Harran Üniversitesi eski Rektörü İ. Halil Mutlu'nun görev yaptığı süre içerisinde ihaleyi usulsüz yaptığı ve devleti 4,5 milyon lira zarara uğrattığı gerekçesiyle ayrı ayrı suçlardan toplamda üç yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kaldığı ortaya çıktı
Mustafa Arısüt'ün 'Rektörlük Koltuğundan Pis Kokular Geliyor' Yazı Dizisi -II-
Harran Üniversitesi'nin Osmanbey Kampüsündeki 600 Yataklı Araştırma Uygulama Hastanesi inşaatı 1997'den bu yana sürüyor. Aradan 18 yıl geçmesine rağmen inşaatın bitirilememesi bugüne kadar hep şaibeli söylentilere sebep oldu. Şanlıurfa'da dilden dile dolaşan bu söylentiler karşısında ise, üniversitede son sekiz yıldır rektörlük yapan İbrahim Halil Mutlu sessiz kalmayı tercih etti. Sadece hastane inşaatına harcanması için gönderilen paraların bittiğini, bu nedenle tekrar para istemekle hep gündeme geldi. Madalyonun öteki yüzü Mutlu'nun AK Parti'den Şanlıurfa Milletvekili Aday Adayı olmak için rektörlükten istifa etmesinin ardından ortaya çıktı. Meğerse hem devlet milyonlarca liralık zarara uğratılmış hem yapılan milyonlarca lira değerindeki iş sökülüp atıldıktan sonra bir daha ihaleye verilmiş hem de Ankara'dan gelen paralar geri yollanmış. Tüm bunları yapan ise 2007-2015 yıllarında rektörlük yapan İbrahim Halil Mutlu. Harran Üniversitesi'nde bazı yetkililer, Mutlu hakkında başta Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) olmak üzere tüm yetkili kurumlara yaptığı usulsüzlükleri bildirdi.
DEVLETİ 4,5 MİLYON ZARARA UĞRATTI
Sayıştay, Harran Üniversitesi'ndeki hastane inşaatında cephe giydirmesi için üç firmadan fiyat teklifi alındığını ancak üç firmanın da aynı şirkete bağlı olduklarını, ayrıca verilen ihalede fiyatın piyasanın çok üzerinde olduğunu, bu sebeple devletin 4 milyon 500 bin liralık zarara uğratıldığını saptadı.
SAYIŞTAY: FİYAT ARAŞTIRILMADAN BÜTÇE ZARARA UĞRATILDI
Sayıştay denetçilerinin özellikle cephe giydirme işinin ihalesine ilişkin yaptığı araştırma sonucunda hazırlanan raporda şu ifadeler yer aldı: "… ilişkin faturalı özel yeni birim fiyat analizlerinin oluşturulmasında; fatura tutarlarının, piyasa rayiçlerinin oldukça üzerinde olduğu ve söz konusu faturaların piyasa araştırması yapılmaksızın usulsüz bir şekilde temin edilerek Üniversite bütçesinin zarara uğratıldığı anlaşılmıştır. Ancak; yapım işinin % 30 iş artışı dahilinde bitirilemeyip tasfiye edilecek olmasına rağmen ilk keşifte bulunmayan 'özel.01 Silikon Giydirme Cephe Kaplama Yapılması' ile 'özel.02 Kompozit (Alüminyum) Panel Kaplama imalatı'na ilişkin faturalı özel imalatların 05.05.2009 ve 04.09.2009 tarihli Rektörlük olurları ile yapılmasına karar verilmesinin mahiyeti anlaşılmamıştır. Her halükârda % 30 iş artışının yeterli olmadığı ve % 30 iş artışının oldukça üzerinde bir bedelle tamamlanacağı anlaşılan bir yapım işinin bir an evvel tasfiye edilerek ikmal inşaatına başlanmasının - idare ve kamu yararı açısından gerekliliği ortada iken- adı geçen imalatların da içinde bulunduğu % 12'lik iş artışına gidilmesi; aşağıda izahı yapılan gerekçeler karşısında; İdarenin zarara uğratılmasına sebebiyet vermiştir.
