Umut Nöbeti" 9. Gününde

Tutuklu gazetecilere destek olmak ve dayanışma sergilemek için Silivri Cezaevi önünde başlatılan 'Umut Nöbeti'nin 9. Gününde, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkan Yardımcısı Erkam Tufan Aytav ile Tutuklu Gazeteci Mehmet Baransu'nun eşi Nesibe Baransu nöbet tuttu. Nöbetin öğleden önceki bölümünü tutan Uşak ve Baransu gazetecilere açıklamalarda bulundu.

"BİAT ETMEDİLER"

Erkam Tufan Aytav yaptığı açıklamada, diğer gazetecilerin de tutuklu gazeteciler gibi cesur olmalarını diledi ve Can Dündar ile Erdem Gül'ü ziyaret eden milletvekillerini diğer tutuklu gazetecileri ziyaret etmedikleri gerekçesiyle eleştirdi.

Aytav, "Can Dündar, Erdem Gül diğer gazeteciler Mehmet Baransu, Hidayet Karaca, Gültekin Avcı gibi ibreti alem için içeriye alındı. Diğer gazetecilere bir mesajdı bu. Eğer biat etmezseniz sizin de akıbetiniz bu olacak mesajıydı. Cesaret gösterdiler bu gazeteciler, biat etmediler. Cesaret bulaşıcı bir şeydir. Diğer gazetecilere ve diğer medya mensuplarına da bu cesaretin hızla bulaşacağını umut ediyorum. Her kim olursa olsun içerde yatan bütün mazlumlara sahip çıkmak adına burada olmamız gerektiğini düşünüyorum. Ben özellikle milletvekillerine buradan seslenmek istiyorum. Doğru bir iş yapıyorlar Erdem Gül'ü, Can Dündar'ı ziyaret ediyorlar; ama buraya gelmişken diğer tutuklu gazetecileri neden ziyaret etmiyorlar. Silivri'ye geldikten sonra Baransu'yu Hidayet Karaca'yı, Gültekin Avcı'yı ve diğer tutuklu gazetecileri neden ziyaret etmiyorlar. Vakitleri mi yok, yürekleri mi yok buradan bunu da söylemek arzusundayım" dedi.

"UMUTLU YARINLAR DİLİYORUZ"

Sözlerine, "284 gündür tutuklu ve tecrit altında olan yiğit gazeteci Mehmet Baransu'nun gururlu eşiyim" diye başlayan Nesibe Baransu ise, " 'Umut Nöbeti'nde bugün sıra bizdeydi. Adı kadar güzel ulan umutlu yarınlar için, umutlu yarınlara umut olabilmek adına, tüm tutuklu gazeteciler adına bugün buradayız. Totalde 31 gazetecimiz tutuklu, hepsi için buradayız. Türkiye'de basının üzerinde çok büyük bir baskı var ve bu baskı neticesinde kirli düzenin mağdurları, sadece Silivri Cezaevindeki tutuklu gazeteciler değil dışarıda da özgürlükleri ellerinde olmasına rağmen yazma hakkı, çalışma hakkı, düşünce hakkı, emek hakkı elinden alınan yüzlerce gazeteci var; onlar adına da umutlu yarınlar diliyoruz" diye konuştu.

"FARKLI GAZETECİLİK"

Mahkemelerin gazetecileri mağdur ettiğini ve eşinin ' farklı gazetecilik'le yaftalandığını söyleyen Baransu, " Dışarıda adalet sarayı yazan fakat içinde siyaset kokan beton duvarların arasında kurulmuş proje mahkemeler tarafından mağdur edilen onlarca gazeteci var. Biz biran önce, bu adalet sarayı yazan binaların adındaki hürriyetine kavuşup meşru zeminler üzerinde adaletli kararlar verilmesini ve ölen hukukun tekrardan geri gelmesini umut ediyoruz. Şahsi kanaatimi söylüyorum, Can Dündar'ın MİT TIR'ları ile alakalı yaptığı haber ne kadar gazetecilik başarısıysa Mehmet Baransu'nun da yaptığı Uludere haberi, Balyoz haberi aynı gazetecilik başarısıdır. Bunu herkesin takdir etmesini istiyorum. Farklı ithamlarda bulunan, farklı gazetecilikle yaftalayan insanların, çirkin ithamlarını düzeltmelerini rica ediyorum" şeklinde konuştu. - İstanbul