağ olsun sabır diliyorum herkese. Ben aynı zamanda bir Kıbrıslı Türk'üm ve düne kadar birçok yavrumuzu kurtarmaya çalıştık. Adıyaman'daki otelden ama ne yazık ki onları da kaybettik. Buradan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne de ailelerine de başsağlığı ve sabır diliyorum. Şimdi büyük bir felaket yaşıyoruz ne yazık ki bu herhalde dünyada eşi benzeri olmayan bir şey şu anda. Az önce söyledim ben 1974 savaşını gören bir çocuğum. Herhalde 10 yaşındaydım o zaman. Fakat gerçekten böyle bir şeyi ne yaşadım ne gördüm. Savaşta bile yaşamadım. İşte biz de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu sanatçıları olarak burada olma isteği duyduk açıkçası. Şimdi az önce deprem bölgesinden arkadaşlarla da görüştük. Daha çok kuru gıdaya, yani ton balığı gibi onlara ihtiyaç var. Çocuklar daha çok zor durumda. Onlara ilaçlar gerekiyor, işte bez gerekiyor. Bol miktarda çadıra ihtiyaç var. Özellikle o çadırın altına konulan soğuktan korumak için onlara da ihtiyaç var. Orası artık neredeyse bir buzdolabı gibi olduğu için termal giysilere ihtiyaç var. Zaman geçtikçe hepimizin psikolojik desteğe de ihtiyacı olacak. Bu yüzden birbirimize daha çok sarılmamız lazım. Ne olur partidir, siyasi görüştür bunların hepsini bir tarafa bırakalım. Yani şu anda olağanüstü bir durum var. ve bu olağanüstü durumda hep beraber el ele verelim. Görüyorum, öyle oluyor zaten. Negatif düşünenleri, kötü düşünenleri de kendi aramızda eriterek, birbirimize sarılarak bu günleri atlatacağız. Unutmayalım ki bu topraklar koca bir Kurtuluş Savaşı'nı atlattı. Yani bu da sanki böyle bir Kurtuluş Savaşı gibi. Elimizden geldiğince birbirimize destek olacağız, sabırlı olacağız, öfkelenmeyeceğiz, sevgiyle sarılacağız. Başka bunun çıkışı yok.
"MESLEKTAŞLARIM, DEĞERLİ DOSTLARIM GELİN BURAYA BİR İŞİN UCUNDAN TUTALIM"
Oyuncu Tolga Tekin: Hiçbir şey yapmıyoruz aslında. Gelip bir işin ucundan tutmaya çalışıyoruz. Uyku uyuyamıyoruz. Yemek yiyemiyoruz. Evimizde oturmak da istemiyoruz. Bir şeyler yapmak istiyoruz. Yani korkunç bir durum. ya arkadaşlarıma şunu söyleyeceğim, meslektaşlarım, değerli dostlarım gelin buraya bir işin ucundan tutalım. Bu insanların emeğine sağlık diyelim, iyi misin diyelim. Bir şeye ihtiyacın var mı diyelim. Gelin buraya. Yani bir şeyler yapalım ne olur. Şu birlik beraberlik gününde ister istemez bu kalabalıkla tabii organize olmak zor. Ama vardiyalı çalışma sistemiyle, yani sekiz saat, sekiz saat, olunca bir düzene girebiliyor. Çok insan geliyor sağ olsunlar. Gençlerimiz sağ olsun. Herkes bir ucundan tutmaya çalışıyor ama önemli olan örgütlenmek, organizasyon yani.
"BİZİM YAPTIĞIMIZ ŞU ANDA OKYANUSTA BİR DAMLA"
Oyuncu Özge Özder: Yani bizim tabii yaptığımız şu anda okyanusta bir damla belki. Yani bizim daha çok gücümüz işte sizinle beraber, sosyal medyalarımızla beraber, insanlara doğru bilgi akışı sağlamak, sosyal medyayı iyi kullanmak, bu tür durumlarda bilgi kirliliği yaratmak yerine insanımızı doğru yönlendirmek. Burada da yapabildiğimiz kadar insan gücüyle ne yapılabilirse ona yardımcı olmaya çalışıyoruz. Herkes zaten bildiğim yani benim de yaşadığım şey bu. İnsan evine sığamayıp kendini daha işe yarar hissetmek için bir şeyler yapmak istiyor. Biz de yani eve sığamıyoruz, yatağa sığamıyoruz. Neler yapabiliriz? Bakıyoruz yani.
Son Dakika › Güncel › Ünlü Oyuncular, Yenikapı'da İbb'nin Yürüttüğü Deprem Yardım Çalışmalarına Katıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?