MUHAMMED YUSUF/ORHAN GÜVEL - Çocukluğunda imkansızlıklar nedeniyle resimlerinde fırça yerine çivi, boya yerine de tandır isi kullanarak bu yeteneğini geliştiren, şimdiye kadar birçok sergi açan Vanlı Ressam Haydar Ekinek, eserlerini Avrupa ile Arap ülkelerinde de sergilemeyi hedefliyor.
Ekinek, tandır isinden duvarlara figür çizmekten profesyonel ressamlığa uzanan sanat hayatını, AA muhabirine anlattı.
Van'ın Çomaklı köyünde 1967'de doğduğunu anlatan Ekinek, "Köyümüzde okul yoktu. Bu yüzden yatılı okulda okudum. Bunun bana çok faydası oldu. İnsan burada yalnız başına yaşamayı öğreniyor. Ayaklarınızın üzerinde durmayı öğreniyorsunuz. Resim merakım ilkokul yaşlarımda başladı. Köyde yaşadığım dönemde kitap ve defterim olmadığı için çamurla ve kille heykeller yapıyordum. Köyde bunları bulmak zor. Çok nüfuslu bir ailenin mensubu olduğum için bu imkanlar çok çok uzağımdaydı. Ortaokul ve lise döneminde resim yarışmalarında Van genelinde çeşitli ödüller aldım. Sonra İstanbul'a geldik." diye konuştu.
"Tandır isiyle duvarlara resimler yapıyordum"
Van'da iken bir resim atölyesi kurmanın hayallerinin ötesinde olduğunu ifade eden Ekinek, "Bizim köylerde ekmek pişirilen tandırlar olur. Köy köy gezip o tandırlardan çıkan isleri toplardım. O dönemde bu islerden faydalanarak duvarlara resimler yapıyordum. Çocukluğum duvarlara çeşitli figürler çizerek geçti. Annem çatlakların ağrısı geçsin diye geceleri ellerime yoğurdun üzerindeki kaymağı sürerdi. Böyle bir başlangıcı oldu bu sanata başlamamın." dedi.
"Ressam olmak için İstanbul'a geldim"
İmkansızlıklar içerisinde bir şeyler başarmaya çalıştığını aktaran Ekinek, "Zaten resmin kendisi hayaldir. Hayallerinizin peşinden gidecekseniz bunun için büyük bir çaba göstermeniz gerekecektir. Ben bunu yaptım. Liseden sonra imkanım olmadığı için üniversiteye gidemedim. Çantamı sırtıma aldım herkes şarkıcı, türkücü olmak için gelir ben ressam olmak için İstanbul'a geldim. İlk reklamcılık ve tabelacılık işine girdim. Yıllarca duvarlara resim yaptım camlara yazı yazdım. Derken geçimimizi de sağlamak amacıyla bugünkü atölyemizi kurma imkanı bulduk. Yaklaşık 10 yıldır çalışmalarımı bu atölyede yürütüyorum. Bundan sonraki hedefim sanat adına bir şeyler ortaya koyabilmek." ifadelerini kullandı.
Resim yeteneğinin ilkokul öğretmeni tarafından fark edildiğini belirten Ekinek, "İlkokul öğretmenim Hanlar Koca. Bana resmi sevdiren kişi oydu. Bana kağıtlar ve boyalar verirdi. Benim için sınıfın köşesinde özel bir masa hazırlamıştı. Resimlerimi o masada çiziyordum. Sanatıma ve hayatıma en büyük katkı ilkokul hocamdan geldi. Bu vesileyle kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum." diye konuştu.
"Fırça bulamadığım için boyaları çivilerle şekillendiriyordum"
Bazen çaresizliğin insanı yeni şeyler bulmaya sürüklediğini söyleyen Ekinek, şöyle devam etti:
"Ben de bu çaresizlikten kendime özgü bir resim tekniği geliştirdim. Bunu dünyada ilk uygulayan benim. Tabi buna benzer çalışma yapan arkadaşlarım var. Fırça bulamadığım için boyaları çivilerle şekillendiriyordum. Sonraları bu tekniği daha disiplinli hale getirdim. Çiviler hayatımın bir parçası oldu. Günümüzde imkanlarımız çok arttı ancak ben çivilerden tamamıyla kopamadım. Sanatımda hala en çok kullandığım malzeme çivi. Ben bu resimleri fırçanın yanı sıra çivilerle çiziyorum. Sanatımı bu alanda yetişmek isteyen öğrencilere de aktarmak istiyorum. Eğer Allah ömür verirse ilerleyen dönemde bu arzumu gerçekleştirmek istiyorum."
Eserlerinde mor renkleri yoğun kullandığına dikkati çeken Ekinek, bu rengin duyguların karışıklığı anlamına geldiğini söyledi. Ekinek, "Yaşadığımız dönem de karışıklıklarla hemhal olduğundan bu renkleri yoğun kullanıyorum. Çünkü mesajı vermede renklerin büyük önemi var. Öte yandan siyah tonları kullanmaktan kaçınıyorum. Çünkü siyah kirli bir renktir ama mor, kırmızı, mavi gibi renkler öyle değil." değerlendirmesinde bulundu.
"Kadını barışın ve özgürlüğün sembolü olarak görüyorum"
Resimlerinde yoğun olarak kadın tasvirlerin yer vermesine de değinen Ressam Ekinek şunları söyledi:
"Yaşadığımız coğrafya savaşın yaygın olduğu bir bölge. Bu canımızı acıtıyor buna kayıtsız kalamayız. Çocuklar öldürülürken bazı aydınlarımızın bu konuyu birkaç kelimeyle geçiştirmesi beni derinden üzüyor. Herkes kendi alanında hislerini ifade etmeli. Ben de bir sanatçı olarak hislerimi ancak resimle anlatabilirdim. Ben barışı ve özgürlüğü çiziyorum. Resimlerde kadın temasını yoğun kullanıyorum. Burada maksadım asla kadını erotik bir unsur olarak sunmak değil aksine kadını barışın ve özgürlüğün sembolü olarak görüyorum. Eserlerimde özgürlüğün sembolü kadını ve kadın estetiğini işlemeyi seviyorum. Bunu birçok eserimde rahatlıkla görebilirsiniz. Bunu ilk yapan ben değilim. Yüzyıllardır ressamlar bu olguyu tuvallere yansıtmıştır. Coğrafyamızda kadınların özgür olmasıyla çocuklarının da özgür olacağına inandığımdan bunu çok önemsiyorum.
Son Dakika › Güncel › Tuvaline Çiviyle Hayat Veriyor (3) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?