Umut Davası Kördüğüm

İzmir'in Karabağlar ilçesinde, parkta oynarken nereden geldiği belli olmayan bir mermiyle yaşamını yitiren Umut Ceylan'ın davasına devam edildi. Olay, 27 Ağustos 2012'de meydana geldi.

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, "Beden bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen Can Kayı, tanıklar Bülent ve Meral Beşikçi çifti, Umut'un annesi Gülhan Ceylan ve tarafların avukatları hazır bulundu.

Olayda kullanılan tabancanın kime ait olduğu konusunda sır perdesini aydınlatması beklenen tanık Bülent ve Meral Beşikçi çifti, ifade verdi. Geçen celse gelmediği için duruşmaya polis zoruyla getirilen Bülent Beşikçi, Umut'un ölümüne neden olan tabancayla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, sanık Can Kayı'yı tanımadığını ve görmediğini, tabanca satmadığını söyledi. Kargo ile silah gönderdiği konusunda iddiaları kabul etmeyen Bülent Beşikçi, şöyle konuştu: "Balı ben göndermediğim için miktarını tam olarak hatırlayamıyorum. Balı eşim göndermiştir. Bal karşılığında ne kadar para gönderildiğini hatırlamıyorum. Balın fiyatını da bilmiyorum, eşim bilir." Tanık Meral Beşikçi de, Can Kayı'nın kendisini arayarak bal istediğini ve bu nedenle bir kaç kez telefonda görüştüklerini söyledi.

BÜLENT BEŞİKÇİ'NİN SANIKLA 27 DEFA GÖRÜŞTÜĞÜ TESPİT EDİLDİ

İzmir 5.Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden duruşmada kilit tanık Bülent Beşikçi ile eşi Meral Beşikçi dinlendi. Bülent Beşikçi, olaydan jandarmanın davayla ilgili evine tebligat getirmesiyle haberdar olduğunu söyledi. Beşikçi, Umut'un ölümüne neden olan tabancayla bir ilgisinin bulunmadığını, sanık Can Kayı'yı tanımadığını ve görmediğini, tabanca satmadığını anlattı. Beşikçi, sanık Can Kayı ile telefonla görüşmediğini de ifade etti. Bunun üzerine HTS kayıtlarını çıkaran Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş, kendi numarası ile Kayı'ya ait telefon numarası arasında 27 kez telefon görüşmesi ve mesajlaşma olduğunu söyledi. Bunun üzerine Beşikçi, Kayı'nın numarasını aradığını ancak daha önce tanıdığı Coşkun Talipler ile görüştüğünü belirtti. Eşinin sanığa Ardeşen'den 5 kilo Anzer balı gönderdiğini ifade eden Beşikçi, şöyle konuştu: "Ben sanıkla telefonda görüştüğümü hatırlamıyorum. Ancak Coşkun ile görüştüğümü hatırlıyorum. Sanığın numarasından Coşkun'la görüşmüş olabilirim. Coşkun ile normalde de konuşuyorduk. Genelde bal konusunda görüşüyorduk."

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Avukatı Emine Şentüfekçi de balı sanığa kimin gönderdiğini sordu. Bülent Beşikçi de, "Balı ben göndermediğim için miktarını tam hatırlayamıyorum. Balı eşim göndermiştir. Bal karşılığında ne kadar para gönderdiğini de hatırlamıyorum. Balın fiyatını bilmiyorum, eşim bilir" şeklinde konuştu. Sanık Can Kayı da tanıklık yapan Beşikçi çiftinin yalan söylediğini iddia etti.

ÇELİŞKİLİ İFADE VERDİ

Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş, tanık Meral Beşikçi'ye daha önce Bodrum Asliye Ceza Mahkemesi'nde verdiği ifadesinde 1,5 kilo bal gönderdiğini, şimdiyse 3 kilo gönderdiğini söylediğini hatırlatarak aradaki çelişkiyi sordu. Beşikçi de, o ifadeden sonra babasını aradığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Balın net kilosunu öğrendim. 3 kilo olduğunu söyledi. Anzer balının kilosu 100 lira ile 2 bin lira arasında değişiyor. Her isteyene bal göndermiyoruz, tanıdıklara gönderiyoruz. Eşim bana arkadaş olduğunu söylemişti, bunun üzerine göndermiştim." Sanık Can Kayı da tanıklık yapan Beşikçi çiftinin yalan söylediğini iddia etti. Gönderilen balın miktarı konusunda farklı beyanlarda bulunulduğunu hatırlatan sanık Kayı, kendisine gelen kargonun ağırlığının 9 kilo olduğunu anlattı. Tanık Bülent ile eşi Meral Beşikçi ile hiç yüzyüze gelmediğini, ilk defa bugün gördüğünü ifade eden Kayı, hayatında hiç Anzer balı görmediğini, tanıkların doğru söylemediğini belirtti. Mahkeme başkanı, kargo kayıtlarının getirilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. - İZMİR