Umut Nöbeti'nde Öğleden Sonra...

* Tuluhan Tekelioğlu:

"Mesleğimize olan inancımız için buradayız. Adalet yoksa gelecek de yok. Bu adalet sadece gazeteciler için değil her bireyin haber alma özgürlüğü için söz konusudur."

Sunay Akın:

"Bu duvarları yıkmak için bugün buradayız"

Haber-Kamera: Enver ALAS - İSTANBUL/ DHA

Tutuk gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'e destek vermek amacıyla Silivri Cezaevi önünde başlatılan 'Umut Nöbeti', 17'nci gününde öğleden sonra da devam etti. "Umut Nöbeti"ni öğleden sonra Şair-yazar Sunay Akın ve gazeteciler Tuluhan Tekelioğlu, Nazım Alpman ile Çiğdem Toker tuttu.

Açıklamalarda bulunan Tuluhan Tekelioğlu, "Mesleğimize olan inancımız için buradayız. Adalet yoksa gelecek de yok. Bu adalet sadece gazeteciler için değil her bireyin haber alma özgürlüğü için söz konusudur. Bu nöbete belki okuyucular da katılır. Ancak inşallah o kadar uzun sürmez bu nöbetler ve arkadaşlarımız en kısa sürede özgürlüklerine kavuşurlar" dedi.

SUNAY AKIN, İRLANDALI YAZARIN ÜNLÜ SÖZÜYLE DESTEK VERDİ

Sunay Akın ise İrlandalı yazar Bernard Shaw'ın 'Dışarıdaki duvarları yıkmak kolay, önemli olan içerideki duvarları yıkabilmektir!' sözüne vurgu yaparak, "Can Dündar'ı, Erdem Gül'ü ve diğer gazeteci arkadaşları özgürlüklerinden eden arkamızda gördüğünüz duvarlar değil. Bu ülkede yakın tarihte insanların beyinlerinin içine öylesine yüksek, kalın korku duvarları örüldü ki bu arkadaşlarımızı bizden ayıran o duvarlardır. Günümüzde insanlarımızın yaşadığı en büyük korku özgürlük korkusudur. Bu özgürlük korkusuyla yaşatılan ve beyinlerine duvarlar örülen insanlar bugün o güzel insanları aramızdan aldılar. Bunu beynimize örülen o korku duvarını yıkarak gerçekleştirebiliriz. Adaletin ışığı ancak ve ancak o zaman ışıldar. Bu duvarları yıkmak için bugün buradayız" ifadelerini kullandı.

NAZIM ALPMAN: TUTUKLU GAZETECİLER İÇİN FARKINDALIK YARATILDI

Gazeteci ve belgeselci Nazım Alpman ise Can Dündar ve Erdem Gül'e destek için başlatılan nöbetlerle tutuklu gazeteciler için bir farkındalık yaratıldığını belirtti. Alpman, "Biz Türkiye'nin yakın siyasi tarihi içinde değişik zamanlarda hep cezaevlerinin içinde ya da kapıları önünde olmuşuz. Onun için buranın yabancısı değiliz. Sadece Can ve Erdem içindeğil cezaevinde bulunan 32 gazeteci arkadaşımız var. Bunların isimlerini bir çoğumuz bilmiyor. Onların özgürlüklerine kavuşması için mücadelemizi soğukta sıcakta, karda kışta sürdürmeye devam edeceğiz. Çünkü biz gazeteciyiz ve haberin peşinden koşmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

HUKUKSUZLUK VURGUSU

Çiğdem Toker de Can Dündar ve Erdem Gül'ün hukuksuz bir şekilde cezaevinde olduklarını belirterek, "Bu hukuksuzluğu bıkmadan ve usanmadan tekrarlamak gerekiyor. Çünkü hukuksuzluk kadar korkunç olan bir şey daha var; o da hukuksuzluğu kanıksamak, alışmak. Hürriyet gazetesine fiziki saldırıda bulunan bir kimsenin bugün bakan yardımcılığına getirilmiş olması Can Dündar ile Erdem Gül'ün neden cezaevinde olduğunu gayet iyi açıklıyor" ifadelerini kullandı

NÖBETTEKİ GAZETECİLERE 'KIRMIZI GÜL'...

Öte yandan Can Dündar ve Erdem Gül'e destek için gelen bazı vatandaşlar da nöbet tutan gazetecilere ilgi göstererek yiyecek, içecek ikramında bulundu. Bir vatandaş ise nöbetteki Sunay Akın, Nazım Alpman ve Tuluhan Tekelioğlu'na gül verdi.

"Umut nöbeti"nin öğleden önceki bölümünde ünlü piyanist Fazıl Say ile gazeteci-yazar Soner Yalçın nöbet tutmuştu.