Umutlar ve Gözler Bizde, Bu Umutları Boşa Çıkartmayalım - Son Dakika
Güncel

Umutlar ve Gözler Bizde, Bu Umutları Boşa Çıkartmayalım

Umutlar ve Gözler Bizde, Bu Umutları Boşa Çıkartmayalım

Hayallerinde, taşı toprağı altın olarak gördükleri Almanya'da birkaç yıl çalışıp para kazanmak ve Türkiye'ye geri dönmek vardı.

25.06.2016 10:17

Hayallerinde, taşı toprağı altın olarak gördükleri Almanya'da birkaç yıl çalışıp para kazanmak ve Türkiye'ye geri dönmek vardı.

Gece gündüz demeden maden ocaklarında, çelik işletmelerinde, Mercedes, BMW, Volkswagen, Audi, Ford, Opel otomobil fabrikalarında ter döktüler.

İnşaatlarda, tünellerde ve başka alanlarda çalıştılar.

Hem de haftanın 7 günü.

Hem de 3 vardiya.

Heim olarak nitelenen lojmanlarda yatıp kalktılar.

Para da biriktirdiler.

Biriktirdikleri paraları Türkiye'ye, anavatanlarına gönderdiler.

Orada yeni evler yaptırdılar.

Arsalar, dükkanlar aldılar.

Amaç ailelerine ve çocuklarına daha iyi bir gelecek sunmaktı.

Zamanla Türkiye'ye dönme hayalleri söndü.

Eşlerini ve çocuklarını yanlarına aldılar.

Bir zamanlar gastarbeiter olarak nitelenen insanlar artık buralı oldular.

Ancak Türkiye'den hiç kopmadılar.

Binlerce kilometre uzakta da olsa Türkiye ile yatıp, Türkiye ile kalktılar.

Almanya'nın yanı sıra Türkler Belçika, Hollanda, Fransa, Avusturya, İsviçre, Danimarka, İsveç, Norveç ve İngiltere gibi birçok Avrupa ülkesinde kendilerine yeni bir yaşam kurdular.

Her yaz olmasa bile, belirli aralıklarla otomobillerine binip özlemiyle yaşadıkları Türkiye'yi, akrabalarını, yakınlarını ziyaret ettiler.

Çocuklarının Türkiye ile ilişkilerini kesmemeleri, bağlarını koparmamaları için yoğun çaba da gösterdiler.

HİÇ KÜSMEDİLER

Başta Almanya olmak üzere Avrupa'daki Türkler anavatan Türkiye'nin gelişmiş ülkeler arasında yer alması hayaliyle yaşadılar.

Kendi geldikleri bölgelere fabrikalar kurulması için gereken her türlü parasal desteği verdiler.

Ama fabrika kurmak için ortaya çıkan holdingler, tertemiz yürekli Avrupalı Türkleri istismar etti.

Kombassan, Yimpaş, Jet-Pa, İttifak Holding, Endüstri Holding, Kamer Holding, Silm Holding, Noya Holding, Umpaş Holding başta olmak üzere yüzlerce şirket, Avrupalı Türkleri dolandırdılar.

Kesin rakam bilinmemekle birlikte bu şirketler Avrupalı Türklerden 20-25 milyar Dolar para toplayıp üstüne yattılar.

Deniz Feneri Almanya şubesi Avrupalı Türklerin inançlarını istismar edip milyonlarca Mark'ını çarçur etti.

Ama Avrupalı Türkler anavatanlarına, Türkiye'ye hiç küsmediler.

Hep Türkiye'nin yanında oldular.

Türkiye'nin 10 Cent'e muhtaç olduğu dönemlerde Merkez Bankası'na döviz akıttılar.

Türkiye'nin dış borçlarını ödeyip kendi ayakları üzerinde durmasına önemli katkıda bulundular.

İŞÇİ DÖVİZİ VE İLAÇ

Cumhurbaşkanlığını bıraktıktan sonra geçen yıl yaşamını yitiren Süleyman Demirel'le 2008 yılında Ankara Güniz Sokak'taki evinde bir söyleşi yapmıştım.

Türkiye'nin 9'uncu Cumhurbaşkanı Demirel'e Avrupalı Türklerin Türkiye için ne ifade ettiğini sormuştum.

Şöyle yanıtlamıştı: "Ben çok kültürlü Avrupa'yı önemsiyorum. Tabii ki, zaman içinde Türkler çeşitli istikamette gelişti. Bugünlere geldiğimiz yerde Türkiye ile Almanya arasındaki münasebetlere baktığımızda şunu görüyoruz. Bu münasebetler her iki taraf için de önemlidir. Türkiye ile Almanya arasındaki 2006 yılındaki ticaret hacmi 20 milyar Euro'nun üzerindedir. Türkiye bu ülkeden daha çok sanayi malı ithal eder, sanayi ara malı ithal eder ama sanayi malı ihraç eder. Yani Türkiye ile Almanya arasındaki ticarete baktığınız zaman birbirine çok yakın ihraç ürünleri görürüsünüz. Türkiye sanayileşmiştir. Bugün Almanya'da Alman halkı Türkiye'nin imal ettiği televizyondan buzdolabına kadar birçok Türk mamullerini kullanmaktadır. Bu çok sevindiricidir. O tarihten bu yana Almanya'ya gitmiş olan insanlarımızın Türkiye'ye geri dönenleri buraya gelip iş tutmuşlardır. Orada öğrendikleri birtakım şeyleri Türkiye'de uygulamışlardır. Ayrıca Türkiye'nin neresine giderseniz gidin, Almanya'ya gitmiş bulunan vatandaşlarımız geri döndükleri yerlerde, dönmeyenler de yılda bir defa da olsa oralara gelip, Avrupa'daki evlere benzer evler yaptırıp şehirler inşa etmişlerdir. Yani bu sadece bir para hareketi değil, çok önemli bir sosyal harekettir. Para kısmına gelince; direkt tasarrufların toplamı 100 milyar Euro'nun üzerindedir. Bu da Türkiye'nin kalkınmasına önemli bir katkı olmuştur. İlaç gibi gelmiştir. Panzehir gibi çok önemli bir rolü olmuştur..."

