Türkiye Bilimler Akademisi Onur Üyesi ve Ohio Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Carter V. Findley, İstanbul Aydın Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi’nin konuğu oldu. Osmanlı Tarihi hakkındaki araştırmalarıyla tanınan Findley, Türkiye’nin toplumsal yapısı ile ilgili hem geçmişe hem gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Saat 14.00’te Florya Yerleşkesi’nde başlayan konferansa çok sayıda akademisyen ve öğrenci de ilgi gösterdi.
Kırgızistan’daki Tengri Dağları’nda çektiği bir fotoğraftan ilham aldığını belirten Findley, “Geçen 10 yılda Dünya Tarihinde Türkler ve Modern Türkiye Tarihi başlıklı iki kitap yayınladım. Bunları hazırlarken ilgimi çeken birçok problem oldu. Türkler, birliği ve çeşitliği çok fazla olan bir kategori” şeklinde konuştu.
Türklerin kimliğini kervan imgesi ile ifade eden ve Türk kervanının iki büyük eşikten geçtiğini belirten Findley, “ Kervan fotoğrafında insan, hayvan ve hayvanlara yüklenen bambuları görürüz ve bu kervan tüm Çin’den Halep’e yolculuk ederek Avrasya’yı gezer. Türk kervanının geçtiği ilk büyük eşik, Müslüman medeniyetine girmesi oldu. İslam medeniyeti ortalama 10. yüzyıldan itibaren Türk kültürüne büyük bir damga vurdu. İkinci eşik ise Türklerin modernlik evrenine girmesidir. Bu da zamanın şartlarına göre gelişti” ifadelerini kullandı.
Türklerin ilk ortaya çıkışına araştırmak için Orta Asya’nın en uzak yerlerine bakmak gerektiğini belirten Findley, “Orta Asya’daki Türkler devlet kurmakla meşhurdurlar. Dil, kültür, bozkır hayatı ve Müslümanlık gibi etkenler Türkleri bir araya getiriyor. Birleştirmeyen nedenler ise bazı Türklerin devlet iktidarına direnmesi, devletsiz yaşamak istemesi ve genetik benzerlikleri ya da benzersizlikleri şeklindedir. Çünkü bazı Türkler, Avrupalı tipine benzerken bazıları da Moğollara benziyor” dedi.
Türkiye’deki Türkler ile Orta Asya’daki Türkler arasındaki farkları değerlendiren Carter V. Findley, “Orta Asya’da Türkler, birliklerini kaybetmişler ve siyasal birliklerini koruyamadılar. Bunun sonucunda da Ruslar’ın ve Çinler’in arasında kayboldu. Osmanlı bölgesinde ise ne olursa olsun siyasal birliğin kaybolmasını engellendi. Osmanlı Devleti, son dönemlerinde çok uluslu bir devlet olarak milliyetçilikle karşı karşıya kaldı. Diğer yandan ise emperyalizm ile uğraşmak zorundayız. İki tarafta da mücadele verdi” diye konuştu.
Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş sürecindeki din hareketlerini değerlendiren Findley, “Birbirinden bir şeyler öğrenen akımlar, diyalektik bir biçimde son iki yüzyılın Osmanlı ve Türkiye tarihlerini biçimlendiriyor. Özellikle 60’lı yıllardan öğrenilen en olumlu ders, eşit ve farklı olmak yani vatandaşların çeşitlilikleri eşitlikler arasında barındırmasıdır. En olumsuz sonuç ise çatışmaların giderek kötüleşmesi ve sonuca ulaşmamasıdır” ifadelerini kullandı.
Banu Ezber
İstanbul
Son Dakika › Güncel › Türkiye Siyasal Birliğine Sahip Çıkıyor' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?