Türkoğlu'ndan Öğretmenler Günü Mesajı

Türkoğlu insanlık istikbalinin hakiki mimarlarının öğretmenler olduğuna vurgu yaptığı mesajında, toplumların uygarlık düzeyini belirleyen en temel ölçünün öğretmenlere verilen değerle ilintili olduğunun altını çizdi.

Türkoğlu mesajının devamında şu görüşlere yer verdi;

"İrfan medeniyetinin neferleri olan öğretmenlerden yoksun kalmış nesiller, karanlık bir muhayyilenin ve kör cahiliyenin içerisinde iyiliğe dair bütün değerleri arkaikleştirir. Nitekim öğretmenler, cahiliyenin tayfunları içerisinde ilim rotasında istikbale doğru yol alan medeniyet gemisinin şaşmaz pusulalarıdır. Keşfedilemeyen dünyalarımızın içinde gezinti notlarını tarihe düşen Çelebilerin Seyahatnameleri'nin kalemi, İbn-i Sinalar'da hayat veren neşter, Âşık Veysellerin notalarında nağme, Mecnunların gönüllerindeki umut, zamanın gergefinde işlenip öpülesi el, Ferhat'ın dağları delerken içindeki cesaret ve metanet, Eyüplerin parıldayan sabrıdır, öğretmen. O, toprakta kök, kökte ağaç, gövdede dal, dalda çiçek, çiçekte arı, petekte baldır.

Fatihin İstanbul'u fethettiği yaşlarda bulunup da bir gönlü fethedemeyenlere Akşemseddin, Ulu bir çınar gibi sonsuzluğa süzülmeye namzet nasihatsiz kalan Osmancıklara Edebali, yürek devletlerini mamur kılmaya iştahlı ustasız mimarlara Sinan, anatomilerin şifrelerini çözemeyen hekimlere Sina, matematiksel dünyaların sayısal labirentlerinde dolaşan dâhilere Ali Kuşçu, tarihin ötelerinden gelen kimliğini muhafaza telaşesindeki fertlere yol haritası sunan Piri Reis, ilim deryalarımızı alabildiğine muhabbetle bezeyen neyzenlere Mevlana olmaya namzettir öğretmenler.

Büyük Önder Atatürk'ün, "Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir." Sözü, ilim ve irfanın bir ulusun geleceğini inşa eden ve devamlılığını sağlayan en önemli unsurlardan olduğunu açık bir şekilde ifade etmektedir.

İnsanlığın kanayan yarası olan Gazze'de, Nablus'ta, Cenin'de, Doğu Türkistan'da, Dağlık Karabağ'da, Keşmir'de, Halep'te ve zulmün otağı kurduğu nice coğrafyalarda adalet terazisinde medeniyeti yeniden inşa etmenin yolu, altın nesli yetiştirmekten geçer.

Dünyadaki dönüşümü takip edebilen, demokrasi ve adalet duygusu gelişmiş, öğrenme kültürü ileri seviyede, sadece okulda değil her mecrada öğrenebilen ve öğrenme isteğinde olan bu altın nesli yetiştirme çabamızı, öğretmenlerimizin gayret ve fedakârlıkları olmadan başarabilmemiz mümkün değildir.

Bu duygu ve düşüncelerle, başta Başöğretmenimiz Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere çocuklarımızın yetişmesinde her türlü fedakârlığı gösteren ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimize Allah'tan rahmet, hayatlarını sürdüren öğretmenlerimize de sağlık ve sıhhat içerisinde bir ömür diliyorum."