Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in himayelerinde Trabzon'da bir otelde düzenlenen 'Fındıkta Kaliteyi ve Verimi Arttırma Projesi' çalıştayı sona erdi.
Çalıştayın kapanış programına, Trabzon Vali yardımcısı Abdurrahman Koçoğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mevlüt Gümüş, Trabzon Belediye Başkan yardımcısı Ergin Aydın, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Genel Sekreteri Ahmet Hamdi Gürdoğan, Trabzon İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Sabri Topbaş ve üreticiler katıldı.
Çalıştayda bir konuşma yapan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, fındıkta yıllık ortalama 1 milyar 100 milyon dolar civarında ihracat geliri sağlandığını söyledi.
Gürdoğan, "Fındık doğu Karadeniz bölge ekonomisinin en önemli girdisi olması yanında bölge iş ticaretimizin yüzde 50'si fındık ve mamulleri ihracatından oluşmaktadır. Dünya geneli üretimin yüzde 80'i ve Dünya dış ticaretinin yüzde 70'i ülkemiz tarafından gerçekleştirilmekte ve yıllık ortalama 1 milyar 100 milyon dolar civarında ihracat geliri sağlanmakta ve 80'e yakın ülkeye de fındık ihracatı yapılmaktadır. Ancak dünya genelinde üretim fikrini elinde bulunduran bütün ülkeler o ürünle ilgili bütün Dünya geneli politikalarda arz talep dengesinde yönlendirici olmaktadır. Fındıkta ülkemiz Dünya üretiminde tek hakim olmasına rağmen 2000'li yıllara maalesef uygulanan politikalarla bu hakim konumumuz kullanılamadı. Bugün ise kısmen olarak başta fiyat politikaları olmak üzere sınırlı sayıda düzenlemeler yapıldı. Bundan dolayı ülkemiz açısından altın değerinde olan ülkemiz ticareti net döviz girdisi katkısı sağlayan sosyal fayda yönünden direkt ve en direkt olarak istihdama büyük katkı sağlayan fındığımızın gelecek Dünya trendlerinde gıda üretimin en stratejik sektör olarak ön plana çıkması ve insan sağlık ve yaşam kalitesinin önem kazanacak olması durumları dikkate alınarak bütün politikalara hakim olacağımız bir pozisyona ulaşmamız gerekmektedir" dedi.
Fındığın tüm ülkelere ihraç edilir konuma getirilmesi gerektiğini kaydeden Gürdoğan, "Fındık üretiminden tüketimine kadar tamamen gelecek dünya trendlerine göre şekillendirmemiz ve buna göre politikaları oluşturmamız büyük önem ihtiva etmektedir. Bu konuda da öncelikli olarak üretim aşamasında hızlı bir verim kayıplarının yaşanmasına yönelik geçilerek verimi arttıracak türlerin geliştirilmesi bölge içinde bütün fındık bahçelerinin ele alınarak yenilenmesi, makineli tarıma geçilmesi noktasında bölge arazi şartları yapısında fındık tarımı için makine geliştirilmesi, Dünya'da örneği olmayan ve adeta ülkemizin gelişmesini istemeyen maksatlı güçlerin dayatmasıyla uygulamaya konulan ve adeta üretmeyi tembelliğe teşvik eden alan bazlı teşvik sistemi yerine kaliteli üretimi ve en iyi üretmeyi teşvik edecek ürün bazlı teşvik sistemine geçilmesi ihracatımızın fındığı 80 ülkeye değil tüm dünya ülkelerine ihraç edilir duruma getirilmesi gerekmektedir. Tanıtım çalışmalarına önem verilmesi fındığın sadece çikolata sanayide kullanılan hammadde değil sağlıklı beslenme açısından önemine vurgu yapacak tanıtım çalışmaları ile yüksek katma değeri inovatif ürünler olarak ihraç edilmesi ve bunun içinde ARGE çalışmalarına önem verilmesi gerekmektedir. Sadece fındık konusunda ürün geliştirici çalıştırmalar yapması üniversitenin, kaliteli üretim konusunda üretimden hasata kadar üreticinin eğitilmesi yakın markaja alınması sadece Doğu Karadeniz bölgesi illerinden fındık inovatif katma değeri yüksek ürün üretecek olan imalathanelerin stratejik teşvik kapsamına alınarak ayrıcalıklı teşvik sistemiyle desteklenmesi yapılacak çalışmaların başlıca olarak karşımıza çıkmaktadır. Bundan dolayı çok önemsediğimiz ve destek verdiğimiz çalıştayın sektöre faydalı olmasını dilerim" ifadelerini kullandı.
"FINDIK VAZGEÇİLMEZDİR"
Trabzon Ticaret Borsası adına konuşan Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Vekili Hüseyin İnce ise, fındığın Dünya'nın vazgeçilmez unsurları arasında yer aldığını vurguladı.
