İSTANBUL'da yeni doğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan 25'i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davanın duruşmasına devam ediliyor. Saat 10.40 sıralarında sanık yoklamasıyla başlayan duruşma sanık avukatlarının beyanlarıyla devam ediyor.
Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nun kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle duruşma konferans salonunda görülüyor. Duruşmaya suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu 25 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı. Tutuklu yargılanan doktor İlker Gönen'in kaldığı cezaevinde yaşamına son vermesinin ardından tutuklu sanık sayısı 46 olmuştu. Saat 13.30 itibariyle ara verilen druşma saat 14.00 sıralarında yeniden başladı. 'Yenidıoğan çetesi' davasında bugün görülen duruşma 24 Şubat Pazartesi günü saat 10.00'a ertelendi.
'DAVANIN TEMEL AMACI NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK'
Tutuklu sanık Damla Atak'ın avukatı, "Dinlenen tanıklar yönünden aleyhe hususları kabul etmiyoruz. Tüm tanıklar ölümle ilgili değil de davanın temel amacı olan nitelikli dolandırıcılıkla ilgiliydi. 18 gün boyunca kamunun dolandırılıp dolandırılmadığı, kim ne kadar zarara uğradı bunu konuşuyoruz. Müvekkilim ve diğer sanıklar 10 ayı aşkın süredir tutuklu. O zamandan bu zamana kadar nitelikli dolandırıcılığa iştirak edip etmedikleri, kamuyu zarara uğratıp uğratmadıkları belli olmadan tutuklulardır. Zararın kimden kaynaklandığının belirlenmesini istiyoruz.Müvekkilimin lehine olan deliller toplanmadığı anlaşılıyor" dedi.
'SAVUNMA HAKKI ENGELLENİYOR'
Dursun Eryılmaz'ın avukatı Nazan Işık ise, "Sanık sandalyelerinden bir tanesi boş. Ne tahliye ne beraat bu durumlara dayanmıyor maalesef. Burada bir sandalye boş. İlker Gönen bu hakların korunamaması nedeniyle topyekün korunamadı. Yakınlarına sabır diliyorum. Bu tutuklu sanıklar iddianame tebliğ edilir edilmez Türkiye'nin dört bir yanına gönderildiler. Gerekçesi üç tane, bunlardan bir tanesi de güvenliğini sağlayamamaktı. İlker Gönen de Antalya'ya gönderildi, güvenlik gerekçesiyle. Gözaltına alındığında bile ayakkabının iplerinin alındığını biliyoruz. Kamuya göre intihar bize göre güvenlik gerekçesi olmamasıydı. Bu ölüm ister intihar ister cinayet olsun. Adaletten bir beklentimiz var diyoruz. Bizler de o delillere temas edelim böylece topyekün yargılama olur. Yargı yeri İstanbul'daki adamın Afyon'da, Antalya'da ne işi var. Savunma hakkı engelleniyor sayın heyet. Sadece ruhsal çöküntü değil, bedensel çöküntü de başladı. Siz bunları koruyacaktınız madem neden iddianamede basına 'Bebek katili' olarak dosyayı paylaştınız. Biz müdafiler olarak dokunamıyoruz kim sızdırdı. Kim sızdırabilir, savcılık gizlilik kararı varken kim sızdırabilir. Bunun nasıl sızdırıldığını öğrenmek istiyoruz. Koruyacaksanız neden basına 'Bebek katili' olarak verdiniz. Tüm bunlar İlker Gönen'in ölümüne sebep olmuştur. Yaklaşık 10 aydır cezaevinde ve tek hücrede kalıyorlar. Bizim aklanacağımız tek şey Adli Tıp raporları. Uzman raporuna dayanarak tutukladınız. Hasta dosyası yoksa, hastaneden bir belge gelmiyorsa soruşturma savcısı bunları neye göre yaptı. Mahkemeniz bunları temin edemiyor. Biz şu anda soruşturma işlemlerini toparlamaya çalışıyoruz. Hasta dosyası yoksa hasta bilirkişiler neyi inceledi. Aralık ayında o tapeler imha edilmiş. Biz o delillerle hiç temas edemeyeceğiz maalesef öğrendik" dedi.
Tutuklu sanık Deniz Korkmaz'ın avukatı ise "Dosya bir kül olarak değerlendirilmektedir kimin sadece dolandırıcılıktan ilgili tutuklu olduğu, kimin bebek katili olduğu hususuna ilişkin ayrı ayrı değerlendirme yapılmalı. Delil karartma şüphesinin olmamasının, uzman raporunda hiçbir yerde adının geçmemesi nedeniyle tahliyesini talep ediyorum. Aksi kanaatdeyseniz ev hapsi talep ederiz. "diye konuştu.
'TÜM ÖLÜMLERLE İLGİLİ İNCELEME TALEP EDİYORUZ'
Tutuklu sanık Fırat Sarı'nın avukatrı ise "Eksik hususların değerlendirilmesini talep ediyorum. Örgüt savunması, katılma talebine aynen katılıyorum. Soruşturmada sanık hem şüphelinin hem de iddia olan kısmın delillerin toplanması. Bu aşamada anlıyoruz ki savcılık tarafsız olmak zorunda. İddiaları doğru gibi değerlendiriyor o şekilde ilerliyor. İddianamede red kararı denen bir şey var en büyük gerekçesi delillerin toplanmamış olması. Duruşma zaptını incelediğim zaman neredeyse bugün aynı yerdeyiz. Hiçbirşey yok. Burada bulunan tüm sanıklar hemşire, şahlık çalışanı ben okuduğum raporu anlamıyorum. Bunlar hayatlarını bu işe vermişler izin verelim onların raporlarına itibar edelim. Eğitim alan kişilerin raporuna itibar edelim. Otopsi yoksa o zaman delil nasıl elde edilir, müvekkilim tıpçı olmasına rağmen bazen o da anlamıyor. Elimizde bir tane rapor var 8 Temmuz 2024 tarihine ait. 9 doktorlu bir rapor. 9 doktorun vermiş olduğu Adli Tıp raporuna itibar etmeyip 3 satırlık rapor yazılmış. Kazan bebekle ilgili uzman raporunda, kademe değiştirilerek uzun süre hastanede bulunmuş olduğunu görüyoruz. Tüm ölümlerle iligili inceleme yapılmasını talep ediyoruz. Savcı bizimle görüşmek bile istemiyor. İddianame geldi birçok sayfa. Delil toplama yetkili savcıya ait ise otopsi yapılmadıysa kim ihmal etti diyebiliriz. Soruşturmada kolluk görevini yerine getirmiyorsa biz ne yapacağız. Savcı tarafsız ve bağımsızsa bizim lehimize delil toplamıyorsa biz ne diyeceğiz. Bizim otopsi raporlarına öyle ya da böyle ulaşmamız gerekiyor. Zarar konusunda sigorta 'Bana 14 ay süre lazım' diyor. Benim müvekkilim niye bu kadar süre tutuklu kalsın. 14 ay sonra değil 14 yıl sonra rapor gelse bir usulsüzlük bulamıyorlar. Reyap Hastanesinde 1450 evrak incelendi ama 11 evraktan suçlanıyoruz. Burada örgüt olmadığı için müvekkilim Reyap Hastanesindeki olaylardan suçlanabilir. Bebeklerin prematüre doğması, 500 gram doğması müvekkilimin suçu gibi algılanıyor müvekkilim yargılanıyor.
Savcı dosyanın neresindedir, taraf mıdır ' Bizim delil toplama yetkimiz yok, bize böyle bir engel var. Otopsi raporu gelmeden, epikriz sahteciliği öne sürülemez." şeklinde konuştu.
'DOSYAYA GELEN YENİ EVRAK YOK'
Tutuklu sanık Hasan Basri Gök'ün avukatı ise, "Gök'ün hiçbir bebek ölümüyle alakalı sorumluluğu yoktur. Bahsi geçen hastanelerle ilişkisi de bulunmamaktadır. Suçsuz yere içerdedir, tahliyesini talep ediyorum" dedi. Tutuklu sanık Mehmet Gürül'ün avukatı ise, "Müvekkilimin tutuklu olması gereken tek konu nitelikli dolandırıcılık suçu. Bildiğimiz tek şey bu, raporların 14 aydan önce gelmeyecek olması. Halihazırda hiçbir delil bulunmamakta. Dosyaya yeni gelen hiçbir evrak yok. Müvekkilimin lehine olacak birçok konuşma oldu. Kabul edilebilir bir nitelikte delil olmadığı kanaatindeyiz. Bilgi belge talep ettiğimiz kurumların işini ciddiyetle yapmadığı, neticesi sebebi ne olursa olsun sonucu müvekkilim ve diğer sanıklar çekiyor. Dosya bakımından tüm sanıkların itibarı ve geleceği sözkonusu. Kendileri hakkında adil yargılama yapılamayacağı düşüncesinde hepsi. Müvekkilimin kaçma şüphesinin olmadığı, herkes tarafından görüldü ve şahitlik edilmiş olundu. Müvekkilin tahliyesini aksi taktirde ise ev hapsi olmak şartıyla tahliyesini talep ediyoruz" dedi.
'TUTUKLU SANIKLAR YÖNÜNDEN BİR TAVIR ALINMASI GEREKİYOR'
Tutuklu sanık Mehtap Sayar'ın avukatı ise, "Bizler mikrofona konuşurken yalnızca seslerimiz SEGBİS'e net geçsin diye değil sizlerin de vicdanınıza konuşuyoruz. Tanık beyanlarında müvekkilim hakkında bir beyan yoktur. Bu yargılamada alenen kinlenildiğini görmekteyiz. Soruşturma aşamasında burada tutuklu bulunan tüm sanıkların masumiyet hakları ihlal edilmiştir. Bizzat bu işin sorumlusu soruşturma savcısıdır. İlgili kurum ve kuruluşlardan yazı bekliyoruz gelen cevaba en az 14 ay içinde yazı verebiliriz. Biz delil beklerken soruşturma savcısı odasının içine kamera kurmakta, bu işleri yaparken açılan dosyaya delil toplamayı ihmal etti. Otopsi raporu dosyada olmalı. Eğer dolandırıcılık iddiasından bahsediyorsak dolandırılan kurum 'Zararım bu kadar hesapladım, ödemesi usulsüz şekilde alınmış der' biz bunu tartışırız. Resmi evrakta sahtecilik konuşuyorsak hangi evrakın olduğunu biliyor olmamız lazım. Tape kayıtlarından bizler suç oluşturmaya çalışıyoruz. Müvekkilim dolandırıcılık işinden para kazanıyorsa neden bu işten zararlı çıkıyor' Tutuklu sanıklar yönünden bir tavır alınması gerekiyor. Gidecek yerleri kalmadı. Kim bu ülkeyi terk edecek? Bu dosyada ailesine karşı utanacak olanlar var. Bugün buradan çıkacak tahliye kararları bu insanlara umut olacak" diye konuştu.
DURUŞMA PAZARTESİ SAAT 10.00'A ERTELENDİ
'Yenidoğan çetesi' davasında duruşma 24 Şubat Pazartesi günü saat 10.00'a ertelendi.
Son Dakika › Güncel › Tutuklu sanık Mehtap Sayar'ın avukatı: Tüm sanıkların masumiyet hakları ihlal edilmiştir - 3 / Ek bilgilerle geniş haber - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?