'ÖNLERİNE GETİRİLEN YÜKSEK FATURALARI İMZALADILAR'
Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinde belirtilen bu geniş yetkilere rağmen İdarenin, yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine aykırı hareket ederek bu usul ve yetkilerin hiç birine itibar etmeden önüne getirilmiş olan faturalardaki fahiş fiyatları kabullenip ödemede bulunması; sorumluların görevlerini ihmal ettiklerini ve gerekli itina ve özeni göstermeyerek İdareyi zarara uğrattıkları anlaşılmaktadır.
'AYNI GRUBA BAĞLI ŞİRKETLERDEN TEKLİF ALINDI'
Hal böyle iken, silikon giydirme cephe kaplaması ile kompozit panel kaplama yapılması imalatlarına ilişkin yeni birim fiyat analizlerinin oluşturulmasında; fatura tutarlarının, piyasa rayiçlerinin oldukça üzerinde olduğu ve söz konusu faturaların piyasa araştırması yapılmaksızın aynı gruba bağlı olan şirketlerden (şirket ortakları aynı kişiler) teklif alınmak suretiyle muvazaalı olarak temin edildiği ve dolayısıyla Üniversite bütçesinin zarara uğratıldığı anlaşılmıştır. Diğer taraftan, Ankara Ticaret Odası Ticaret Sicili Memurluğunun, taşeron firmalarla ilgili olarak Sayıştay Başkanlığına göndermiş olduğu cevabi yazılardan; üç taşeron firmanın da aynı grup çatısı altında faaliyet gösteren birer aile şirketi olduğu anlaşılmıştır. Zira, Ticaret Sicili Memurluğunun göndermiş olduğu Ticaret Sicili Gazetesi nüshalarının incelenmesinden, her üç şirkette de gerek kurucu ortaklar gerekse yönetim kurulu üyeleri arasında aynı kişilerin bulunduğu, diğer kişilerin ise tamamının soyadlarının aynı olduğu açıkça görülmektedir. Öyle ki, firmaların üretim ve yönetimine ait adreslerinin bir kısmının bile ortak olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim adı geçen şirketlerin her ne kadar tüzel kişilikleri farklı ise de, ticari anlamda ortak hareket edip, tek merkezden yönetildikleri tespit edilmiştir. Çünkü faturalı imalatlara ilişkin üç taşeron firmadan teklif alma sürecinde, en düşük teklif sahibi olan Başkent Alüminyum İnş. San. ve Tic A.Ş.'nin teklifi uygun görülerek imalatların bu firma tarafından yapılması kararlaştırılmasına rağmen, imalatların bu firma yerine EFON Mobilya Alüminyum İnş. İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapıldığı anlaşılmıştır.
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAKTAN ÜÇ YILA KADAR HAPİS CEZASI
İdarenin ise, bahse konu imalatların yaptırılması hususunda, İdare lehine hükümler içeren Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinde belirtilen usul ve yetkilerin hiç birini kullanmaması ve yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine aykırı hareket edilerek temin edildiği anlaşılan faturalardaki fahiş rayiç bedelleri, herhangi bir piyasa araştırması ve sorgulaması yapmadan kabullenerek ödemede bulunması; sorumluların görevlerim ihmal ettiklerini ve İdareyi zarara uğratma sürecine katkıda bulundukları anlaşılmaktadır. Bu durumun ise; Türk Ceza Kanunu'nun 'Görevi Kötüye Kutlanma' başlıklı 257'nci maddesinde ifade edilen '(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2)Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi. Üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.' Hükmü uyarınca suç niteliğini haiz bulunduğu kanaatine varılmıştır.
4 milyon 588 bin 478,00 TL tutarındaki kamu zararına sebebiyet verilmesi hususlarına ilişkin savunmanızın gönderilmesi; şayet, kamu zararının tahsili cihetine gidilmişse tahsilata ilişkin tevsik edici belgelerin ibraz edilmesi; rica olunur."
Son Dakika › Güncel › Üniversitedeki Vurgunda Devlet 4,5 Milyon Tl Zarar Etti - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?