Fındığın devam etmesi için bazı şartlarının olduğunu ifade eden İnce, "Türk fındığını tehdit eden öyle parametreler var ki çok geç kalmış olsak bile bu görüşmelerin, bu çalışmaların başlamış olması beni umutlandırdı. Fındık, dünyanın vazgeçilmezleri arasındadır. Özellikle endüstriyel sektörün vazgeçilmezleri arasındadır. Türk fındığı da hem kalitesi hem Türkiye'de ki yetiştirici tüccar ihracatçı sanayi kesiminin büyük tecrübesi ve elinde bulundurduğu çok ileri teknolojik imkanlar çerçevesinde Dünyanın vazgeçilmezleri arasındadır ama bunun devam etmesi bir takım şartlara bağlıdır. Hiçbir şey ona bir katkı yapmadan onu şartlayıp değerlendirmeden yenileme yapmadan devam edemez. Özellikle de bir ürün para ediyorsa bir ürünün ticari değeri varsa o ürünü dünyanın gözlerinden saklamak da mümkün değildir. Dolayısıyla şimdi bahçelerimizi yüz yıllardır kaldığı halde devam ettirebilmek mümkün olmadığı gibi fındık ihracatıyla fındık ticaretiyle ilgili parametrelerin Dünyanın yeni gerçekleri çerçevesinde gözden geçirilmesi ve sektördeki bütün paydaşların elini taşın altına koymasının zararı olduğu bir döneme gelmiş durumdayız. Geçen yıl ki rakamlar göstermiştir ki Türkiye öyle korkulacağı gibi yüksek dekolteler olduğunda devletin, eskiden devletin şimdi köylünün, tüccarın, sanayicinin elinde fındığın kalacağı bir ülke değildir. 300 bin tonluk ihracat bunu göstermiştir. Bu endişeleri terk ettiğimizde esasen 2009 yılından itibaren hükümetin çok büyük bir kararlılık ve cesaretle uygulamaya koyduğu serbest piyasa rejimi bağlantılı olarak alan bazlı destekleme sistemi beklentilerin tam tersine fındık fiyatlarının yükselmesine ve ihracatın artmasına artı iç piyasada fındık tüketimine ve kaliteli fındığın Türk iç piyasa sanayisinin çikolata, pastacılık endüstrisinin kullandığı fındığın miktarının artmasına nasıl sebebiyet verdiğini, çerezlik fındık tüketiminin yeni ambalajlama teknikleriyle, çalışmalarla özellikle gelişen marketler, büyük marketler eliyle nasıl daha da geliştiğini görecekler" şeklinde konuştu.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan'ın sözlerine karşı olduğunu belirten İnce, "Değerli kardeşim Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Sayın Gürdoğan, az önce alan bazlı desteğe dış güçlerin dayatması ve tembelliğe sevk eden bir sistem olarak niteledi, buna şiddetle karşıyım. Tartışılır. Türkiye'de olduğu gibi Dünya'nın her yerinde alan bazlı destekler bir miktar tembellik sebebi olabilirler ama çok yerleşik korkuların ve büyük siyasal risklerin olduğu bir dönemle fındıklar serbest piyasa rejimine geçerken yanına alan bazlı bir destek gibi parametreyi almadan hiçbir siyasi el ona cesarete edemezdi. Mutlaka olmalıydı ama şimdi gözden geçirilmesi aksayan yanları varsa değerlendirilmesi de gerekir. Bir miktar tembellik söz konusudur ama bu çalışmalar bu projeler çerçevesinde alan bazlı desteğin gözden geçirilmesi bunları yapanlara daha fazla verilmesi elbette ki göz önüne alınmalıdır. Ancak Türkiye artık serbest piyasa rejiminden vazgeçemez. Geçerse sonu felaket olur. Burayı özellikle üretici kardeşlerimin dikkatlice dinlemesini istiyorum. Dünya boş değil. Hiçbir ürün maliyeti düşürülmeden, satışı arttırılmadan, talebi arttırılmadan devam ettirilemez" dedi.
"TRABZON, GİRESUN VE ORDU İLLERİNDEKİ FINDIK BAHÇELERİ YAŞLANDI, YENİLEMEK GEREKİYOR"
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mevlüt Gümüş, çalıştayın sonuç bildirisini okudu. Gümüş, fındık üreticilerine her zaman desteklerinin devam edeceğini belirtti.
Fındık bahçelerinin eskidiğini ve yenilenmesi gerektiğinin altını çizen Gümüş, "Karadeniz çiftçisinin bu eğilimli arazisinde yetişen bir ürün. Bunu bakanlık olarak destekliyoruz ve desteklemeye devam ediyoruz. 2012 yılında 150 TL, 2013 yılında 160 TL, 2014 yılında da 170 TL olmak üzere desteğimizi kararımızı Bakanlık Kurulu'ndan aldık. Bu karar şuanda geçerli durumdadır. Sonuç bildirisinde de en önemli konulardan birisi fındık bahçelerinin yenilenmesi ve bunu biz tabiki de önemsiyoruz. Yüzde 60'ının üreten Trabzon, Giresun ve Ordu illerimizde fındık bahçelerimiz yaşlandı, buraları yenilemek gerekiyor. Bu konuda biz desteğimize devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Erozyonu önleme adına fındığın çok önemli olduğuna dikkat çeken Gümüş, "Erozyonu önleme adına bu arazide, coğrafyada kalan insanlarımız gerçekten bir noktada çok vesilelik yerler ama başka bir alternatifi yok buralarda fındıktan başka alternatif yok. Yatıyor fındık kalkıyor fındık. Bu dağlar çıplak kalırsa, korumasız kalırsa yarın aşırı yağışlar nedeniyle toprak Karadeniz'e gider ve vahim bir olay olur" diye konuştu. - TRABZON
Son Dakika › Güncel › Ulusal Fındık Çalıştayı Sona Erdi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?