Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, son günlerde TBMM'nin gündemini meşgul eden ve eğitim alanında köklü değişiklikler öngören "İlköğretim ve Eğitim Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ile ilgili değerlendirmelerin yer aldığı bir kamuoyu açıklaması yaptı.
Artuklu Üniversitesi Rektörü Serdar Bedii Omay'ın 20.03.2012 tarihli kamuoyu açıklaması:
KAMUOYU AÇIKLAMASI
Son günlerde kamuoyunun yakından ilgilendiği ve özü itibarıyla üniversitelerin de en önemli unsuru olduğu eğitim alanında köklü değişiklikler öngören kanun teklifi, TBMM'nin gündemine gelmiştir. Fikir üretmenin, bilimsel araştırmanın, bilginin, irfanın ve eğitimin merkezi bir kurum olarak, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda kabul edilen "İlköğretim ve Eğitim Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" hakkındaki değerlendirmemiz şöyledir:
Kamuoyunda 28 Şubat süreci diye bilinen, insanımızı sosyal, siyasi, ruhsal, maddi ve manevi birçok açıdan derinden etkileyen, halkımızın özgürlüğüne ve tabii hak ve hürriyetlerini apaçık bir şekilde yönelen bu dönemde yapılan tahribatın en belirgin alanlarından biri, eğitim alanı olmuştur.
Bu dönemde, devlet kavramıyla ilgili olarak; milletin refahı ve huzuru temin eden, adalet, bağımsızlık ve hürriyetin teminatı olan bir örgütlenme olması gerektiği fikrinden ciddi sapmalar olmuş ve bu sapmalar sonucu bir dizi tedbirler tespit edilerek seçilmiş hükümete bu tedbirlerin uygulanması meselesi dayatılmıştır.
Bu kapsamda alınan kararlardan biri de, sekiz yıllık kesintisiz ilköğretim sistemi olmuştur. Bu anlayışla öne çıkarılan şey, eğitimin, sınırları çizilmiş ve makbul bir vatandaş yetiştirme süreci olmasıdır. Sekiz yıllık kesintisiz ilköğretim sistemi, çocukların -velilerinin istemeleri halinde- dini eğitim alma imkânlarını ortadan kaldırmaya yönelen ve böylece temel insan haklarından olan dini hürriyetler ve eğitim haklarına kasteden bir uygulamaya dönüşmüştür.
Bu uygulamanın bir devamı olarak, mesleki eğitime olan talep, planlı, kasıtlı ve etkin bir biçimde düşürülmüştür. Aslında resmi makamlarca denetlenen bir mesleki eğitim kurumu olan imam-hatip liselerine yönelişi önlemek amacıyla atılan bu kötü niyetli adımlar yüzünden, mesleki eğitim kurumlarının (teknik, sanatsal, ticari, vb.) büyük çoğunluğu zarar görmüş, sadece üniversiteye gitme ideali olmayan öğrencilerin toplandığı hedefsiz okullara dönüştürülmüştür.
Yine bu uygulamanın bir diğer halkası olarak, mesleki liselerde okuyanların istedikleri üniversitelere ve programlara yönelmelerinin önü kesilmiş ve kısıtlı sayıda bazı ön-lisans bölümlerine mahkûm edilmiştir. Bu çürüme, doğal bir seyir içinde, diğer liselerde yığılmalara (80-90 kişilik sınıf mevcutları gibi) neden olmuştur.
Üniversiteler de bu olumsuz süreçten nasibini fazlasıyla almış ve artık hak edenden çok, meslek lisesinden mezun olmayanların gittiği yozlaşmış yapılara dönüşmüştür.
Bu kanun teklifi; hayatın diğer alanlarını da ciddi ve olumsuz bir biçimde etkilemiş ve eğitimdeki yansımalarını ana özellikleriyle şu şekilde sıralayabileceğimiz bu sürecin restorasyonu için atılmış önemli bir adımdır.
Teklif incelendiğinde; Eğitim sürecini; ilkokul (birinci 4 yıl), ortaokul (ikinci 4 yıl) ve lise (üçüncü 4 yıl) aşamalarına dönüştüren daha esnek bir yapıya dönüştürmektedir. İlk iki devreyi (ilkokul ve ortaokul) yine zorunlu tutan; ama öğrencinin yetenek, ilgi ve isteklerini ve velinin taleplerini daha çok önemseyen bir yapı oluşturulmaktadır. Lise devresinde de, yine aynı esneklik sağlanmaktadır.
Yapılan düzenlemeyle, ortaokul devresinden itibaren mesleki eğitime yönelişin imkânları açılmış, bu bağlamda (lise aşamasındaki) mesleki eğitimin ön hazırlığına ortaokuldan itibaren başlanmış olacaktır. Böylece, nitelikli ara eleman yetersizliği yüzünden büyük sıkıntı yaşayan sanayi kuruluşları ve işletmelerde, çok büyük bir rahatlama yaşanacaktır.
Hem ilkokullara, hem de liselere kendi bünyelerinde ortaokul kısmını barındırma imkânı verilmiştir. Ayrıca uzaktan ve açık öğretim seçeneklerine yönelmek isteyen lise çağındaki öğrencilerin de durumu gözetilmiştir.
Yapılan düzenleme, yükseköğretime geçişte, kat sayı adaletsizliğini ortadan kaldıran YÖK'ün çalışmalarını destekleyip tamamlayan bir niteliktedir.
Özetle ifade edilecek olursa, kendi içinde bazı eksikleri olmasına rağmen, eğitim sistemimizde değişikliği öngören bu teklif, ciddi bir restorasyonu ve yenilenmeyi sağlayan niteliktedir. Bu teklifin bütünü salim bir kafayla düşünüldüğünde, önemli, onarıcı ve yapıcı bir reformun da önünü açmaktadır.
Cumhuriyetimizin bu yeni döneminde; artık sağduyunun, aklın ve vicdanın hâkim olduğu, temel hak ve hürriyetlerin artık tartışmasız kabul gördüğü, bütün vatandaşlarının huzur ve refahtan aldıkları hissenin eşit paylaşıldığı, Milletin istikbali ve kaderi üzerinde oynama hakkını kimsenin kendinde görmediği bir ortama daha büyük bir hızla erişmek için, herkesin daha çok gayret ettiği bir hali bütün Türkiye için diliyorum.
Son Dakika › Güncel › Üniversite 4+4+4 Eğitim Sistemini Değerlendirdi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?