Türkiye'nin Suç Haritası Çıkartılacak

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 1 Ocak 2017'den itibaren hayata geçirilecek olan Adli Veri Bankası uygulamasını "Adli Google" olarak tarif etti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 1 Ocak 2017'den itibaren uygulamaya geçilecek Adli Veri Bankası ile önleyici hukuk bakımından çok önemli veriler elde edileceğini; cinayetlerin işlenme nedenleri dâhil, Türkiye'nin suç haritasının çıkarılacağını söyledi.

SUÇLARIN GEREKÇELERİ DE YER ALACAK
Adalete Bakanlığı suçları takip altına alabilmek ve kayıt altında tutabilmek için, Adli Veri Bankası'nı kurmak için kolları sıvadı. 1 Ocak'ta faaliyete geçmesi beklenen Adli Veri Bankası'nda suçların gerekçeleri de yer alacak. Önleyici hukuk bakımından da veriler olacak. Veri Bankası sayesinde yetkililer, suçların yoğunlaştığı alanları da görebilecekler. İlgiler banka için 'Adli Google' tabirini kullanılıyor. Vatandaş ya da gazeteci, akademisyen, bir çalışma yapmak istediği zaman aklına gelecek her sorunun yanıtını orada bulabilecek.

KOMİSYONU DA KURULDU
En çok cinayet hangi gün işleniyor, nüfusa göre; hangi ilde, hangi ilçede, hangi mahalle, hangi sokakta, gece mi kış mı, yaz mı gündüz mü, işte tüm soruların cevabı bankada yer alacak. Maktulün cinsiyeti dâhil, eğitim durumları, meslekleri yer alacak. Veri Bankası sayesinde insanlar en fazla hangi yaş aralığında cinayet işliyor, bunları öğrenebilecek. Bu veriler çıkınca hem Adalet Bakanlığı hem de diğer bakanlıklar, akademisyenler pek çok kişi bunlar üzerinde çalışma yapabilecek. Adalet Bakanlığı Veri Bankası çalışmaları için komisyon kurdu. Komisyon bütün illerdeki dosyaları taradı. Komisyon incelemelerini tamamladıktan sonra, banka Ocak ayında hazır hale gelmiş olacak.

BANKA İÇİN PERSONEL EĞİTİMLERİNE BAŞLANDI
Çocuklara, kadınlara yönelik şiddet haritası da çıkıyor. Tahminlere dayalı değil, kesin-somut veriler üzerinden çıkarılacak. Bu verileri sisteme girecek personelle ilgili eğitim çalışması yapılıyor. Adli İstatistik Genel Müdürlüğü, verilerin doğru girilip girilmediğini kontrol edecek.

DELEBE: SUÇLU VERİ BANKASINI SON DERECE ANLAMI VE ÖNEMLİ BULUYORUZ
Şanlıurfa Baro Başkanı Hikmet Delebe ise yapılan çalışmayı önemli bulduklarını ancak geç kalınmış bir uygulama olduğunu ifade ederek, "Adalet Bakanlığı'nın 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğini ifade ederek açıkladığı suçlu veri bankasını son derece anlamı ve önemli buluyoruz. Çünkü ceza, adalet sisteminin amaçlarından bir tanesi hem suçluyu ıslah etmek hem de suç işlemeden önceki tedbirleri geliştirmek ve gerekli tedbirleri hayat geçirmektir. Bu bakımdan Adalet Bakanlığı'nın yaklaşımı son derece önemli ancak bize geç alınmış bir karardır. Çünkü gerçekten 80 milyona nüfusu dayanan Türkiye'de bugüne kadar suçların veri tabanının oluşturulmamış olması Adalet Bakanlığı'nın bir eksikliğidir. Bu bakımdan bakanlığın bu çalışması önemli gelişmelere gebe olacaktır. Netice itibariyle suç insanlar tarafından işlenmektedir. Suç işleyen insanların profilinin ortaya çıkması hangi aylarda, hangi günlerde, hangi durumlarda daha çok suç işlendiğine dair bir veri tabanının oluşturulması suçların önlenilmesi bakımından büyük önem arz etmektedir. Gelişmiş bütün Batı demokrasilerinde zaten buna benzer veri tabanları mevcuttur. Suçlu olan kişilerin profili bir şekilde ortaya çıkartılmak suretiyle önleyici tedbirleri geliştirilmektedir" dedi.