Evet, Avrupalı Türkler Türkiye'nin yalnız ekonomik olarak kalkınmasına değil, sosyal ve kültürel değişimine de önemli katkılarda bulunmuştur.

TURİZM ELÇİSİ

Türkiye ile Rusya arasındaki gerginlik, Türkiye'nin çeşitli kesimlerinde girişilen terör saldırıları en çok Türk turizmini vurdu.

Gazetelere bakıyorum..

"Türk turizmi kan ağlıyor. 908 otel satılığa çıkarıldı" deniliyor.

"Turizm kan ağlıyor, turizm gelirleri yüzde 16 azaldı" deniliyor.

"Turizm kan ağlıyor, rezervasyonlar yüzde 25 azaldı" deniliyor.

Türk turizminin can damarı konumundaki Antalya'da otelcisi de esnafı da, taksicisi de, emlakçısı da,sokak satıcısı da sızlanıyor.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise bölgeye turist gelmesi için gece gündüz yollarda.

Tam bir turizm elçisi.

Berlin'de dünyanın önde gelen tur operatörlerinden TUI Group'un yöneticileriyle görüşüyor.

Almanya'nın en büyük tur operatörlerinden Thomas Cook'un yöneticileriyle buluşuyor.

Turizm sektör temsilcileri, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşları ile bir araya geliyor.

Almanya'nın başka kentlerinde benzer görüşmeler yapıyor.

Tabii İngiltere, İsveç, Danimarka, Norveç ve Avusturya'da da...

Başkan Türel, Avrupa'daki Türkleri Antalya'ya davet ediyor.

Evet, Menderes Türel, yaptığı toplantılarda ve görüşmelerde G-20 Zirvesi'ne ve Güçlü Şehirler Ağı Küresel Zirvesi'ne, EXPO 2016'ya ev sahipliği yapan Antalya'nın sahip olduğu doğal güzellikleri, tarihi mirası, lüks turizm tesisleri ile güvenli bir kent olduğunu anlatıyor.

Hem Avrupalılara hem te Avrupa'daki Türk kökenlilere özellikle de genç nesillere "Bu yaz bize gelin. Antalya'ya gelin" diyor.

Menderes Türel, hem de çok haklı olarak "Antalya'da bir turistik tesise baktığınızda bir İsrailli ile bir İranlıyı, bir İsrailli ile bir Filistinliyi aynı havuzdu mutlu bir şekilde yüzerken, aynı otelde tatil yaparken görebilirsiniz. Dünyada kaç tane böyle ülke var?" diye soruyor.

AVRUPALI TÜRKLERE DAVET

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) turizm sektörünün içinde bulunduğu krizden çıkışı için kapsamlı bir rapor hazırladı.

Yöneticilerin, Başbakan Binali Yıldırım'a sunduğu raporda Almanya, Çin, İran, Hindistan, Pakistan, Güney Amerika, Orta ve Uzak Doğu ülkeleri ile İskandinav ülkelerinde dünyaca ünlü yüzler kullanılarak Türkiye'nin tanıtımına hız verilmesi istendi.

Raporda, "Başbakan ve Turizm Bakanı, yurtdışındaki Türklere 'Tatilinizi burada geçirin' diye davet mektubu yazabilir" önerisi de yer aldı.

Yıllardır turizm sektöründe başarılı çalışmalar yapan, uzun süre TUI'nin Türkiye temsilcisi olarak çalışan Turizmde Yeni Hamle ve Hareket Platformu (TYHP) Sözcüsü Hüseyin Baraner de, yeni stratejiler geliştirilmesini öneriyor.

"Onu bunu itham edeceğimize, kayıp zarar hesabı yapacağımıza, Türkiye'ye turist gönderen dünyadaki tüm merkezlere gidip oralarda nöbet tutmamız gerekir. Türkiye'de yapılan turizm krizi toplantılarının kimseye faydası yoktur. Toplantıları devamlı olarak yurt dışında, yabancı turizm şirketi temsilcileri ile yapmak mecburiyetindeyiz" diyor.

Kendisi de yıllarca Almanya'da yaşayan Hüseyin Baraner de Avrupalı Türklere, "Tatilinizi Türkiye'de geçirin" çağrısında bulunuyor.

Evet, yurtdışında yaşayan Türkler her zaman Türkiye'nin yanında oldu.

Olmayı da sürdürecek.

Evet, umutlar ve gözler bizde.

Haydin bu umutları boşa çıkartmayalım!!!

Kaynak: Hürriyet

Son Dakika Güncel Umutlar ve Gözler Bizde, Bu Umutları Boşa Çıkartmayalım - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement