Tut Elimden Birlikte Başaralım"

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, "Biz çocuklarımızın engelli olduğunu söylüyoruz ya da özel eğitime ihtiyacı olan insanların engelli olduğunu söylüyoruz. Acaba biz de onlara göre engelli miyiz? Bunu bir düşünelim. Yani onların anlayabildiği, onların hissedebildiği bazı şeyleri biz anlayamayabilir miyiz, hissedemeyebilir miyiz? Bu meseleye böyle bakmadığımız müddetçe bu çocuklarımıza faydalı olamayız" dedi.

Toplumun farklı olanlara ihtiyaç duyduğunu belirten Yelkenci, "Biz onları anlayabilmeliyiz, insanlığımızı tamamlamalarına müsaade etmeliyiz" diye konuştu. Özel eğitimde "tersine kaynaştırma" uygulamaları yapıldığını belirten Yelkenci, şunları anlattı:

"Daha önce özel eğitime muhtaç çocukları normal öğrencilerin gittiği sınıflara koyduk ve bu çok insani bir şey. Kesinlikle ayırmamak lazım çünkü hayatımızda olan bir şey bu... Şimdi yoğunluklu özel eğitim okullarının içine, özel eğitime ihtiyacı olmayan çocuklarımızı koyarak 'tersine kaynaştırma' yapıyoruz. İşte bu onları anlamaya, onlarla beraber yaşamaya bizim ne kadar ihtiyacımız olduğunu gösteren bir yaklaşımdır.

BİRBİRLERİNİN ELİNDEN TUTARLARDI

Dünyanın ilk işitme engelliler okulu Sultan 2. Abdülhamid Han döneminde İstanbul'da açıldı. Bir müddet işitme engelliler okulu olarak devam ettikten sonra görme engellileri de dahil ediyorlar ve okul idaresinin çok güzel bir uygulaması var. Görme engelliler okula geldikten sonra işitme engellilerle eşleştirilirler, çocuklar evden okula gelirken, okuldan eve giderken görme engelli işitme engellinin kulağı, işitme engelli de görme engellinin gözü olur. Birbirlerinin elinden tutarlardı, beraber başarırlardı.

'Tut elimden birlikte başaralım' projesinin adı, bu yönüyle de çok anlamlı."

Çok sayıda veli ve eğitimcinin de katıldığı açılışta, Hekimoğlu Alipaşa İlkokulu, Eram Fatih Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi Okulu ve Mimar Sinan İşitme Engelliler İlkokulu öğrencileri, türkü dinletisi, halk oyunları ve pandomim gösterisi de sundu.