'BU ÇALIŞMA İÇERİSİNE MUTLAKA BAROLAR DÂHİL EDİLMELİDİR'
Delebe, bu çalışmaya baroların da dahil edilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Fakat burada ben Şanlıurfa Barosu Başkanı olarak bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bakanlığın bu çalışmasını, bu yaklaşımını son derece önemli ve verimli buluyoruz. Ancak burada, bu çalışma içerisine mutlaka barolar dâhil edilmelidir. Çünkü barolar uygulamanın içerisinde olan kurumlardır. Devletle bağı olmayan, bir yönüyle sivil hukuku temsil eden sivil toplum örgütleridir, meslek örgütleridir. Baroların da elinde bu anlamda önemli ölçüde veriler bulunmaktadır. Çünkü CMK hizmeti malum barolar tarafından verilmektedir. Barolar CMK hizmeti kapsamında suçlu olanlara avukat atayarak suçluların bir anlamda yargılamak içerisindeki yerini, konumunun net olarak bilen meslek örgütleridir. Bu bakımdan bakanlığın mutlaka baroları bu çalışmaya dâhil etmesi gerekiyor. Gerçekten de suç işleyen insanlara bakıldığı zaman suç işleme profilinin aşağı yukarı bir şekilde oluştuğu görülmektedir. Ceza sosyolojisinde, ceza felsefesinde zaten suçlular belli bir ölçekte kategorize edilmişler, sınıflandırılmışlardır. Fakat bunu bilimsel veriler yıllar önce bu çalışmaları gerçekleştirerek hukukçuların önüne koymuştur. Ancak elbette bir icra organı olan Adalet Bakanlığı'nın veri tabını oluşturarak suç ve suçluları kategorize etmesi, belli bir sınıflandırmaya tabi tutması suçun önlenmesi bakımında hayli önemlidir. Bu bakımdan bakanlık bunu yaparken, mutlaka barolarla eş güdümlü olarak hareket etmelidir. Yine diğer taraftan Denetimli Serbestlik verilerinden faydalanmalıdır. Yine mahkemelere yansıyan somut suç dosyalarından da hareketle kendi veri tabanını oluşturmalıdır. İleriki aşamalarda bakanlığın Şanlıurfa Barosu'ndan bu yönde bir talebi olursa biz elimizdeki bütün verileri bakanlıkla paylaşmaya hazırız. Zira suçluların suç işlemesinin önlenmesi bir sivil toplum örgütü olan baroları da yakından ilgilendiren bir durumdur. Netice itibariyle baromuzda hukukun üstünlüğüne, insan haklarına ve demokrasiye önem veren bir duruş sergilemektedir. Bu bakımdan bakanlığın veri tabanı oluşturulması yönündeki çalışmasını son derece anlamı ve verimli buluyoruz" diye konuştu.

'GELİŞMİŞ BÜTÜN TOPLUMLARDA ÖNCELİKLE SUÇUN ÖNLENİLMESİ HEDEFLENİR'
Delebe, ceza adalet sisteminin işlevini önemli ölçüde yitirdiğine vurgu yaparak, "Ceza Adalet Sistemi esasında şu anda işlevini önemli ölçüde yitirmiş durumdadır. Çünkü şu an sadece suçlar oluştuktan sonra cezai müeyyidelerin uygulanması bakımından bir çalışma içerisindedir. Oysaki önemli olan suç işlenmeden önceki tedbirlerin alınmasıdır. Suç işlenmeden önce tedbir alındığı zaman hem insanların canı yanmayacak hem de toplumsal barış daha çok topluma hâkim olacaktır. Ancak suç işlendikten sonra Suç Adalet Sistemi ceza verme yönünde çalışmalar yürüttüğü zaman burada önleyici tedbirler geliştirilmiş olmaz, gelişmiş bütün toplumlarda öncelikle suçun önlenilmesi hedeflenir. Bütün çalışmalara rağmen eğer suç önlenmezse ve suç işlenirse de o zaman toplumsal barışın sağlanması kamu vicdanının rahatlaması bakımından gerekli cezai müeyyideler suçlulara uygulanır. Fakat modern toplumlarda ifade ettiğim gibi cezaların önlenmesi çok önemlidir. Nitekim bakanlığın Ceza Veri Tabanı oluşturması yönündeki bu yaklaşımı da önleyici bir tedbir olarak değerlendirmelidir. Bu bakımdan bu çalışmanın hayli verimli ve önemli sonuçlar doğuracağını ben buradan umut ediyorum" şeklinde konuştu. (Kaynak: Gazete İpekyol)